





Taş ocakları konusunda bugüne değin hep adanın kuzeyindekiler günah keçisi yapıldı.
Yerlisi de, yabancısı da, Avrupa Parlamentosu üyeleri Rum Milletvekilleri de hep kuzeydeki taş ocaklarını suçladılar ama hiç kimsenin aklına Rum tarafındakiler ne alemde demek gelmedi.
Gerçekte çılgına dönmemek elde değil.
Taş ocaklarını eleştirenlere bir bakıyorum, tümü ana maddesi çakıl olan beton evlerde yaşıyorlar. Evlerinin duvarları ana maddesi dağ kumu olan sıva ile kaplı. Evlerindeki garajları, havuzları ve her tür yapıları taş ocaklarından elde edilen malzeme ile yapılmış. Kendi evleri taş ocaklarından çıkarılan malzeme ile yapılmış ya, ne gerisi ne de başkalarının ki önemli değil. Ben şahsen taş oc...
Rumlar, müzakere masasında elleri sanki de çok güçlüymüş, Kıbrıslı Türklerle anlaşma yaparlarsa Türklere lütufta bulunacaklarmış havasında, kendilerini ağırdan satıyorlar ama perdenin arkasındaki gelişmeler hiçte öyle değil.
Geçen ay içinde İsrail hükümeti Türkiye Cumhuriyeti hükümetine, Mavi Marmara olayında İsrailli komandolar tarafından savunmasız ve silahsız insanların haksızca öldürülmesi konusunda tazminat ödemeyi kabul ettiğini içeren bir mutabakat notu gönderdi.
Tabii bu mutabakat notunun gönderilmesinde ABD Başkanı Barack Obama’nın rolü yadsınamaz. Başkan Obama’nın devreye girmesi ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu önce Türkiye’den özür dilemiş, arkasın...
ABD’nin Büyükelçileri genelde konuşmazlar, hele de haber ajanslarına pek açıklama yapmazlar. Eğer basına konuşuyorlarsa veya haber ajanslarına açıklama yapıyorlarsa bilin ki bahsettikleri konu çok önemlidir. Muhakkak birilerine veya ilgili siyasilere veya konunun içindeki bürokratlara veya da o ülkenin halkına yumuşak bir mesaj vermek istemektedirler, fırtınadan evvel.
Bu tür davranışları büyüklerimiz güzel bir sözle açıklamışlar, “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” diye. Gerçekte büyükelçinin söyledikleri ABD hükümetinin düşündükleri ve eninde sonunda gerçekleşecek olan sonuçtur. Bunu geçmiş yıllar içinde dünyanın pek ülkesinde gördük ve yaşadık.
Geçen hafta i...
Bu politikanın birincil kuralıdır.
Halkın arkasında durmadığı, halkın desteğini almayan hiç bir karar uzun ömürlü olamamakta.
Demokratik düzenlerin olmazsa olmazıdır bu uygulama.
Geçen hafta Gazimağusa’da yapılan Eğitim Şura’sında toplanan 11 komisyonda neredeyse 400’e yakın karar alındı.
Eğitim Şura’ları bir danışma organıdır. Sadece tavsiye nitelikli kararlar üretebilirler. Aldıkları kararları uygulayıp uygulamama iradesi de Milli Eğitim Bakanlığı’na aittir.
Geçmiş yıllarda olduğu ve yaşandığı gibi bazı kişiler ve siyasi partiler özellikle Eğitim Şura’sını fırsat bilerek, Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğunun benimsemediği v...
Cenevre’de Kıbrıs’ta var olan dinlerin liderlerinin yaptığı toplantı çok önemli. İlk kez Kıbrıs sorununun çözümüne dini liderler de “Barış çağrısı” yaparak etkili bir katkı koyuyorlar.
Geçen yıldan beridir Kıbrıs adası üzerinde yaşamakta olan insanların dini inanışlarına ve ibadete ilişkin sorunları ile dini liderler arasında sürdürülmekte olan bir diyalog süreci var. Gerçekte bu sürecin başlangıcı 3 yıl evvelsine kadar gidiyor.
Geçen ay içinde, adada mevcut dört farklı dini liderin bir araya gelebilmesi ve diyalog kurabilmeleri aşamasına gelene kadar son üç yılda yaşanan dini yakınlaşma ve barışa katkı yolundaki çabaların, Kıbrıs Rum kesiminin siyasi parti l...