Structural analysis of the main apse vault of St. George of Greeks Cathedral built c.1390 at Famagusta, Cyprus

Structural analysis of the main apse vault of  St. George of Greeks Cathedral built c.1390 at Famagusta, Cyprus

Abstract

Foundation date of the Cathedral Church of St. George of the Greeks[1] can be dated with a high degree of probability to the end of the XIV century. This magnificent building was built on the edge of the Greek quarter, which occupied almost the whole of the southern end of the city of Famagusta.

The history says that this building was abandoned after 1571, as it had suffered severely from the fire of the battery established by the Turks on the rock to the south-east of the harbour and the marks of cannon-balls can be seen on the walls of the apse.

The building was built so strong that it could stand any kind of battering and to earthquake to a certain extend. In detail survey was done to find out the building technique and materials used, including the quarry where the stones were cut, the chemical composition and the strength of the stones and mortar used in between. A very sophisticated structural analysis[2] was carried to find out the strength of the main vault, its behavior and reactions to external forces, especially to earthquake and cannon balls.

Location

Cathedral Church of St. George of the Greeks is situated in the south east part of the town of Famagusta on the east cost of the Cyprus island, located at the eastern part of Mediterranean sea. It’s exact position is  35007.2’ N, 33056.7’ E.

7 Nisan 2004
Structural analysis of the main apse vault of St. George of Greeks Cathedral built c.1390 at Famagusta, Cyprus için yorumlar kapalı
Okunma 128
bosluk

Ankara’da Neler Oluyor

Ankara’da Neler Oluyor

Ankara’da Kıbrıs konusunda bayağı hızlı bir trafik var. Bütün dış politika ve ekonomik veriler 24 Nisan’da yapılacak Referanduma kilitlendi. Ankara, İsviçre’nin Lüzern kentinin Bürgenstock kasabasında  yapılan müzakerelerde varılan noktayı bugün önce Bakanlar Kurulunda değerlendirecek, sonra da Milli Güvenlik Kurulu’nda konu tekrar ele alınacak. Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulunda iyice tartışılacak olan Kıbrıs konusu, yarın da TBMM’de ele alınacak. Bu üç, çok üst düzey toplantılardan çıkacak sonuçlar, en geç 9 Nisan’a kadar Birleşmiş Milletler’e sunulması gereken yazılı taahhütler ve KKTC’ye verilecek sinyaller açısından çok  önem taşımaktadır.

İsviçre’nin Lüzern kentinin Bürgenstock kasabasındaki KKTC, Rum Yönetimi, Türkiye ve Yunanistan tarafından geçekleştirilen Kıbrıs görüşmelerinin ardından 1 Nisan günü MGK toplantısı yapılmıştı. Ardından uygun bir zaman ve yerde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İsviçre´de varılan mutabakatın ve referandum yolunun açılmasının, Türkiye´ye karşı çok büyük bir sempati oluşmasına yol açtığını söyleyerek Türkiye’nin olumlu ve sıcak yaklaşımını dile getirdi.

4.cü Annan Planı mevcut hali ile 204 sayfa ve ilaveleri ile birlikte yaklaşık 9000 sayfa tutmaktadır.  Planı iyice anlamak için ilaveleri ile okumak gerekmektedir. Konuların Ana başlıkları ve özet içerikleri 204 sayfalık planda detaylı açıklamar ise 8800 sayfalık ekte yer almaktadır.   Bu söz konusu 8800 sayfa metninde  anlaşılabilir şekilde değerlendirilebilmesi için bugün (Pazartesi) ikinci bir toplantı daha yapılacak.  Tüm ilgili kurum ve Bakanlıkların değerlendirmeleri bu toplantıda ele alınarak geleceğin stratejisi belirlenecektir.

MGK’nın kısa aralıklarla toplanacak olması, herkesin aklında askerî kanatta bir sıkıntı olup olmadığı sorusunu yaratmaktadır. Türkiye Dış işlerine göre, bu toplantılarda  yapılması gereken her şey yapılmış ve alınabilecek her şey anlaşmaya sokulabilmiş ve hukuki garantiler alınmıştır.

