Eş Zamanlı Referandum

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 25 Temmuz 2008 Saat : 12:12


 

Dünkü liderler görüşmesinin en önemli ve en can alıcı yeri, varılan mutabakatın içindeki “Eş Zamanlı Referandum” kelimeleri idi. Bu üç kelime, yan yana geldikleri vakit boylarından büyük manalar ifade ediyorlar.


Dün üzerinde mutabakata varılan ve resmi olarak ortak açıklaması yapılan metnin 3.cü paragrafı aynen aşağıdaki gibidir.   


“Tam teşekküllü müzakerelerin amacı, Kıbrıs sorununa karşılıklı olarak kabul edilebilecek ve Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin temel ve meşru hak ve çıkarlarını koruyacak bir çözüm bulunmasıdır. Üzerinde anlaşmaya varılacak olan çözüm, ayrı ayrı ve eş zamanlı olarak referanduma sunulacaktır.”
 
Zaten bu paragraf kendi başına, Kıbrıs konusunda yapılacak “Kapsamlı Müzakerelerin” kaderini belirliyor ve gideceği yönü açık seçik çiziyor.


Öncelikle bulunacak çözüm, uygulanabilir ve taraflarca kabul edilebilir olması için her iki tarafın temel ve meşru hak ve çıkarlarını korumak zorunda. Müzakereleri yapan ve mutabakata varıp el sıkışan kişiler Cumhurbaşkanları olsalar dahi, illaki “üzerinde antlaşmaya varılan konular bir paket halinde” Referanduma yani her iki halkın ayrı ayrı, kendi bölgelerinde ve kendi devletlerinin gözetimi ve yönetimi altında oylamaya sunulacak.


İki “Evet” çıkarsa ortak bir devlet kurulacak, taraflardan birisi “Hayır” derse, artık Kıbrıs’ta yeni bir dönem başlayacak. Buna “Komşuluk” dönemi de diyebilirsiniz.


Olası bir anlaşmanın ayrı ayrı ve eş zamanlı referandumlara sunulacağının belirtilmesi, adada iki halkın mevcudiyetinin ve iki ayrı egemenliğin varlığının en güzel ispatıdır.


Ve en önemlisi de, nihai kararı adada yaşayan her iki halkın verecek olmasıdır. Her iki tarafta da sorumluluk artık sadece Cumhurbaşkanlarının omuzlarında değil, Türk ve Rum halklarının omuzlarında olacak.  Hiç kimse ne KKTC’deki yöneticileri, ne de Türkiye’deki yöneticileri “Kıbrıs’ı satmakla veya vermekle” suçlayamayacak, ne de “Çözüme mani olmakla”  suçlayabilecek.   


Kıbrıs Türk halkının kaderi ile ilgili olarak kararı verecek olan Kıbrıs Türk halkını oluşturan KKTC vatandaşları olacak.


Müdahaleler olmayacak mı?


Elbette olacak.


Bunun en geniş ve en acımasız şekildeki uygulamasını 2002-204 yılları arasındaki Annan Planı görüşmeleri ve Referandumu döneminde gördük ve yaşadık. Kitleler korkunç bir şekilde manipüle edilmişti. Ama bu sefer, geçmişteki bu tatsız müdahalelerden ve verilen sözlerin yerine getirilmemesinden sonra vatandaşlarımız başkalarının aklını ve söylediklerini değil, kendi düşünceleri ve kararları doğrultusunda yapılacak referandumda oylarını kullanacaklar. Ve ne olursa olsun son kararı KKTC vatandaşları söyleyecek.


Paragrafın başındaki “Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin temel ve meşru hak ve çıkarlarını koruyacak bir çözüm bulunması” cümlesi, Hristofyas’a karşı Talat’ın eline “Sen buna karşımısın? Karşı isen Türkler bunu onaylamaz, çözüm de olmaz” kozunu veriyor. Tabii aynı koz Hristofyas’ın elinde de olacak ama Talat’ın bu cümle ile Hristofyas’ın üzerinde kuracağı baskı çok daha güçlü olacak.


“Liderler tarafından onaylanan önlemler paketi” ise bir başka siyasi gelişmenin kapısını açıyor.  Önlemler paketindeki 4 ana başlığın altındaki 16 alt başlığın 11’i, her iki devletin resmi birimleri arasında eninde sonunda resmi işbirliğinin yapılacağını söylemektedir.   


Önlemler Paketindeki 4 ana başlığın altındaki;
A- Çevre Başlığı içindeki  1, 2, 3, ve 6.cı maddelerdeki “İşbirliği yapılması” ile  7, 8, 9, 10 ve 11.ci maddelerdeki “Yönetim ve Kontrol”,
B- Kültürel Miras başlığı içindeki 2.ci maddeki “Ortak projenin hayata geçirilmesi”,
C- Kriz Yönetimindeki 1.ci maddeki “işbirliği için mekanizmalar kurulması”,
D- Suç ve Suça ilişki konulardaki 1.ci maddeki “bilgi ve istihbarat paylaşımı yapılması”
tanımlamaları, her iki devletin eşit birimleri arasında işbirliği yapılacağının işaretini vermektedir. 


1963’den beridir varlığımızı tanımayan ve bizleri hiç bir zaman eşit kabul etmeyen Rum Yönetiminin, artık bu adada bizim varlığımızı kabul ettiğini, devletimizin birimlerini eşdeğer gördüğünü, eşit kabul ettiğini ve işbirliği yapacağını ima etmektedir.


Zaten Teknik Komiteler ile Çalışma Gruplarının, ortak çalışmaları ve kararları ortak almaları da bunun başlangıç ve belki de pilot uygulama örneğini vermektedir.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 39
    Eş Zamanlı Referandum için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar