SİYASİ KAN DAVASI FELAKETE DÖNÜŞTÜ

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 19 Kasım 2007 Saat : 6:21


 

Annan Planının masada olduğu, ABD ile AB’nin büyük bir kepçe gibi KKTC’yi karıştırdığı, daha hiç uygulaması yapılmamış “Building Public Perception” yani “Halkın Algılamasını Oluşturmak” veya bir başka deyimle “İstenilen Yönde Kamuoyu Yaratmak”  teorisinin doludizgin Kıbrıs Türk halkı üzerinde denendiği, “Birleşik Kıbrıs” zokasının hayalleri işgal ettiği, her yerde “Yes be Annem” naralarını atıldığı, “Rum Hayranlığı”nın pompalanarak doruğa çıkarıldığı günlerde, “KKTC”, “Türkiye”, “Milliyetçilik”, “Vatanseverlik”, “Denktaş” ve “Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)” düşmanı kişilerin büyük baskısı altında kalan dönemin muhalefet lideri tarafından açılan “Vatandaşlık Davası”nın birkaç gün önce açıklanan kararı, KKTC Dış Politikası için çok yıkıcı ve felaket yaratıcı oldu.

 

Türkiye, senin paranı, memurunu ve askerini” istemiyoruz diyebilecek kadar gözleri kararmış gerçeklerden bihaber kişilerin, dünya politikasının inceliklerini bilmeyen kendi büyük ama ufku küçük milletvekili adayları ile siyasi parti üyelerinin, politika dünyasında ağızdan çıkan sözün nereye kadar gidebileceğini bilmeyen küçük politikacıların hep birlikte yarattıkları fırtına sonrasında o günlerin muhalefet liderine adeta zorla açtırılan dava, KKTC’nin yüzüne adeta kara çaldı.

Bir taraftan, Orta Doğu’da tartışılmaz bir rolü olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, adeta ayağına kadar gelen “Dünya Yahudilerinin” Cumhurbaşkanı Dr. Şimon Perez’e, İsrail’de KKTC temsilciliğinin açılması için ricada bulunuyor, diğer taraftan biz, “Dünya Yahudilerinin” Cumhurbaşkanı Dr. Şimon Perez’i evinde ağırlayan, Fransa’nın “Legion d”Honneur” ve “Commandeur dans l”Ordre National du Merite” nişanları ile  İspanya’nın “Commander of the Order of the Spanish Civil Merit” nişanına layık görülen,  17 Ağustos 2007 tarihinde Çankaya köşkünde, Cumhurbaşkanı Ahmed Necdet Sezer tarafından “Devlet Üstün Hizmet” madalyasıyla ödüllendirilen Jak V. Kamhi’yi vatandaşlıktan atıyoruz.

Vatan ve Alman hastanelerinin sahibi, Universal Hospitals Group Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu’nu da vatandaşlıktan atıyoruz.

Yılların ATO Başkanı Sinan Aygün’ü ve benzeri statüde 123 kişiyi de vatandaşlıktan atıyoruz.

Tam bir yüz karası uygulama.

 

Bizim hangimizde böylesi vasıflar, nişanlar ve madalyalar var.

ABD, kendi ülkesinde sivrilmiş sanayici, iş adamı, akademisyen ve benzeri başarılı kişilere kayıtsız şartsız vatandaşlık teklif ederken, biz has bel kader vatandaşımız olmuş kalbur üstü insanları vatandaşlıktan atıyoruz.

Sonra da Profilo’ya, Alman Hastanesine gel ülkemize yatırım yap, ATO’ya üyelerine çağrı yap, KKTC’ye yatırım yapsınlar ricasında bulunuyoruz, T.C. Cumhurbaşkanı da İsrail Devleti Cumhurbaşkanına Tel Aviv’de bize temsilcilik açmak izni ver diyor.

