





2006 yılının 12 Kasımında Başpiskopos olarak taç giyen Hrisostomos, o günden beridir adeta bir siyasetçi gibi davranıyor ve ataları olan Bizanslılara taş çıkartacak saray entrikaları tezgâhlıyor.
Ortodoks dini otorite yapılaşması aynen halk idaresi ile yönetilen bir devlet yapısına benzemektedir. Başpiskoposu, Cumhurbaşkanı veya Başbakan gibi düşünürseniz, Sen Sinod Meclisi, Bakanlar Kuruluna, Konsey de Parlamentoya eşdeğer bir yapıda ve düzeydedir.
Hrisostomos’un hedefi KKTC topraklarını geri almakmış. Kendisi her fırsatta aynen bu kelimeleri dile getiriyor.
1963’deki gibi Rum halkını kiliselerde gaza getirip Türklerin üstüne silahlarla saldırtamayacağı için, dini saldırı yönünü seÃ...
Tabiî ki değil.
Londra’da yapılan toplantıda, KKTC’deki üniversitelerin Bolonya sürecine dahil edilmemesi, üniversitelerimizin sonunu mu getirecek.
Hayır getirmeyecek.
Türkiye 1982’de YÖK’ü kurarak, ABD 19.cu yüzyılda ve Çin, Hindistan, Avustralya, Brezilya ve Arjantin gibi geniş kara parçası üzerine kurulu ve onlarca üniversitesi olan ülkeler de, Bolonya Süreci benzeri çalışmaları 20.ci yüz yılın ortalarında yaparak, kendi üniversiteleri arasındaki denklik, müfredat, derecelendirme ve işbirliği sorununu çözmüşlerdir. Şimdi sıra AB’ye gelmiştir. AB’de kendi içindeki değişik ülkelerde bulunan üniversiteleri ve eğitim sistemini YÖK benzeri ortak bir yapıya bağlamak zorunda kalmıştır. İşte bu...
The exclusion of universities in the Turkish Republic of Northern Cyprus (KKTC) from the Bologna Process, in other words a further em-bargo on the Turkish Cypriots — this time on education — is another thing of which the European Union should be ashamed.
Turkish Cypriots are already suffering under unjust political, economic, cultural, social, sporting and trade embargoes.
That the six excellent universities in northern Cyprus are unable to join the Bologna Process, which seeks to strengthen the ties between universities in the European family, is a wholly reprehensible decision.
This shameful result of the Bologna Ministerial Conference, held in London, actually originated from EU mishandling of the accession of Cyprus.
With respect to the soverei...
After the Turkish Cypriots declared the Turkish Republic of Northern Cyprus (KKTC) — an independent state in the northern terri-tories of Cyprus — on Nov. 15, 1983, UN Secretary-General Javier Pérez de Cuéllar without delay called the Security Council for an urgent and special meeting.
Having heard the statement of the foreign minister of the Greek Cypriot administration, at its 2,500th meeting the Security Council adopted the infamous resolution filed as UN Resolution 541 (1983) on Nov. 18, 1983.
Since then the KKTC has been considered legally invalid by the UN member states, and the Turkish Cypriots have suffered under unjust political, economic, cultural, social, sporting and trade embargoes.
Although the Turkish Cypriots are now considered legal ci...
Deneyimli bir akademisyen olan babam Prof. Dr. Hakkı Atun, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatından sonra taşların yerine oturmasını bekler ve 2 ağustos 1975 tarihinde KTFD Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş ve GKRY başkan vekili Glafkos Klerides tarafından imzalanan nüfus mübadelesi anlaşmasının ardından dönemin Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a ve Turan Feyzioğlu’na birer mektup yazar. Hatırlarsanız bu mektup geçen sene basınımızda yayınlanmıştı.
Mektubunda “Kıbrıs bir ada ülkesidir. Ham maddesi ve yer altı zenginlikleri yoktur. Yeni kurulan Kıbrıs Türk Federe Devletinin ekonomisi taşıma hammadde ile hiç bir yere gidemez. Lübnan’da Amerikalıların yıllarca önce kurdukları “American University of Beirutâ€...