RUMLARIN AB DAĞINA KAR YAĞIYOR

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 10 Ağustos 2007 Saat : 5:49


 

Helen dünyasının, Kıbrıs Rumlarını niye AB’ye zorla da olsa sokmak niyeti daha başından belli idi ama şimdi kendi ağızları ile iyice açığa çıktı.

Almanya kendi çevresindeki sekiz ülkeyi Malta ile birlikte AB’ye almak girişimlerini başlattığı vakit, bunu fırsat bilen Yunanistan, VETO kozunu masaya koyup, “Ya Kıbrıs Rumları da AB’ye girer, ya da hiç kimse girmez” diyerek dayatmış ve planda programda olmamasına rağmen, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ile de katılım görüşmeleri başlatılmıştı. Sonucunda Kıbrıs Rumları şantajla da olsa AB’ye girmeyi başardılar.

 

Amaçları, sırtlarını AB’ye dayamak ve Kıbrıs sorununu AB içine taşıyarak, AB baskısı ile tavizler koparmak ve sorunu kendi lehlerine çözmekti. Türkiye – AB müzakerelerinin daha başlangıç safhasında, 17 Aralık 2004 AB Başkanlar Konseyinde, Türkiye ile müzakerelerin başlatılması kararı alınırken, Kıbrıs Rum bayraklı uçak ve gemilere Türkiye limanlarının açılmasını ve Türkiye’nin diplomatik olarak Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetini tanımasını, koşul olarak sokuşturmayı başarmışlardı.

Aynı taktiği 3 Ekim 2005 gecesi de uyguladılar ve AB-Türkiye Ortak Müzakereleri Çerçeve Belgesi içine de Türkiye’nin itirazlarına rağmen bu isteklerini koşul olarak koyduruverdiler.

Arkasından başlayan AB-Türkiye uyum görüşmelerinde, başlıklar yani fasıllar açılırken de Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti boyuna posuna bakmadan her tür engeli çıkarmaya başladı ve sonuçta 2007 yılına girilirken, bu vetolar nedeni ile 8 başlık dondurulmuş halde girildi.

 

Türkiye’nin, 26 Nisan 2004 tarihli Mali Yardım ve Direk Ticaret Tüzükleri konusunda hiçbir gelişme olmazken, ısrarla Limanlarının Kıbrıs (Rum) bayraklı taşıtlara açılması talebinin ortaya konmasından ve Kıbrıs konusunda da, AB’nin devamlı olarak Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti lehine davranmasından bıktığı kesin.

Bu gelişmelerden ve Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy ile Almanya Şansölyesi (Başbakanı) Merkel’in “İmtiyazlı Ortaklık” yönündeki davranışları nedeni ile de artık AB görüşmelerini askıya almak aşamasında ve görüşmelerin hızını da iyice aşağıya çekmiş durumda.

 

Şimdi birde ortaya petrol konusu ve II.ci Hrisostomos’un Türkiye ziyareti çıktı.

Kıbrıs Rum Başpiskoposu, tacını giyerken törene Fener Patriğini da davet etmişti ve Fener Patriği Bartholomeos’da kendi gidemediği için yerine yardımcısını göndermişti. Şimdi karşı ziyaret yapmak ve KKTC topraklarını Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi hükümranlığı içine sokmak için verdiği çabalara, aynen Vatikan ziyaretinde Papa’dan rica ettiği gibi, Fener Patriğinin de destek olmasını rica etmek için İstanbul’a gitmek istiyor. İstiyor istemesine de, olası bir diplomatik sorunu göze alamadığı için bu ziyaretini iptal etmek zorunda kaldı.

 

Çiçeği burnunda Kıbrıs Rum Yönetimi Dış İşleri bakanı bayan Erato Kozakou Marcoullis de bu fırsatı hiç kaçırmadı ve önce Rum yönetiminin, Türkiye’nin petrol konusundaki tutumunu AB’ye bildirdi, arkasından da hızını alamayarak Türkiye’yi, dondurulan 8 başlığın dışında olan “Enerji başlığı”nın da açılmaması ile tehdit etti.