 

NET Holding’in sahibi Besim Tibuk da dava edilenler arasındaydı ama KKTC’de turizm ve otelcilik alanında büyük yatırımlar yapıyor olması nedeni ile işbaşındaki hükümet yani davayı açanlar tarafından yaptıkları yanlış fark edilmiş ve 2 yıl önce söz konusu vatandaşlık iptal davası geri çekilmiş.

 

Madem Besim Tibuk için dava geri çekilebiliyordu, Jak Kamhi, Tüli Kamhi, Şinasi Kerim Kamhi, Hayati Kamhi, Sinan Aygün, Dr. Azmi Ofluoğlu, Murat Göğebakan ve diğerleri için de davalar geri çekilemez miydi?.

Elbette çekilebilirdi. 15 ayrı Bakanlar Kurulu kararını içeren davanın içinden ilgili kararlar çekilebilirdi. Aslında boşu boşuna açılmış ve hiçbir kazanıma yol açmayan bir dava bu.

 

Ne oldu bu davaların sonucunda.

Ne elde edildi bu davaları açmakla.

Vatandaşlıkları iptal edilen söz konusu 156 kişi ile bu davaları açan kişilerin başları göğemi erdi, yoksa KKTC büyük bir kazanım mı elde etti. Yoksa biz bilmiyoruz da KKTC’nin bütün sorunları mı çözüldü?

 

Şimdi sıra kimlere geldi.

Aynı statüde ve aynı koşulda, KKTC Bakanlar Kurulu’nun 22 Ağustos 2007 tarihli toplantısında, 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası uyarınca herhangi bir koşul aranmaksızın vatandaşlığa alınarak KKTC vatandaşı yapılan İtalyan parlamenter Maurizio Turco ile İtalyan uyruklu Perduca Marco’mu var sırada.

 

Jak Kamhi, Sinan Aygün, Dr. Azmi Ofluoğlu ve listedeki diğer kişiler de 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası uyarınca Bakanlar Kurulunun aldığı kararla vatandaş yapılmışlardı.

 

Ne olacak şimdi?

Bu 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası Jak Kamhi ve diğerleri için geçersiz ve uygulaması olanaksızken, İtalyan parlamenter Maurizio Turco ile İtalyan uyruklu Perduca Marco için geçerli ve uygulanabilir mi olacak?

Nasıl bir devletçilik bu.

Jak Kamhi, Sinan Aygün, Dr. Azmi Ofluoğlu ve diğer vatandaşlarımız, hangi gerekçe ile tekrar vatandaş yapılacaklar.

Ya Jak Kamhi, Sinan Aygün, Dr. Azmi Ofluoğlu ve diğerleri “Canınız Cehenneme” deyip vatandaşımız olmayı kabul etmezlerse, bunun hesabını kim verecek?

 

 

 

 

1925 yılında İstanbul”da doğdu. Saint Michel Fransız Lisesi ve Yıldız Teknik”ten mezun olduktan sonra Fransa”da “çelik konstrüksiyon” konusunda ihtisas yaptı. Çelik inşaat, metal eşya ve elektronikte birçok ilklerin Türkiye”de üretilmesine öncü oldu. Profilo Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan Kamhi, İstanbul Sanayi Odası, İktisadi Kalkınma Vakfı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türk-Fransız İş Konseyi ve Metal Eşya İşverenleri Sendikası’nın kurucusudur.

 

TÜSİAD”da uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yapan Kamhi, Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası”nın (ERT) ilk ve tek Türk üyesi olarak 12 yıl hizmet verdi. 1991 yılında Dışişleri Bakanlığı “Üstün Hizmet Ödülü”ne, 1992″de İstanbul Üniversitesi tarafından “Fahri Mühendislik Doktorluğu” unvanına layık görüldü. Uluslararası alanda yaptığı çalışmalar nedeniyle Fransa hükümeti tarafından 1991 yılında “Legion d”Honneur”, 1997″de de Fransa Cumhurbaşkanı tarafından “Commandeur dans l”Ordre National du Merite”, 2003 yılında İspanya Kralı tarafından “Commander of the Order of the Spanish Civil Merit” nişanlarına layık görüldü. Ödülleri arasında; 1992 yılında Türk-Amerikan Dostluk Konseyi tarafından verilen liderlik ödülü, 2003 yılında Türkiye Hahambaşılığı-Türk Musevi Cemaati”nin “Takdir ve Teşekkür” plaketi bulunmaktadır. Fransızca, İngilizce ve İspanyolca bilen Jak Kamhi, 3 çocuk ve 5 torun sahibidir.

