KIBRIS’TA FEDERASYON OLASI MI?

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 30 Temmuz 2007 Saat : 7:15


 

Bana göre artık mümkün değildir.

Gerek AKEL adayı Hristofyas gerekse de DISY adayı Kasulides, Rum Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya attıkları “Federasyon” vaatleri ile göz göre göre yalan söylemekte ve göz boyamaktadırlar. Her ne kadar bu kişilerin sözleri ve propagandaları Kıbrıs Rumlarına dönükse de, uzun vadede Kıbrıs’lı Türkleri ve Türkiye’deki yöneticileri de kandırmaya ve AB kanalı ile baskı altına almaya yöneliktir.

 

Makarios’un Enosis’i savunan yüzlerce demeci, 1963, 1964 ve 1967 saldırıları,  21 Nisan 1966 tarihli PATRİS gazetesinde yayınlanan AKRİTAS planı, 1974 sonrası ele geçen IPHESTOS Planı  ve Makarios’un 2 Temmuz 1974 tarihinde Yunan Cuntasına gönderdiği meşhur mektubundaki  “Kıbrıs devleti ancak Enosis’in gerçekleşmesi halinde dağılmalıdır” sözleri unutulmuş değildir.

 

Gerçek şu ki, 1974 Türk Barış Harekâtı Rumların Enosis ülküsünü fiilen olanaksız hale getirince, Rum Liderleri yeni bir fırsat oluşana kadar ENOSİS’i bir kenara koydular ve daha önce yıkmak için elden gelen gayreti gösterdikleri “Kıbrıs Cumhuriyeti” unvanına sıkı sıkıya sarıldılar. Şimdiki hedefleri, üniter Rum Cumhuriyetine dönüştürdükleri bu sahte devletin egemenliğini, Kıbrıs’lı Türklerin egemenliği altında bulunan topraklara da yaymak. Bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için de her yolu deniyorlar. AB’yi bile bu yolda iğfal ettiler.

 

Reddettikleri Annan planı ile kaçırdıkları bu güzel fırsatı şimdi Hristofyas’ın ve Kasulidis’in  adını “Federasyon” koydukları tuzakla tekrar ele geçirmek çabasındalar.

 

Hristofyas’ın ve Kasulides’in önerdikleri ve taraftarı olduklarını açıkladıkları Federasyon, aslında adı konmamış ENOSİS’ten başka bir şey değildir. Rumların egemenliği altındaki bir devlette, Kıbrıs’lı Türklerin güya ortak ama gerçekte azınlık olarak yaşamasının, Yunanistan’a ait topraklarda yaşamaktan pek bir farkı olmayacaktır.

 

Cumhurbaşkanı adayı Rumların Federasyon tekerlemelerine bu çerçeveden bakılırsa, eşitliğimizi ve kurucu ortaklığımızı öngörmeyen, Kıbrıs Türk Halkına azınlık hakları öneren, Türk askerinin geri gitmesini şart koşan, 74 Barış harekâtından sonra adaya gelen kardeşlerimizin geri gitmesini isteyen, Türkiye’nin garantörlüğüne son veren ve göçmen tüm Rumların kuzeydeki topraklarına geri dönmesini içeren bu tür Federasyon önerilerinin sadece, adada Rum egemenliğine yönelik öneriler olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

 

Bu tür aldatıcı öneriler, Rumların gerçekte ENOSİS fikrinden vazgeçmediklerinin kesin bir kanıtıdır aslında.

Rum Meclisi’nin 1964 yılı Temmuz ayı ile 1967 yılı Haziran ayında aldığı ENOSİS kararları hala iptal edilmiş değildir.

AKEL’in 3-6 Mart 1966 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 11.ci Genel Kurulunda alınan kararın içindeki 5.4’cü maddesinde yer alan “Enosis” kararı halen geçerliliğini korumaktadır.

Bu kararlar iptal edilmiş değildir.

 

Hristofyas ağzına sakız ettiği Federasyon kavramını bizim anladığımız şekilde, yani;

a-    Türk askerinin adada kalacağı,

b-    74 sonrası adamıza gelen kardeşlerimizin geri gitmeyeceği,

c-    Türkiye’nin Garantörlüğünün ve fiili garantisinin olacağı

d-    KKTC’nin varlığını sürdüreceği,

e-    Kıbrıs Rum ve Türk halklarının kendi devletleri sınırları içinde yaşadıkları ve bu devletlerde mutlak yöneticiler oldukları,

f-     Her iki devlette, sadece kendi halkından oluşan Polis, asker, hukuk, yargı, yasama ve benzeri organların bulunacağı,

Şekilde anlıyorsa, sorun yok demektir.

 

İlk yapması gereken iş, halen başkanı olduğu Kıbrıs (Rum) Meclisini toplamalı ve Temmuz 1964 ile Haziran 1967 tarihli Enosis kararlarını kaldırmalı, arkasından da Genel Sekreteri olduğu AKEL’i Olağanüstü Genel Kurula çağırıp, 6 Mart 1966 tarihli kararın içindeki Enosis kararını iptal etmelidir.

 

Sonra da oturup, yukarıdaki koşullar altında kurulacak “Kıbrıs Federal Devleti”nin yapısını Kıbrıs’lı Türklerle tartışılabilir.

 

Aksi takdirde, egemenliğimizin ve eşitliğimizin olmadığı, KKTC’nin kurucu devlet sayılmadığı, Türk askerinin KKTC toprakları içinde yer almadığı, Türkiye’nin garantör olmadığı ve fiili garantisinin bulunmadığı bir öneriyi, adı ne olursa olsun tartışmak bile yanlış olacaktır ve asla böylesi bir görüşme için masaya bile oturulmamalıdır.

 

Tüm bunlara ilaveten de, görüşmelerin başlamasından önce Rum Meclisinde ENOSİS’’i yasaklayan bir Meclis kararının kabul edilmesi, ambargolara ve silahlanma çabalarına son verilmesi, “Sınırlarımız Girne’de Biter” sloganlarının terk edilmesi gerekmektedir.

Aksi takdirde ne Rum liderlerin sözlerine, ne de AB’nin Annan Planı dönemi benzeri uyduruk vaatlerine inanmak artık mümkün değildir.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 44
    KIBRIS’TA FEDERASYON OLASI MI? için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3

    Arşivler

    Son Yorumlar