Yurttaşlık Yasası Vatandaşlığı Zorlaştırıyor

Yurttaşlık Yasası Vatandaşlığı Zorlaştırıyor

Vatandaşlık ZorlaştırıldıKKTC Meclisi’nin Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi tarafından oybirliği ile kabul edilen Yabancılar ve Muhaceret (Değişklik Yasa Tasarısı) ile İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni “Yurttaşlık Yasa Tasarısı” veya da halk arasında bilinen ismi ile “Vatandaşlık Yasası” hala daha tatmin edici bir düzeye gelmediği gibi, KKTC’ye faydalı olabilecek bir içeriğe sahip değil.

 

Her ikisi de biraz şövenist, biraz tutucu, biraz art niyetli ve biraz da insan haklarını kısıtlayıcı içeriğe sahip.

 

Ülkemizde nüfus az ama memur sayısı çok fazla. Devlette çalışanların maaşlarını ödeyen, emeklilik ve sağlık primlerini yatıran, emeklilik ikramiyelerinin de aylık ödemelerini yapan vatandaşın sırtına bu yükler çok ağır gelmeye başladı. Mevcut nüfusun bu yükü kaldıramadığı ortada. Herhangi bir üretimimiz yok, ne var ki, üretimi arttıralım da yeni istihdamları ödeyelim düşüncesi de yok. Her 100 kişinin istihdamının bütçeye 6 milyon TL ek getireceği, bununda eninde sonunda vatandaşın sırtına ek vergi yükü olarak bineceği herkes tarafından bilinen bir gerçek.

 

Ekonomi ise zaten can çekişiyor. 1994 yılında Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı insanlık dışı karar AB’ye olan ihracatımıza darbe vurdu. Yıllar içinde AB’ye olan ihracatımız yıllık 8.5 milyon Dolara kadar geriledi. Ekonominin canlanabilmesi için gerekli olan tedbirlerden bir tanesinin de nüfusu arttırmak olduğunu Mısır’daki sağır Sultan bile duymuş duymasına ama birkaç hastalıklı beyinden çıkan hastalıklı fikirlerden dolayı biz tam tersini yapıyoruz.

 

Çelişkiler bir tane değil; Askerlik kısalsın isteniyor, eksiltilen sürede bu vatana kimin askerlik hizmeti vereceğinin yanıtı yok. Nüfusun arttırılarak, askerlik hizmeti yapabilecek gençlerin sayısının arttırılması gerektiği çok iyi biliniyor bilinmesine fakat ortalıkta bunu dile getirebilecek bir iktidar da yok. Koltuğa oturanlar, muhalefette iken atıp tutmalarına rağmen o görkemli iktidar koltuğunun sihri ile ağzını açamaz oluyorlar.

 

KKTC vatandaşı bir kişi ile evlenenlerin, sahte evliliği önlemek amacı ile üç yıl bekletilmesi gerektiği fikri ise bize yakışmayan bir yüz karası. KKTC ne kadar büyük bir alana sahip ki, adresi belli bir çiftin gerçek ya da sahte evlilik yaptığını anlamak 3 yıl sürecek(miş). Polisimiz mi beceriksiz, yoksa bu kararı alan politikacılarımız mı, zaman bize bunu gösterecek.

 

Yabancı yatırımcıdan ise 10 milyon Avro yatırması isteniyor KKTC vatandaşı olabilmeleri için. Sahi, 10 milyon Avrosu olan bir kişi zaten bürokrasisi hantal olan, altyapısı olmayan KKTC’ye niye yatırım yapsın sizce?

 

KKTC sınırları içinde doğanların doğum kağıdına “KKTC vatandaşı değildir” mührünü vurmak ise kendi başına yüzkarası ve insan haklarına aykırı bir uygulama. Bu fikrin de aynı hastalıklı kafadan çıktığı belli.

 

KKTC topraklarında daha güçlü bir konumda olabilmek için nüfusu arttırmanın şart olduğu ve de ekonominin hareketlenmesinin nüfus artışı ile doğru orantılı olduğunun bilinmesine rağmen vatandaşlık hakkı kazananları bu haklarından mahrum etmek ve sulandırmak için elden geleni yapmanın veya yapay engeller yaratmanın mantığını anlamak mümkün değil.

