Dekonfrontasyon’un Gizli Hedefi

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 21 Nisan 2008 Saat : 12:12


 

Hristofyas’ın, Lokmacı Barikatı veya diğer ismi ile Ledra Kapısının açılması görüşmelerinde Papadopulos’tan miras olarak aldığı ve ortaya attığı, Rum tarafı ile Türk tarafı arasında kalan ara bölgede “dekonfrantasyon” uygulamasına geçilmesini ve bölgenin de BM’nin Kıbrıs’a Özel Askeri Gücü’ne (UNFICYP) devredilmesi, aslında çok dahice düşünülmüş ve ileriye dönük olarak sonuç alacak şekilde tezgahlanmış politik bir tuzak.


Genel kanının aksine, dekonfrantasyon, politik dilde askersizleştirmek demek değildir. Dekonfrantasyon yatay olduğu gibi dikey de olabilir ama asker her koşulda oradadır, aynen şimdi olduğu gibi. Bölgenin tümünün UNFICYP’e devredilmesini istemek ise tam anlamı ile bölgenin askersizleştirilmesi demektir.


Ara bölgenin yarısının, yani Ermu Sokağı ile Çikkos (Kykkos) sokağı arasındaki yaklaşık 40 m. uzunluğundaki bölgenin, kontrolü 1974’den beridir KKTC devletinde. Rumların bütün istekleri ara bölgenin tamamının UNFICYP’e, yani Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs’a Özel Barış Gücüne devredilmesi ve Mücahitlerimizin de Ermu sokağındaki 1963 sınırlarına kadar, yani 1958 yılında Ermeni Lokmacının bulunduğu köşenin Ermu yolu boyunca olan hizasına kadar geri çekilmesi.


Rumların bu talebinin aslında bir açık ve net olarak bilinen hedefi, bir de gizli ve gözlerden saklanan hedefi var.


Açık ve net olan hedef belli.


Bölgede dekonfrantasyonu bir şekilde başlatmak ve arkasından bölgenin tümü ile UNFICYP’e devredilmesini talep etmek.


KKTC hükümetinin buna karşı çıkması durumunda da, yaygarayı basmak ve hemen AB’yi ve BM’yi devreye sokarak ve bu devrin gerçekleştirilmesi konusunda baskı yaratmak.


Bölge UNFICYP’e devredildiği vakit de, bu devri yatay olarak genişletmek ve arkasından da bölgede askersizleştirmeyi talep etmek.


21 Mart görüşmesinde bu konu netlik kazandı ve ekteki haritadaki sınırlar ile yetki alanları taraflarca kabul edildi. Güvenlik Kuvvetlerimizin UNFICYP ile yaptığı antlaşma ile de GKK’nın ve UNFICYP’in yetki alanları belirlendi ve Ledra kapısı açılırken söz konusu yetkiler hayata geçirildi.


Yapılan antlaşmaya göre, Ledra Sokağının 1963 ile 1974 sınırları arasında kalan, KKTC kontrolündeki askeri bölgesi içindeki bölümünde olabilecek her tür sağlık, polisiye ve doğal afet olaylarına, KKTC makamları müdahale edecek.  


UNFICYP’in yetki alanı ise sadece Çikkos (Sykkos) sokağının kuzey kenarı ile güney kenarı arasındaki altı metre enindeki alan boyunca geçerli. Bu altı metrelik dar bölge içinde  olabilecek her tür sağlık, polisiye ve doğal afet olaylarına, UNFICYP’in bağlı olduğu BM makamları müdahale edecek.  


Çikkos sokağının güney kenarı ile Liperti ve Ious Sokaklarının kuzey kenarları arasındaki bölgenin statüsü ise daha belirlenmedi. Burada olabilecek olaylara resmen kimin müdahale edeceği pek belli değil. Rum hükümeti de müdahale edebilir, BM makamları da. Ama UNFICYP’in bu güne kadar süre gelmiş tutumuna bakılırsa, bu bölgedeki herhangi bir olaya Rum hükümetinin müdahale etmesine izin vereceği kesin.


Rumların birinci aşama olan dekonfrantasyon işleminden sonraki ikinci hedefleri de bölgede askersizleştirmeyi talep etmekti. Ama şimdilik bunun olması mümkün değil.


21 Mart görüşmesinde tartışılan Ledra kapısının açılması konusunda ekteki haritadaki koşulları ve sınırları kabul etmeleri nedeni ile, daha doğrusu bu konuda Güvenlik Kuvvetlerimizin en küçük bir tavize bile yaklaşmamasından dolayı, bölgedeki dekonfrantasyon sonrası askersizleştirmeyi talep etmek hayalleri suya düştü. Bu yüzden de büyük bir hazım sıkıntısı yaşıyorlar.    


Rumların Ledra kapısını daha ilk gün hayali nedenlerle kapatmak kararı almaları da bu hazımsızlıktan dolayı oldu. DIKO halen de bu kararı ve haritayı kabullenmiş değil. Hristofyas yurt dışına gittiği vakit Cumhurbaşkanlığına vekalet edecek olan Rumdan daha Rumcu Ermeni kökenli DIKO genel Başkanı Marios Karoyan, gene benzeri kapatma kararlarını alabilir.


Eğer Rumların oyununa gelip Ledra kapısının açılabilmesi uğruna Türk tarafı böylesi bir uygulama üzerinde antlaşmaya varmış olsaydı, bölge tümü ile UNFICYP’e devredilecekti ve bölgede önce dikey sonra da yatay dekonfrantasyon işleme konacaktı. Arkasından da Rumlar bölgede askersizleştirmeyi talep edeceklerdi. KKTC Makamlarının “Hayır” demesi üzerine de Rumlar AB, BM ve Kıbrıs konusu ile ilgili ilgisiz herkesi devreye sokarak hem KKTC makamlarına hem de Türkiye üzerine baskı uygulatmaya başlayacaklardı ta ki askersizleştirme gerçekleştirilinceye kadar.


Büyük bir olasılıkla Türkiye-AB katılım müzakerelerinde birkaç başlık daha dondurulacaktı Türkiye’yi hizaya getirmek için.


Sonra ne olacaktı.


İşte işin en önemli kısmı da burada başlıyor.


Ara bölge askersizleştirildikten sonra, askersiz bölgeyi genişletmek ve Lefkoşa’nın tüm sur içi bölgesini kaplaması talep edilecekti. Kulağa hoş geliyor ama perdenin arkasında bu bölgede yaşayacak olanların sadece sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşı olması şartı getirilecekti, bölge içinde serbest dolaşımı sağlayabilmek için.


İşte Rumların gizli hedefi buydu.


Kıbrıs Rum Yönetiminin hükümranlığının süreceği, 1974 sınırlarının kuzeyindeki bir bölge içinden hem Türk askeri çıkartılmış olacaktı hem de “yerleşik” tabir ettikleri soydaşlarımız. Rumlar bir taşla üç kuş vuracaklardı.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 53
    Dekonfrontasyon’un Gizli Hedefi için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-amblem kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar