Priştina, Yerevan, İslamabad Ve Lefkoşa

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 17 Şubat 2008 Saat : 12:12


 

Birisi çiçeği burnunda ülke Kosova’nın başkenti diğeri Ermenistan’ın, öbürü Pakistan’ın ve sonuncusu da bizimkinin Rum tarafındaki yarısı.


Hepsi de bu gün tarihi günler yaşıyor.


Kosova dün bağımsızlığını ilan etti. Kıbrıs Rum tarafında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu dün yapıldı. Pakistan’da bu gün parlamento seçimleri var. Ermenistan’da da yarın Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak.
 
Bunların ortak özellikleri, Türkiye’nin dış politikası ile çok yakından ilgili olmaları.


Ermenistan’da yarın yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine, Ter-Petrosyan’ın, başkent Yerivan’ın ünlü Hürriyet meydanında bulunan opera binası önünde 16 Şubat Cumartesi günü yaptığı son miting damgasını vurdu ve adeta seçimlerin sonucunu ortaya koydu.


Her zamankinin aksine miting meydanında bu sefer çok az sayıda görev alan polise göre 30 bin kişinin katıldığı mitinge, Ter-Petrosyan taraftarları 250 bin kişinin katıldığını iddia ediyorlar.


9 aday arasında mevcut hükümetin çıkardığı cumhurbaşkanı adayına en dişli rakip, 1991-1998 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı yapmış olan Ter-Petrosyan. Muhalefetteki 20’ye yakın parti, ki bunların çoğunun Mecliste halen iskemlesi yok, Ter-Petrosyan’a koşulsuz destek veriyorlar. 2003 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Stepan Demirciyan, önceki başbakan Aram Sarkisyan ve güçlü bir siyasi parti olan Kalıt Partisi (Heritage party) Başkan yardımcısı Vardan Kaçatriyan Ter-Petrosyan’ın arkasındalar.


Mevcut hükümetin başı, yani Başbakan Serzh Sarkisyan ise geri kalan sekiz aday arasındaki en dişli rakip.  Arkasına görev süresi yarın bitecek olan mevcut Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın desteğini almış durumda.


Sarkisyan, başbakanı olduğu hükümetin olanaklarını da alabildiğine kullanıyor. Örneğin evvelki gün yapılan Ter-Petrosyan’ın mitingine katılım olmasın diye köylerden ve kasabalardan Yerivan’a otobüslerin gelmesini taktiksel amaçlarla yasaklamış.


Ter-Petrosyan’ın özelliği deneyimli bir politikacı olması. Cesur kararlar almaktan çekinmiyor ve seçilmeyi başarırsa Türkiye-Ermenistan ilişkileri bu dönemde farklı kulvarlara girebilir.


Sarkisyan ise Dağlık Karabağ doğumlu ve Ter-Petrosyan döneminin şahinler grubunun lideri olarak, Koçaryan iktidarında Başbakan olmuştu. Hala daha 1915 soykırımı iddialarına kafasını takmış durumda.


Kosova ise 20.ci yüzyılın ortalarında başlayan ve 1948 sonrasının kalıplaşmış sınırlar anlayışının yıkıldığı sürecin en son örneği.


Birinci süreçte, Avrupa’nın sömürgeci devletleri olan İngiltere, Fransa, Hollanda ve Belçika’nın sömürgelerine cumhuriyetler bahşettiği 50’li ve 60’lı yıllarda, içinde Kıbrıs’ın da yer aldığı onlarca yeni devlet oluşmuş ve bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. 1945-48 arasında bir daha değişmeyecek diye çizilen sınırlar kökünden sarsılmıştı.   


İkinci süreç ise Gorbaçov’un Glasnost’u ile geldi. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB), 1945’den beridir demir bir yumrukla yönettiği ülkeleri, komünist sistemin çökme noktasına gelmesi ile serbest bırakmak zorunda kaldı ve aniden onlarca ülkeyi kendi kaderleri ile baş başa bıraktı. Kafkasya’da sekiz, Avrupa’da da neredeyse ondan fazla yeni bağımsız devlet oluştu. Bu devletlerin her ne kadar sınırları daha evvelden belirlenmiş ise de bağımsız yönetimleri yoktu.


Üçüncü süreç ise Glastnost’un hemen arkasından gelen Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’nin dağılması ile geldi. Bir dönemin ünlü Tito’sunun Yugoslavya’sı kendi içinden Makedonya, Sırbistan, Hırvatistan, Karadağ, Bosna-Hersek, Slovenya gibi ülkeleri doğurdu. 


İşte Kosova’da bunların sonuncusu.


Sırbistan bu günden itibaren Kosova’ya, aynen Rumların KKTC’ye uyguladıkları ambargolar ve izolasyonlar benzeri yaptırımları yürürlüğe koymanın çalışmalarını başlattılar.


Hafta sonuna kadar Kosova’da elektrikleri kesilmesini önleyecek yeterli yakıt stoku var. Taçi hükümeti bunun tedbirini almış.


Sırpların olası bir saldırılarına karşı NATO kuvvetleri daha 4 ay müddetle Kosova’da kalacak.


Sırpların Kosova’ya giden suyu kesmesi diye bir sorun yok. Kosova’nın yerel su kaynakları kendine yetiyor.


Telefon iletişimi ise biraz karmaşık. Sabit telefonlar Sırbistan üzerinden kendi aralarında ve dünya ile bağlantı kurarken, mobil telefonlar Monaco üzerinden hem kendi aralarında hem de dünya ile bağlantı kuruyor. Bu nedenle, Sırpların telekomünikasyon ambargosu sadece sabit telefonları etkileyecek.


3 tane aday bayrak var. Klasik, kırmızı üstüne siyah çift başlı kartaldan oluşan (Arnavut) bayrak kullanılmayacak ve yerine büyük bir olasılıkla etrafı AB yıldızları ile çevrilmiş Kosova simgesinden oluşan bayrağı Meclis seçecek.


Şimdilik Milli marşlarını seçene kadar Beethoven’in 9.cu senfonisini kullanacaklar.


Kosova’nın bağımsızlığına Bush döneminin en büyük propaganda zaferi de denilebilir. Her yerde ABD ve (Arnavut) Kosova bayrakları asılı. Müthiş bir Amerikan sempatisi hüküm sürüyor ülkede.
Ve büyük sempati duyulan ülkelerin ikinci sırasında ise Türkiye var. Amerikan bayrağından sonra en çok görülen bayrak Türk bayrağı.
Artık Türkiye dünyanın birinci liginde oynuyor. Kosova’nın darısı KKTC’nin başına.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 65
    Priştina, Yerevan, İslamabad Ve Lefkoşa için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar