Baleybelen

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 6 Haziran 2009 Saat : 12:12


 

Bu anlaşılmaz kelimenin ne demek olduğunu eminim bilenler vardır.


Ben bilmiyordum ve bir araştırma yaparken rastgele öğrendim.


Önce büyük bir şaşkınlığa düştüm, sonra da gurur duydum.


Osmanlı Devleti gerçekten de büyükmüş.


Çok takdir edilecek bir yönetim ve insan hakları düzeni kurmuş.


Belki de yüzyıllarca devam etmesinin ve etnik çatışmaların yaşanmamasının nedeni Osmanlı Yönetiminde insan haklarına duyulan saygıydı.


Bâleybelen (dilsizlere dil veren) manasında ve Osmanlı Padişahı’nın isteği üzerine Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan ve değişik diller kullanan bütün milletlerin ortak kullanımı ve birbirlerini anlamasını sağlamak amaçlı, 1574 yılında  Muhyi-i Gülşeni (1528-1604) tarafından prensipleri belirlenerek kaleme alınmış dünya üzerindeki ilk yapay dildir.


Bu yapay dilin amacı, Osmanlı Devleti sınırları içinde ortak bir kültür dili ve devlet dili yaratmak, iletişimi basitleştirmek ve değişik dilleri konuşan Osmanlı Devleti vatandaşlarının birbirini anlamasını kolaylaştırmak.


Mantığa ve bu düşünceyi gerçeğe dönüştüren zekaya hayran kalmamak elden değil. Müthiş bir çalışma bu.


Günümüzün İngilizcesinin dünya üzerinde yaptığı işlevi, bundan tam 435 yıl önce, dünyanın en büyük devleti olan Osmanlı kendi sınırları içinde yapmayı planlamış ve uygulamaya da koymuş.


Aradan yüzyıllar geçtikten sonra Avrupalı’nın da aklına ortak bir dil yaratmak gelmiş ve Polonyalı hekim Ludwik Lazarz Zamenhof  “Esperanto” adlı bu yapay dili oluşturmuştur.
 
1528 yılında Edirne’de doğan Muhyî-i Gülşenî (Muhyî Çelebi), Kahire’deki Gülşenî topluluğunun bir üyesidir. 1574 yılında Kıbrıs Fatihi Osmanlı Padişah’ı II.ci Selim’in isteği üzerine, Arap harflerine dayalı Osmanlı Türkçesi alfabesi ile yazılan ve Sufî öğretisine ait terimleri aktarma gibi bir amaç taşıyan Bâleybelen dilini meydana getirmiştir.  Sadeleştirilmiş Arapça dil bilgisi kuralları üzerine kurulu olan bu dilin söz varlığını ise Türkçe, Farsça ve Arapça kelimeler oluşturmuştur.


Muhyî-i Gülşenî, 16. yüzyılın sonlarına doğru Bâleybelen’in dil bilgisi esaslarını da barındıran bu yapay dille yazdığı eserini kaleme almış ve yaklaşık 10.000 kelimeden müteşekkil hacimli bir sözlük de ortaya koymuştur.


Muhyî, ağır eleştiriler alsa da Bâleybelen ile varlığı bilinen 200 eser yazmıştır. Öğrencileri Bâleybelen’i devam ettirmeye çalışmıştır.  Muhyî’nin 1605’te Mısır’da vefat etmesinden sonra bu dilin kullanımı düşüşe geçmiş ve bir müddet sonra da kullanılmaz olmuştur. Günümüze bu dille yazılan eserlerden pek azı gelebilmiştir.


Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında, II.ci Abdülhamit döneminde, Muhyi’nin ortadan kalkmış kitaplarından bir tanesi Halep’te Fransız araştırmacı Rousseau’nun eline geçer. Rousseau tanımadığı dilde yazılmış bu kitabı önce ünlü Osmanlı tarihçisi ve o tarihte İstanbul’da Alman ataşesi olan Hammer’e gönderir.


Hammer şifreleri çözemez ve Paris’teki Doğu Dilleri Okulu akademisyeni Sylvestre Sacy’den yardım ister. Sacy sekiz yıl araştırmasına rağmen bu dili kimin, niçin ve nasıl tasarladığını bulamaz. Kaybolmuş bir millete ait olabileceğini düşünür ve bu mealde bir makale kaleme alır.


Aradan neredeyse bir asıra yakın bir zaman geçtikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mithat Sertoğlu 1966 yılında “İlk Milletlerarası Dili Bir Türk İcat Etmişti” başlıklı bir makale yayınlayarak Bâleybelen’i literatüre sokar ama dilin esasları hala çözülmüş değildir.


Osmanlı’nın düşündüğü ve yarattığı bu ilk “Yapay Dil” olan Bâleybelen’in şifrelerini ilk kez çözen dilbilimci Mustafa Koç olur.


Mustafa Koç’un, “Bâleybelen , İlk Yapma Dil” (2006) adlı kitabı, bu dahiyane dil ile ilgili tüm bilgileri içermektedir.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 136
    Baleybelen için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3

    Arşivler

    Son Yorumlar