 

KKTC Hükümeti vatandaş olmayı zorlaştırmak için beyin fırtınaları yapıp yeni yeni engel içeriğinde kararlar alacağına, bir an evvel vatandaş olabilme prosedürünü iyice kolaylaştırmalı ve adadaki Türk nüfusun artışını resmileştirmeli…

 

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.ataatun.org

Facebook: Ata Atun

21 Kasım 2014

20 Kasım 2014
Yurttaşlık Yasası Vatandaşlığı Zorlaştırıyor için yorumlar kapalı
Okunma 260
bosluk

Türk Dünyası Medya Formu (2/2)

Türk Dünyası Medya Formu (2/2)

Ata Atun Açılış KonuşmasıBaşbakanlıkta katıldığım toplantıda, konunun çok ciddi ve Türk dünyasına katkılarda bulunacak bir düşünce olması nedeni ile Başbakanlığın bu kuruluşun hayata geçmesi için tüm desteği vereceği belirtilerek, çalışma ve temaslarıma devam etmem istendi. Artık her şey yavaş yavaş yoluna girmeye başlamıştı…..

 

Bu toplantının birkaç hafta sonra beni Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden arayarak görüşmeye çağırdılar. Görüşmemiz Sayın Genel Müdür ve ekibi ile oldu. Kendilerine gerekli evrak ve çalışmaları sundum. Konuyu değerlendireceklerini ve çalışmalar bitince beni arayacaklarını belirtmeleri üzerine toplantı son buldu.

 

Kısa bir müddet sonra çalışmalarını tamamladıklarını ve 2010 yılının Ekim ayında “Türk Dünyası Gazeteciler Birliğini”nin kuruluş toplantısını yapacaklarını bana bildirdiler. T.C. Dış İşleri Bakanlığı ile yaptığım görüşmelerde de kuruluşun şekli ile ismi de yavaş yavaş belirginleşmeye başladı. Politik endişelerden dolayı “Türk Dünyası” tanımı çıktı yerine “Türk Dili” tanımı girdi, “Birlik” kelimesi çıktı, yerine “Forum” kelimesi girdi ve ilk kurucular toplantısı Ekim 2010 yerine 21 Aralık 2010 tarihinde Ankara’da Rixos Otel’de “Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu” adı altında yapıldı.

 

Foruma Türk Dili konuşan ülkelerin temsilcilerinin yanında Türk halk ve Topluluklarının temsilcileri de katıldı. Diğer ülke temsilcileri ile birlikte içinde benim de yer aldığım Komite, kapanış bildirgesini hazırlarken, Forumun içinde fiilen Türk halk ve Topluluklarının temsilcilerinin de yer alması bildirgeye ilave edildi.

 

Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu’nda onaylanan bildirge uyarınca çalışmalar devam etti ve 17 Ekim 2011 tarihinde Ankara’da kurucular toplantısı yapılarak Tüzük’e ve Forumun adına son şekli verilerek yeni adının “Türk Dili Konuşan Toplumlar Medya Platformu”olmasına, Forumun 2’ncisinin de Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de yapılmasına karar verildi.

 

Türk Dili Konuşan Toplumlar Medya Platformu’nun 2.cisi 27-30 Ekim tarihleri arasında Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de yapıldı. Genel Kurul da Platformun oluşum şekli, çalışma kuralları, Genel Sekreterliğin Ankara’da tesis edilmesi, Genel Sekreterin T.C. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün en yüksek amiri olması, Genel Sekreterlik görevinin BYEGM personeli tarafından yürütülmesi, Forumun Dönem Başkanlıklarının, Forum hangi ülkede yapılıyorsa o ülke temsilcinin olması, 3. Forumun Kırkızistan’da, 4. Forumun da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yapılması kararı alındı.

 

4. gerçekleştirilen bu forum gerçekten de emin ellerde faaliyetini sürdürmektedir.

Geleceği ve gelecekte yapacakları çok heyecanlandırıcıdır.

 

Türk dili konuşan ülkelerin ortak ve süzgeçten geçmemiş bir haber havuzunu kullanmaları, ileride hem ortak bir alfabeye geçilmesine hem de medya işbirliği ile ülkeler arasındaki işbirliğinin ve bağların daha güçlenmesine kapı açacak, haberlerin ve yaşanan olayların birinci ağızdan ve küresel medyayı kontrol altında tutan güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda ellemelerine izin vermeden medya kuruluşlarına ulaşmasını sağlayacaktır.

 

 

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.ataatun.org

Facebook: Ata Atun

19 Kasım 2014

18 Kasım 2014
Türk Dünyası Medya Formu (2/2) için yorumlar kapalı
Okunma 87
bosluk

Türk Dünyası Medya Formu (1/2)

Türk Dünyası Medya Formu (1/2)

Türkmep Aile fotoğrafıBugün dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumunun kurulması fikri 2008 yılında oluşmaya başlamış, kuruluş çalışmaları da 2007 yılında başlamıştır.

 

2007 yılında, özelikle benim fiilen içinde var olduğum ve gözlemlediğim siyasi bir olayın farklı bir yorumla ve kendi işlerine geldiği şekilde batı dünyasında etkili olan bir haber ajansı tarafından dünya medyasına servis edilmesi, bende bu olayı doğru olduğu şekliyle nasıl Türk dünyası kamuoyuna duyurabilirim soru işaretinin oluşmasına neden olmuştur.

 

2007 yılında Yalova Folklor Eğitim Merkezi’nin Yalova’da düzenlediği 1. Türk Dünyası Gazeteciler Buluşmasına Batı Trakya, Azerbaycan, Afganistan, Irak, Suriye, Kazakistan, Kırgızistan, Yakutistan, Gagauzya ve Çuvaşistan’dan gazeteci arkadaşlar da katılmışlardı.

 

Kendi aramızda yaptığımızda sohbetlerde, dış ülkelerde yaşayan Türklerle ilgili konularda, o ülkenin devlet ajanslarından gelen haberlerle, Türk meslektaşlardan gelen haberler arasında farklılıklar olduğu konusunu ben açınca sohbet derinleşmiş ve sonucunda “Türk Dünyası Gazeteciler Birliği” kurulması fikri oluşmuştu beyinlerde, özellikle de bende.

 

2008 yılında Yalova’da yapılan 2. Türk Dünyası Gazeteciler Buluşması’nda benim önerimle, “Türk Dünyası Gazeteciler Birliğini” kurmak için bir Tüzük hazırlanması ve çalışmalar yapılması gündeme gelmişti. İçinde “Türk” kelimesi geçen Birlik veya Derneklerin Türkiye Cumhuriyeti’nde hemen kurulabilmesine olanak olmadığı için derneği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) kurarak hayata geçirme görevini ben üstlenmiştim.

 

2009 yılında Yalova’da yapılan 3. Türk Dünyası Gazeteciler Buluşması’nda KKTC’de yabancıların Dernek veya Birlik kurmaları veya üye olmaları yasak olduğundan“Türk Dünyası Gazeteciler Birliğini”nin “Klüp” olarak kaydının yapılması konusunu katılımcıların bilgisine getirdim.

 

Bu birliğin Türkiye Cumhuriyeti devleti bilgisi dahilinde ve Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığı bünyesinde veya desteğinde kurmanın çok daha sağlam bir yapı oluşturacağı önerim oybirliği ile kabul edilince, T.C. Dışişleri Bakanlığı ile görüşme görevi bana verildi.

 

Dönemin T.C. Dış İşleri Bakanlığı Müsteşarı, kıymetli dostum ve ağabey gibi sevdiğim Sayın Büyükelçi Ertuğrul Apakan beyi telefon ile aradım ve görüşmek için randevu aldım. 2 hafta sonra Ankara’ya giderek Ertuğrul beyle bir görüşme yaparak konuyu kendisine açtım.  “Dışişleri bakanlığı olarak konuyu çok ciddi buluyoruz. 1 ay sonra hazırlığını yap ve gel” demesi üzerine de tüm hazırlıklarımı tamamlayıp 1 ay sonra tekrar kendisini ziyaret gittim. Sayın Apakan beni, Türk dili konuşan ülkeler ile ilgili dairelerin tüm başkan ve yardımcılarından oluşan büyük bir ekip ile karşıladı. Verdiğim brifingden sonra Sayın Apakan’a son şeklini verdiğim “Amaç Bildirgesi” ile “Tüzük Taslağını” sundum. Böylesi bir düşünce ve girişimden çok memnun olduklarını dile getirerek, konuyu inceledikten sonra benimle tekrar temas kuracaklarını belirttiler.