KKTC ve Kıbrıs Rum Yönetiminin, Annan Planı’nı referanduma götüreceklerine dair taahhüt vermesi gerekiyor. Garantör ülkeler olan  Türkiye Yunanistan ve Büyük Britanya’ın da  planın referanduma götürülmesine onay verdiklerini  ve olumlu sonuç çıkması durumunda Türkiye ve Yunanistan’ın Annan Planını, onaylanması için ulusal parlamentolarına sunacaklarını dair vermeleri gereken garantiyi cuma gününe kadar BM’ye bildirmeleri gerekmektedir.

Bu haftanın Ankara’da bir hayli yoğun ve sıkıntılı geçeceği kesin.

6 Nisan 2004
Ankara’da Neler Oluyor için yorumlar kapalı
Okunma 75
bosluk

Rum Tarafında Neler Oluyor

Rum Tarafında Neler Oluyor

Rum tarafında dünden (Cumartesi) beri müthiş bir HAYIR KAMPANYASI başlatıldığı ve dört koldan faaliyete geçtiği haberi geldi. Park yerindeki arabalara OHI kağıtları asılmakta, yoldan geçenlere OHI kağıtları verilmekte, yürüyüşler ve gösteriler yapılmaktadır. Tarafsız gözlemcilerin söylediklerine göre geçen hafta %11 olan EVET oyları bu hafta sonu %19’a tırmanmış, %26 olan  KARARSIZ OYLAR halen aynı oranda devam etmekte, HAYIR Oyları ise %55’lerde. Yapıldığı söylenen anket bu sonuçları vermiş.

Dün yapılan Ulusal Konseyde ise AKEL başkanı Hristofyas’ın, Papadopulos’un ayakları içine Annan Planını fırlattığı ve pazarlık yapmadan teslim olduğu için kendisini suçladığı söylenmektedir.

Söylentiler ne kadar doğrudur, bana çok sağlam bildiğim bir yerden gelen bu haber, benim sağlam bildiğim yere ne kadar güvenilir yerden gelmiştir onu da bilmiyorum ama park yerindeki arabaların silecekleri altına konan OHI kağıtlarını getirip bana gösterdiler. Ondan %100’lük bir doğruluk payı var.

Simitis ise Yunan Siyasetçileri ve Kıbrıs Rum siyasetçilerini uyaran ve HAYIR kararı verilirse gelecekte Kıbrıs Rumlarının ve Yunanlıların karşılaşabilecekleri 8 ana sorunu maddeler halinde alt alta dizdi.

Atina’da yayımlanan Elefterotipiya gazetesinin ”VPRC” adlı kamuoyu araştırma şirketine yaptırdığı ankette Yunanlıların %81.7’sinin Annan planına karşı oldukları, %54.3’ünün, Annan planının temel noktalarını bilmediklerini %69.3’ünün ise, Rum kesimine haksızlık yapıldığına inandıklarını ortaya koymuş.

Aynı anket, Kıbrıslı Rumların yüzde 84.7’sinin Annan planına karşı olduklarını,  %50.7’si siyasi partilerin plan hakkındaki görüşlerinin kendi yaklaşımlarını hiç etkilemeyeceğini,  %31.9’u Annan planının temel noktalarını bilmediklerini ve %91.5’uğu ise Rum kesimine haksızlık yapıldığına inandıklarını belirtmiş.

Rum kesimindeki DIKO, CGB, KEA, ADIK, EDEK, DİSİ, EDİ, ve AKEL gibi siyasi partilere ve NEW HORIZON gibi düşünce hareketi oluşumlarına bakarsak, Hristofiyas’ın başkanı olduğu komünist AKEL partisi ile ana muhalefet Demokratik Seferberlik Partisi’nin (DİSİ) kilit durumunda olduklarını görürüz. Bu gruba şimdilik görüşleri HAYIR olan EDEK ve DİKO’da ilave edilirse, bu gün gözüken tablo, Rum tarafındaki görüşün bayağı büyük bir oranda HAYIR olduğudur. Aşırı sağcı olan  NEW HORIZON’un kararının ne olduğunu sormak zahmetine bile katlanmadım diyebilirim. Bence NEW HORIZON banko HAYIR diyecektir.