II.ci Hrisostomos’un Türkiye ziyaretini iptal etmesini de bir başka fırsat bilerek, “vur abalıya misali”, bu ziyaretin Türkiye Hükümeti tarafından önlendiğini de iddia ederek, konuyu AB’ye taşıyıp Türkiye’yi şikayet edeceklerini belirtti.

 

Kıbrıs Rumları için varsa da yoksa da AB. Bir kere sırtlarını dayamışlar AB’ye, 1963’de olduğu gibi kendilerini alternatifsiz ve en güçlü zannediyorlar.

1919 yılında Anadolu’ya çıkarken de sırtlarını Avrupa Ülkelerinin “İttifak Devletlerine” yani “Birlik Devletleri”ne dayamışlardı. Sonunda ayaklarını kıçlarına vurarak 9 Eylül 1922’de arkalarına bakamadan Anadolu’yu terk etmişlerdi, hem de İzmir’de denize dökülerek.

 

Yaptıkları planının özünü, AB vasıtası ile Türkiye-AB müzakereleri sürecinde taviz koparmak ve Kıbrıs’ı 1974 öncesi olduğu gibi tekrar ele geçirmek oluşturuyor. Aynen Nasrettin Hocanın borcunu ödemek için yol kenarındaki dikenlere takılacak koyun yünlerine bel bağladığını anlatan hikâyeye benziyor Rumların bu planı.

 

Bu planın çalışacağını hiç sanmıyorum. Gene İzmir benzeri bir düş kırıklığı ile son bulacak Rumların bu AB güvenceli planı.

 

Türkiye’nin yeni stratejisi yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Türkiye yakın gelecekte yeni bir süreç başlatarak, Türkçe konuşan ül­keler için vizeyi kaldırmayı ve AB üyelik sürecini öldürmeden askıya almayı planlıyor.

Türkiye’nin dış siyasi rotasını bu kadar değiştirmesi­nin nedeni, AB’nin, Türkiye’yi üye olarak istememesinden ve Kıbrıs sorununu her fırsatta Rumların lehine olacak şekilde önüne koymasından kaynaklanıyor.

 

Yeni gelişmenin işaretini, Avru­pa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun, “Türkiye, AB üyesi olmaya hazır değil. Aynı zamanda AB, Türki­ye’yi ne yarın, de ne öbür gün kabul etmeye hazır değil” açıklamasına Türkiye’nin, “Başka seçeneklerinin de mevcut olduğu” yanıtı vermesi oluşturuyor.

 

“Başka seçenek”lerin başlangıcını da, Türkiye’nin Orta Asya ve Güney Kafkasya ülkeleriyle vize rejimini tek taraflı kaldırmak hazırlığına girişmesi bu amaçla da ilgili ülkelerin Büyükelçileriyle gö­rüşmeleri tamamlaması oluşturuyor.

Seçim dönemine rağmen Bakanlar Kurulundan kararnamenin çıkması, onaylanmak üzere Cumhurbaşkanına sunulmayı beklemesi ve yeni seçilecek Cumhurbaşkanına sunulacak ilk evrakların arasında yerini alması ise Türkiye’nin bu konudaki kararlığını iyice ortaya koyuyor.

 

Cumhurbaşkanının onayından sonra Azerbaycan, Kaza­kistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan vatandaşları Türkiye’yi vizesiz ziyaret edebilecekler ve belli koşullarda süreli ikamet edebilip, iş kurabilecekler.

Kararnamenin hedefi, “Türki­ye’yi, bütün Müslümanların ve Türkle­rin ikinci adresi” yapmak.

Bunun sonrasındaki hedef de, içinde tam ve kurucu üye olarak yer alacağı “Avrasya Birliği”ni oluşturmak.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 46
    RUMLARIN AB DAĞINA KAR YAĞIYOR için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar