





Dün Annan Planının oylamasının yani Referandumun 2.ci yılı doldu. 24 Nisan 2004 referandumunda her iki taraftan da “EVET” oyları çıkmış olsaydı şimdiye kadar neler gerçekleşmiş olurdu biliyormusunuz?
Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti, neredeyse tam bir Rum hegemonyasında üniter bir devlet haline gelmiş olacaktı. Bizim için kötü günler gene geri gelmiş, 2.ci sınıf vatandaş olarak Rumlar tarafından aşağılanmaya ve ezgi çekmeye başlamış olacaktık. Şehitlerimiz de herhalde mezarlarında huzursuz olacaklardı.
Benim aklıma gelenler şunlar.
1- İki bölgeli, iki toplumlu, Federasyona dayalı ama gerçekte Rum üniter devleti olan “Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti” il...
Geçmişteki bir takım siyasi olayları aynen, bandabulyadan (çarşıdan) alış veriş yaparken alacaklarınızı alt alta yazıp topladığınız gibi alt alta yazıp toplarsanız, siz de benim gibi Kıbrıs’ta çözümün, hızla ayrılığa doğru gittiğini görürsünüz.
Bu siyasi toplamanın sonucu da matematiksel bir toplama gibidir ve aynen 1 kg. domates + 1 Ekmek + 1 reçel = 10.24 YTL gibi net ve açıktır.
Rum tarafında geçen hafta yapılan anketin sonuçlarını, Papadopulos’un Cumhurbaşkanlığının 12 Şubat 2008 tarihine kadar devam edeceğini, Türkiye-AB Katılım Ortaklığı Belgesi ve Müzakere Çerçeve Belgesi içindeki koşullarını, AB’nin 26 Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs’lı Türklere verdiği sözleri h...
III.cü Kültür ve Sanat Kurultayı yapıldı biliyorsunuz. Ve Halk Bilimi Alt Kurulunun, Folklor bölümünde, 7 Nisan günkü toplantıda üç tane de öneri yapıldı.
Bunlardan bir tanesi çok ilginçti. “Kıbrıs’taki Mevcut Türkçe Yer isimleri eskileri ile değiştirilsin” şeklinde bir öneri yapıldı. Öneri salonda mevcut 70 kişi tarafından tartışıldı ve 48 leyhte 30 aleyhte oyla kabul edildi ve tavsiye kararı olarak da bir üst kurula yazıldı.
Alt Kurul toplantısı ile ilgili iddialar da var. Yerler gazetelerin bir tanesinde konu ile bir katılımcı tarafından yazılan bir yazı ve yorum da mevcut. İddialara göre öneriyi yapan kişinin “Ben Türk değilim, Kıbrıs’lıyım” dediği söyle...
Rumlar, İsviçreli Christopher Girod’un, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi üçüncü üyeliğine atanmasına bir ay önce onay vermişlerdi. Türk tarafı da onayını verince İsviçreli Girod resmen atanmış ve Otonom Kayıplar Komitesi de tekrar kurulmuş oldu. BM Barış Gücü (UNFICYP) dün bu konudaki resmi açıklamayı da yaptı.
Bu gelişme ile Papadopulos, Talat ve Möller görüşmesinin ilk adımı atıldı ve bu görüşmede de Teknik Komitelerin en alt düzeyi olan “İnsani konular”ın içeriği saptanacak. Büyük bir olasılıkla bu görüşmenin ortamı, BM’nin Girdo’u tanıtmak için vereceği resepsiyon olacak.
Kıbrıs Rum Yönetimi yıllarca kayıpların ölü olduğunu kabullenmedi ve 15 Temmuz-20 Temmuz 1974 tar...
28 Şubat 2006 tarihinde 78 Kıbrıslı Türk tarafından, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ilgili makamlarına yapılan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Anlaşmasına göre seçme ve seçilme hakkı başvurusuna Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Andreas Christou’dan yanıt geldi.
Yanıt doğal olarak olumsuz.
Yanıtın içindeki “Toplumunuz……., devletin anayasal organlarından çekilip katılmaması, ammeyi ilgilendiren konuların yürütülmesinde yer almaması ve anayasal organlara ve işlere katılmaması devam ettikçe, ….” ve “Yukarıda belirtilen düzen, yani üyesi olduğunuz Türk toplumunun yokluğu, söz ettiğiniz anayasal düzenlemelerin işlemesini imkansız k...