Önümüzdeki 3 hafta, şimdilik HAYIR olan bu görüşleri EVET’e çevirebilecekmi, bunu hem ABD ile AB’nin tutumu hem de zaman bize gösterecektir.

5 Nisan 2004
Rum Tarafında Neler Oluyor için yorumlar kapalı
Okunma 71
bosluk

Rumların [Ortak] Federal Devlet Anlayışını biliyormuyuz? 7

Rumların [Ortak] Federal Devlet Anlayışını biliyormuyuz? 7

Annan Planı içinde, her ne kadar Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Resmi dillerinin Türkçe ve Rumca olduğu, buna ilaveten Rumca ve Türkçe çevirileri çelişkili olan yasalarda baş vurulacak dilin İngilizce olduğu yazıyorsa da, kendisine makamı icabı başvuran ve Türkçe bilmeyen Rumlarla iletişim kurmak zorunluluğu olan Federal Türk Kamu görevlisinin İngilizce bilmesi gerekmektedir. Tabii bu İngilizce ilgili yasaları yorumlayabilecek düzeyde olmalı ki, çevirilerde çelişki olunca doğru yönde  tartışma yapabilsin ve ilgili yasadan sağlıklı anlamı çıkarabilsin. Doğal olarak bu yeteneği, ileriki yıllardaki terfisini çok etkileyecektir. Avrupa Birliği içinde ve Federal Devlet yapısında artık sırtını dayayacak bir dayının terfi için pek bir faydası olamayacaktır. Daha iyi İngilizce bilen, yasaları anlayan, halk ile iletişim kurabilen Federal memur Türk veya Rum olmasına bakılmaksızın daha kolay terfi edecektir.

Kamu görevinde gerekli olacak İngilizce seviyesinin ne olduğunu bilen varmı bilmiyorum ama ben bunun benzerini Federal Yasaların birinin içinde gördüm.  Annex III, Attachement 11, Yasa 10, sayfa 10, madde 12, 1.ci bend, (d) şıkkı.  Bu madde, Denizcilikle ilgili üniversiteden mezun olduktan sonra Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kaptanlık sertifikası alabilmek için gerekli olan şartlardan bir tanesi ve İngilizcesi şöyle;

(d) have good command of the English language at the level of Cambridge First Certificate or equilavent;

Bu şart Türkçe olarak “İngilizce’yi, Cambridge Birinci sertifikası veya eşedeğeri seviyesinde iyi bilmek” şeklinde yorumlanabilir.

Ehliyet vereceği gemi kaptanından yukarıdaki seviyede İngilizce bilgisi isteyen Federal Devlet, Rumlardan ve Türklerden oluşan Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nde üst kademe görevi yapacak Türk memurdan acaba hangi seviyede İngilizce bilgisi isteyecektir.

Bence “A Level” seviyesinde İngilizce isteyecektir. Yani İngiltere’de bir üniversiteye girdiğiniz vakit, hocanın söylediklerini anlayacak, okuduğunu kavrayacak ve normal hayat akışında İngilizce’yi düşünmeden konuşabilecek bir seviye. Çelişkili yasaları ancak bu İngilizce seviyesinde tartışıp anlayabilirsiniz.

Bu küçük örnekle Annan Planı ekindeki Federal Yasaların ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bence 4.cü Annan Planına ilaveten yasaları da tartışmalıyız. Kurulması düşünülen ve ortağı ile kurucusu olduğumuz Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türk toplumu olarak nasıl ve hangi yöntemlerle boğazımızın sıkıldığını açıkça görebilmek için Federal Yasalar da tartışılmalı ve halkımız aydınlatılmalıdır.

(Devam edecek)

3 Nisan 2004
Rumların [Ortak] Federal Devlet Anlayışını biliyormuyuz? 7 için yorumlar kapalı
Okunma 143
bosluk

Rumların [Ortak] Federal Devlet Anlayışını biliyormuyuz? 6

Rumların [Ortak] Federal Devlet Anlayışını biliyormuyuz? 6

Büyük bir olasılıkla 3 Mayıs Pazartesi günü  göreve başlayacak Federal Devletin tüm üst kademe memurları, Avrupa Birliği’ne uyum sağlamak için 4 sene evvel uyum çalışmalarına başlamış,  Avrupa Birliği resmi anlaşmaları ve sözleşmelerine uygun vasıflarda, çalışacağı Bakanlık ile ilgili Avrupa Birliğinin düzenlediği konferanslara katılmış ve Avrupa Birliği’nin ilgili birimlerinde eğitim ve kurs görmüş Rum memurlardan oluşacaktır.

Bu olasılıktan kaçmak için Annan Planını öne sürüp, %66-%33 oranında  memur atamak istesek bile  sizin kamu görevlileriniz arasında yetişmiş, deneyimli ve Avrupa normlarına uygun her hangi bir memur bulun­mamaktadır. Biz onları Avrupa’ya eğitime gönderelim, eğitilsinler gelsinler zamanla üst mevkilere yük­selirleryanıtını vereceklerdir.

Tam “ölme eşşeğim ölme” Atasözüne uygun bir durum. Bizim Türk memurların AB’ye uyum sağlama çalışmalarına başlaması, çalışacağı Bakanlık ile ilgili Avrupa Birliğinin düzenlediği konferanslara katılması, Avrupa Birliği’nin ilgili birimlerinde eğitim ve kurslarını tamamlaması ve Avrupa Birliği resmi anlaşmaları ve sözleşmelerine uygun vasıflara gelmesi, en az 5 sene alacaktır. Yani nerden baksanız 2010 yılına kadar Federal Devletin tüm üst kademe memurları Rum olacaktır.

5 sene sonra, uyum çalışmaları ve eğitimini tamamlayarak uygun vasıflara haiz memur haline gelen her Kıbrıs’lı Türk Kamu görevlisi, derhal uygun bir üst kademe görevine atanacak diye bir kural da yok maalesef bu Federal Yasalarda. Uygun zaman ancak, o mevkide bulunan Rum Federal Kamu görevlisinin bir üst kademeye terfi ettiği veya emekli olduğu zaman oluşacaktır.  Eğer sırada bekleyen başka bir Rum yoksa, bizim Kıbrıs’lı Türk nihayet sorumlu bir mevkiye gelmiş olacaktır. Doğal olarak bunun gerçekleşmesi için de emekli yaşının gelmemiş olması veya işten istifa etmemiş olması gerekmektedir.  Bu 5 yıl, Rum amirlerin gözetim, denetim ve emri altında nasıl geçecek o da ayrı bir konu.

Bunların hepsine ilaveten küçücük bir sorun daha var. İngilizce dilini belli bir seviyede bilmek. Bu belli seviyenin ne olduğunu bilen varmı bilmiyorum ama ben bunun benzerini Federal Yasaların birinin içinde gördüm.  Annex III, Attachement 11, Yasa 10, sayfa 10, madde 12, 1.ci bend, (d) şıkkı.  Bu madde kaptanlık sertifikası almak için gerekli şartlardan bir tanesi ve İngilizcesi şöyle;

(d) have good command of the English language at the level of Cambridge First Certificate or equilavent;

Bu şart Türkçe olarak “İngilizce dilini, Cambridge Birinci sertifikası veya eşedeğeri seviyesinde iyi bilmek” şeklinde yorumlanabilir.

(Devam edecek)

2 Nisan 2004
Rumların [Ortak] Federal Devlet Anlayışını biliyormuyuz? 6 için yorumlar kapalı
Okunma 98
bosluk
  • Sayfa 1 ile 2
  • 1
  • 2
  • >
Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
Samtay Vakfı
kıbrıs haberleri
kibris 1974
atun ltd

Gallery

Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

Arşivler

Son Yorumlar