





İran binlerce yıldır var olan bir devlet. İmparatorluklar kurmuş, bir dönem Kıbrıs adasını bile fethedecek denli genişlemiş, Anadolu’yu boydan boya geçip, şimdiki Yunanistan topraklarında bulunan kent devletlerine saldıracak denli yayılma gücüne ulaşmış, kökleri tarihin derinliklerine kadar inen bir devlet.
Çağımızda topraklarında çıkan petrol ve doğalgaz nedeni ile geliri yüksek olan, kendi kendine yetebilmek ve dışa bağımlı olmamak için çabalayan bir ülke İran. Halkının büyük bir kısmı Şii. Sonra Sunni’ler, sonra da az sayıda olsalar bile Bahai’ler ve çok az sayıdaki Yahudi’ler geliyor, dinsel sınıflamada.
İran kendi kendine yeterli olabilmek çabaları içine girdi yı...
DIKO Kıbrıs Rum tarafında bir siyasi parti. Türkçeye çevrilmiş adı da Demokrat Parti. Kurulduğu günden beridir hep 3. sıradadır. 1924 yılında kurulmuş, Komünist ideal ve doktrinlerin partisi olan AKEL genel ortalamada 1. sırada, Glafkos Klerides’in kurduğu DISI genel ortalamada 2. sıradadır çoğunlukla.
DIKO’nun kurucusu, EOKA’nın aktif yöneticilerinden ve Makarios’un ölümünden sonra Rum Yönetimi başkanı seçilen Spyros Kyprianou’dur. DIKO’nun çizgisi milliyetçi, felsefesi de (Büyük) Yunan Milliyetçiliği olup “Megali Idea”yı gerçekleştirebilmektir. Bu nedenle de Kıbrıs adasının ezelden beri bir Yunan adası olduğunu ve Yunanistan’a bağlanması gerektiğini savunur. Kıbr...
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, bu akşam (25 Kasım Pazartesi) ara bölgede bir araya gelecekler. Dostça görüşme ara bölgedeki Chateau Status Restoran’da saat 18.30’da başlayacak.
Dostça diyorum çünkü bu buluşmada Birleşmiş Milletlerin hiç bir katkısı yok. BM bu görüşmeyi planlamış ve organize etmiş de değil. Her iki lider görüşme konusunda kendi aralarında, önce sözlü sonra da yazılı olarak mutabakata varıp gününü, yerini ve saatini kararlaştırdılar ve uygun bir zamanda da BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim’a lütfen bilgi verdiler.
Bu görüşmenin temelini gerçekte KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu attı. Er...
Tren ulaşımı Almanya’da tam yüz sene evvel hayata geçirilmiş. Her yöne sık sık ve düzenli tren seferleri var. Yabancı olsun yerli olsun, Almanca bilsin veya bilmesin tüm yolcular için her tür kolaylık düşünülmüş.
Almanya’da yüz sene evvel tren taşımacılığına verilen tekel de son bulmak üzere. Bu yüz yıllık tekel nedeni ile şehirlerarası otobüs taşımacılığı yok. Doğal olarak otobüs terminali de yok. Var olan özel otobüsler sadece turistleri gezdirmek için kullanılıyor ve Türkiye’de 30 sene evvel kullanılanların modelinde. Ne internet var, ne koltukların arkasında ekran. Yolculuk esnasında film seyredip, müzik dinlemek olanağı yok. Otobüslerde muavin de yok. Bu nedenle de, ne çay, ne kahve, ne de su ve yiye...
(İngilizceden Tercümedir)
OSMANLI – ALMAN İLİŞKİLERİNDE SİYASİ, EKONOMİK ve ASKERİ
ALANLARDA FARKLI DÜŞÜNCELER
Ata Atun, Şükrü Server Aya
Near East University
Kuzey Kıbrıs ve Türkiye
ata.atun@atun.com – ssaya@superonline.com
ÖZET