RUSYA’NIN KIBRIS POLİTİKASI

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 13 Aralık 2007 Saat : 6:26


 

Politikanın dolambaçlı sokaklarına girmeden evvel, Köşe yazarı komşum Aysu Basri Akter’e içine yeni adım attığı ilaçları acı, iğneli, serumlu ve ruhunda fırtınalar yaratacak denli zorlu olan mücadelesinde başarılar dilemek istiyorum. Aysu’daki yaşam sevgisi, insani duygular ve mücadele azmi o denli güçlü ki, bu acılı ve sıkıntılı günleri sonunda bir zaferle taçlandıracağına inanıyor, ona şifalar diliyorum. Aramıza çabuk dön Aysu kızımız.

 

Aysu kızımızdan Rusya’ya, Putin’e ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’a geçmek çok zor olacak ama konumuz Rusya’nın Kıbrıs politikası ve Lavrov’un Güney Kıbrıs’a yaptığı ziyaret. Ve tabiî ki Lavrov’un bu ziyarette de söyledikleri sözleri ve davranışları.

 

Bayram değil seyran değil, Lavrov Papadopulos’u niye öptü.

Bu ziyaretin püf noktası, yukarıdaki bu cümlede yatıyor aslında.

 

Lavrov adaya gelişini, sanki daha evvel tezgâhlanmamış gibi Ban Ki Moon’un UNFICY Raporuna bağladı. Adaya geldikten sonra da hem esti hem yağdı bu konuda.

En önemli vurgusu da, “BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un raporu önemli değildir, önemli olan BM Güvenlık Konseyinin alacağı karardır” sözleri oldu.

Gören de, duyan da inanacak gerçek olduğuna.

Neler söylemedi, kimleri tehdit etmedi, kimlere posta koymadı ki Lavrov Güney Kıbrıs’taki 2 günlük kısacık ziyareti içinde.

Hem Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a, hem de Kosova sorununun çözümlenmesinin empoze edilmesi ve Kıbrıs sorunu ile ilgili planları nedeniyle, ABD’ye, AB’ye ve üçüncü ülkelere meydan okudu.

Ne kaçan kaldı ne de uçan.

 

Lavrov, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un, 8 Temmuz “Anlaşması”nın hayata geçirilmesiyle ilgili girişimine yani Ban’a gönderdiği mektubuna, rapor içerisinde yer verilmediğini söyledi ve Kıbrıs sorununu Güvenlik Konsey’inde ele alacakları bu günlerde, Papadopulos’un önerilerine özellikle dikkat edilmesini önereceklerini söyledi.

Bu günler dediği de, Cuma günü.

Ve Cuma günü de, Güvenlik Konseyinde önüne konacak rapora, tek kelimesi değiştirilmeden kuzu kuzu atacak imzasını.

 

Gerçekte Lavrov’un neler söylediği çok önemli değil. Önemli olan Güney Kıbrıs’a gitmesi ve Papadopulos’un ağzından konuşmasıdır.

Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bunaltıcı takvimlerin empoze edilmesine karşı olduğunu ifade etmesi ve Kıbrıslı Türklerin izolasyon konusunun mevcudiyetinden duyduğu kuşkuyu dile getirmesi, sadece ve sadece Papadopulos’a 17 Şubat’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek vermek ve bu seçimlerde Rusya olarak Padopulos’un yanında olduklarını Rum halkına göstermek için söylenmiş sözlerdir.

Yoksa, eski tabirle  “Hiçbir kıymet-i Harbiyyesi yoktur” bu sözlerinin, yani söylediklerinin Kıbrıs Rum kesimi dışında hiçbir önemi ve geçerliliği yoktur.

 

Lavrov bu ziyaretinde sadece Kıbrıs’lı Rumları memnun eden açıklamalarda bulundu ve Rum yönetimini, Rusya’nın yardımıyla, BM alanında Kıbrıs sorununa ilişkin arzu edilmeyen kararlardan kaçınılacağı konusunda rahatlattı. Hepsi o kadar.

Tabii Kambersiz düğün olamayacağı için, adaya gelmişken Papadopulos’un baryası olan Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2.Hrisostomos’u da ziyaret etti.

 

İşin gerçeği, Rusya Federasyon Konseyinin 2 Mart 2008’i başkanlık seçim tarihi olarak belirlemesi, kararnamenin resmi gazetede yayınlanmış olması ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin de resmi olarak başlamış olmasıdır.

Putin’in Rusya anayasasına göre 3 kez arka arkaya Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği için 2000’de ilk kez, 2004’de de 2.ci kez seçildiği Cumhurbaşkanlığına bir ara vermek zor-unda. Bu nedenle de 2 Aralık Rus Parlamento seçimlerinde iktidardaki Birleşik Rusya Partisinden (BRP) Milletvekili adayı oldu ve seçildi.

Birkaç gün evvel de Parlamentoya girmeyi başarmış 4 siyasi partinin destek verdiklerini açıkladıkları Dimitri Anatolyeviç Medvedev’i halefi olarak gösterdi. 8 Mart 2008’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağı güne kadar Başkanlık mevkiinde bir boşluğun yaşanacağı, o güne kadar da Rusya’da bir yetki eksikliği ve inisiyatif yokluğu sorunu olacağı açık. Her ne kadar da ipler Milletvekili Putin’in elinde olsa da, bu dönem içinde Rusya’nın, BM’nin ve de AB’nin kararları aksine tavır takınamayacağı kesin.

Bu nedenle Lavrov’un Güney Kıbrıs’ı ziyareti ve sözleri sadece Papadopulos’a destek vermeye yönelik. Başka hiçbir kıymet-i harbiyyesi yok.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 94
    RUSYA’NIN KIBRIS POLİTİKASI için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3

    Arşivler

    Son Yorumlar