





Gerçekte tarih, özellikle de doğru siyasi tarih, birçok konuyu açıklıyor meraklısına.
ABD’nin Türkiye’ye nasıl ve ne zaman girdiğini, nasıl Türkiye’yi kimseye hissettirmeden ve dönemin hükümet yetkililerine çaktırmadan yıllarca yönettiğini ve günümüzde yaşadıklarımızın nedenlerini gözler önüne seriyor dikkatli bir okuyuşla bu Siyasi Tarih.
ABD Türkiye’ye mali olarak en zayıf olduğu bir dönemde adımı atmış. 1947 yılında ABD Başkanı Harry Truman’ın Kongre’de yaptığı konuşması ile ilan ettiği “Truman Doktrini” çerçevesindeki Marshall yardımı ile sınırlarımızdan elini kolunu sallaya sallaya girmiş, önüne üstelik bir de kırmızı halı serilerek.
...
Rumlar, Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’ye karşı her tür ittifakı kurmanın peşine düşmüşler. 1992 yılında dönemin Rum Yönetimi başkanı Klerides Avrupa Birliğine başvururken yaptığı açıklamada, “Kıbrıs’ta kaybettiğimiz toprakları Avrupa Birliğini arkamıza alarak tekrardan kazanacağız” demişti. 1 Mayıs 2004 tarihinde de AB’ye kabul edildikten sonra Türkiye ile AB Katılım Müzakereleri başladığı vakit, Veto hakkını ileri sürerek Kıbrıs’ta toprak ve asker çekilmesi tavizi istemişti.
ABD’deki tiyatro
ABD’de gerçekte Türkiye’yi yıpratma yönünde bir oyun oynanıyor. ABD’de yaşanan mahkeme tiyatrosunun ne denli saçma ve uluslararası hukuka aykırı olduğu gözler önünde ve Türkiye’de işlendiği iddia edilen bir suçun ABD’de görülmesinin Uluslararası Hukukta yeri yok. Başkan Trump’ı cinsel tacizle suçlayan kadının davasısının Türkiye’de görülerek Başkan Trump’un cezalandırılması, Arakan’daki Müslümanları katleden Myanmar yetkilileri n Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması kadar abes bir durumla karşı karşıyayız.