 

Kısa bir müddet sonra önce beni T.C. Başbakanlığından sonra da Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden (BYEGM) beni aradılar…..(Devam Edecek)

 

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.ataatun.org

Facebook: Ata Atun

17 Kasım 2014

16 Kasım 2014
Türk Dünyası Medya Formu (1/2) için yorumlar kapalı
Okunma 64
bosluk

Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu KKTC’de Yapılıyor

Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu KKTC’de Yapılıyor

TÜRKMEP AmblemiBirincisi, Türkiye- Ankara’da, İkincisi Azerbaycan –Bakü’de ve Üçüncüsü Kırgızistan-Bişkek’te gerçekleştirilen Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu’nun (TÜRKMEP) dördüncüsü 16, 17 Kasım tarihlerinde Girne’de Acapulco Otel ve Konferans Merkezinde yapılacaktır.

 

Her yıl bir üye ülkenin ev sahipliğini ve başkanlığını yaptığı Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu’nun Üçüncü toplantısında, 2014 yılı toplantısının ev sahibi KKTC ve Dönem Başkanının, Prof. Dr. Ata Atun olması oybirliği ile kabul edilmiştir.

 

Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar IV. Medya Forumuna, KKTC, Türkiye, Kırgızistan, Azerbaycan, Kazakistan, Bulgaristan, Makedonya, Batı Trakya, Gagauz Yeri, Kırım, Kerkük, Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti, Dağıstan Özerk Cumhuriyeti, Hakasya Özerk Cumhuriyeti, Kabardin-Balkar Özerk Cumhuriyeti, Karaçay-Çerkes Özerk Cumhuriyeti, Tataristan Özerk Cumhuriyeti, Saha-Yakut Özerk Cumhuriyeti ve Tuva Özerk Cumhuriyeti’nden platforma üye gazeteci, akademisyen, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katılacaktır.

 

Genel Sekreterliği Ankara’da bulunan ve Genel Sekreterlik görevini de tüm üye ülke temsilcilerinin imzalayarak onayladığı tüzük gereği Türkiye Cumhuriyeti Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü’nün yaptığı TÜRKMEP, Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar arasında bir haber havuzu kurularak, işbirliğinin medya aracılığıyla geliştirilmesini hedeflemektedir.

 

Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu’nun (TÜRKMEP) bu yıl hayata geçirilen sitesinin internet ulaşım adresi “http://www.turkmep.org/”   olup, TÜRKMEP ile ilgili tüm bilgiler ve üyelik başvuru/giriş bölümleri yer almaktadır.

 

KKTC’nin 31. Kurtuluş Yıldönümü olan 15 Kasım Cumartesi günü Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu’nun açılış toplantısı saat 14.30’da Girne’de Acapulco Otel ve Konferans Merkezinde yapılacaktır.

 

Açılış konuşmalarını sırasıyla BYEGM Genel Müdürü Murat KARAKAYA, TÜRKMEP Başkanı Prof. Dr. Ata ATUN, T.C. Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ, KKTC Başbakanı Özkan YORGANCIOĞLU, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel SİBER, TBMM Başkanı Cemil ÇİÇEK ve KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş EROĞLU yapacaktır.

 

Halkın katılımına açık olan Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu, 16 Kasım Pazar günü Acapulco Otel ve Konferans Merkezinde 4 ayrı oturumla devam edecektir. Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu’nun kapanış oturumu 17 Kasım pazartesi günü sabah 09.00 gerçekleştirilecek ve saat 11.00’de gerçekleştirilecek Değerlendirme ve Kapanış Oturumu ile sona erecektir.

 

TÜRKMEP Dönem Başkanı

Prof. Dr. Ata ATUN

 

14 Kasım 2014
Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumu KKTC’de Yapılıyor için yorumlar kapalı
Okunma 111
bosluk

İşler İstendiği Gibi Gitmiyor

İşler İstendiği Gibi Gitmiyor

PlatformAnastasiadis 7 Ekim günü, Rum Ulusal Konseyi ile toplantı yaptıktan sonra Türkiye’nin ilan etmiş olduğu Navteks’i bahane ederek, softa şaşırtması yapmaya yeltenip bir kahraman edası ile müzakere masasından kalktığını ilan etmişti. Bütün beklentisi de 27 devletiyle AB’nin, ABD’nin ve İngiltere’nin arkasında olacağı ve Türkiye’yi köşeye sıkıştıracağı idi.

 

Güvendiği dağlara kar yağdı.

Hiç kimse arkasında durmadı ve Avrupa Birliği de kerhen bir destek verdi. Hepsi o kadar.

 

Birleşmiş Milletlerin Türkiye’nin sözde Kıbrıs MEB’inde gemilerinin seyretmesi ile ilgili Rumların kopardığı yapay fırtınadan etkilenmemesi ve Türkiye’ye karşı takındığı tavır ile BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, müzakerelerin yeniden başlamasına ve doğalgazın değerlendirilmesine ilişkin ‘arabulucu eylemleri, Rumlarda düş kırıklığı yarattı.

 

AKEL’in “BM’den Türk tahriklerine ilişkin açık bir açıklama yapmasını, Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenlik haklarını savunmasını ve Türkiye’nin yarattığı gerilimin yatıştırılması çabasını büyük sorumlulukla Ankara’ya çevirmesini bekledik, fakat bunun tersi oldu” açıklaması, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte Rumların duyduğu endişeyi açık ve net olarak ortaya koymakta.

 

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin Kıbrıslı Türklerin hidrokarbon konusuna müdahil olmaları yönündeki girişimlerini ve Rum lider Anastasiadis’e sunduğu 5 maddelik öneriyi Rumlar, Türklere yapılması gereken baskının kendilerine yapıldığı şeklinde algılıyorlar ve çok da bozuldular.

 

Aslında işler pek de bekledikleri gibi gitmedi. Ne içte ne de dışta.

Rum basını Anastasiadis’le adeta dalga geçiyor.

Noble Enerji’nin yöneticisi John Tomich’in geçen hafta Lefkoşa’nın Rum kesiminde yapılan Ekonomi Konferansında Kıbrıs’ta karada veya da denizde yüzen platform üzerinde doğalgaz sıvılaştırma tesisi kurulmasının, mevcut gazın çok az olması nedeni ile mümkün olmadığını resmen açıklaması, Rum halkında şok etkisi yaratırken, Rum siyasilerin de karizmalarının fena halde çizilmesine neden oldu.

 

John Tomich, önce sıvılaştırma tesisinin 12 milyar Avro (16 milyar Dolar) olması ve sıvılaştırma ile tekrar gaz hale dönüştürmenin ilave birer masraf olması nedeniyle böylesi bir işe girmenin ekonomik olamayacağı söyledi. Sonra da en doğru gaz satış yönteminin Türkiye’yi ima ederek, komşu ülkelere boru hattı ile yapılmasının olduğunu belirterek kalpleri fena hoplattı, sinirleri de fena bozdu.

40 yıldır Rum halkına, her fırsat bulduklarında temcit pilavı gibi “Tüm göçmenler geri dönecek” vaadini sunan Rum politikacılar, doğalgaz konusunda da aynı taktiği uyguladılar. 2011 yılından itibaren önce doğalgaz sıvılaştırma tesisinin 10 bin kişilik iş imkanı yaratacağını söylemeye başladılar sonra da peşin yapılacak satışla da yılda 10 milyar Avro’luk bir gelir edileceğini ve Troyka’nın mali yardım için dayatmalarına gerek kalmayacağını Rum halkına yutturdular.  Bununla da kalmadılar, geçen yılın haziran ayında Vassiliko’da doğalgaz sıvılaştırma tesisi kurulması için ön anlaşmanın imzalandığını bile açıkladılar.

 

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diye atalarımız boşuna söylemediler. Şimdi mum bitti. Söylenenlerin hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı ve acil olarak bir başka konunun bulunması arayışı içine girildi. Anastasiadis bula bula son 500 yılın eskimiş bir taktiği olan “hayali düşman yaratma” stratejisini buldu, fırına koydu, ısıttı ve Rum halkının önüne sürdü.

 

İşler berbat. Kendi bilim insanları bile Anastasiadis’i yalanlıyor ve uyarıyor…

 

 

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.ataatun.org

Facebook: Ata Atun

14 Kasım 2014

13 Kasım 2014
İşler İstendiği Gibi Gitmiyor için yorumlar kapalı
Okunma 81
bosluk
Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
Samtay Vakfı
kıbrıs haberleri
kibris 1974
atun ltd

Gallery

Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3

Arşivler

Son Yorumlar