 

 

KKTC lideri Mehmet Ali Talat’ın 4 yıl önce muhalefet lideriyken açtığı çok tartışılan vatandaşlık davası sonuçlandı. ATO Başkanı Sinan Aygün ile işadamı Jak Kamhi’nin de aralarında bulunduğu 156 kişinin KKTC vatandaşlığı iptal edildi.

Yüksek İdare Mahkemesi, KKTC Bakanlar Kurulu’nun 2002-2003 döneminde verdiği vatandaşlıklarda usulsüzlük yapıldığını hükme bağladı.

KKTC lideri Talat, 2003 yılında muhalefet lideriyken, 2002 ve 2003 yılları arasında 15 ayrı Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık verilen çoğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 223 kişi aleyhine dava açtı.

Hala iktidarda bulunan Cumhuriyetçi Türk Partisi de (CTP), o dönemdeki liderleri Talat’a katılarak davacılar arasında yer aldı. 5 Şubat 2003 tarihinde açılan dava 4 yıl sürdü ve mahkeme geçtiğimiz çarşamba günü haklarında dava açılan 223 kişiden 156’sının vatandaşlığını iptal etti.

Talat’ın avukatı Emine Erk’e göre, Sinan Aygün’ün KKTC kimliğinde gösterdiği adres sahte çıktı. Davalılar arasında yer alan NET Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk’un vatandaşlığı ise geçerliliğini korudu.

 

18 Kasım 2007 İSRAİL Cumhurbaşkanı Şimon Peres onuruna işadamı Jak Kamhi, evinde yemek verdi.
Yemeğe İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan, İsrail’in Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi de katıldı.

 

17 Ağ 2007 Çankaya köşkünde, Cumhurbaşkanı Ahmed Necdet Sezer tarafından devlet üstün hizmet madalyasıyla ödüllendirilen Profilo Holding Yönetim Kurulu Başkanı Jak Kamhi, Amerika’daki etkin Yahudi örgütlerinden ADL’nin (Anti Defamation League) Ermeni soykırımı iddialarını tanıma kararını büyük üzüntüyle karşıladığını söyledi. Türk Yahudileri içinde çok anlamlı bir yere sahip olan Kamhi, ADL başkanı Abraham Foxman’a bir mektup göndererek üzüntüsünü dile getirdikten sonra konuştu:

Musevi asıllı Türk İşadamı Jak Kamhi”ye “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” verilmesi vesilesiyle Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer”in düzenlediği törende bir konuşma yapan Jak Kamhi

 

Profilo Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan 82 yaşındaki Jak V. Kamhi, geçen hafta perşembe günü ‘Devlet Üstün Hizmet Nişanı’almıştı. 82 yaşındaki Kamhi, Çankaya Köşkü’nde yapılan törende nişanını Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den aldı. Törene başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, Dışişleri Bakanı Gül gibi isimler de katıldı.

 

Gaziosmanpaşa’da hizmete giren Köroğlu Estetik Cerrahı Merkezi’nin açılışında İHA’nın sorularını cevaplayan ATO Başkanı Sinan Aygün, KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın açtığı dava sonucu KKTC vatandaşlığından çıkarıldığını bugün gazetelerden öğrendiğini bildirdi. Kararın ‘yanlı’ olduğunu dile getiren Aygün, “Beni KKTC vatandaşlığından şeklen çıkarmış olabilirler ama gönlümden çıkaramazlar” dedi. Denktaş’ın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararıyla KKTC vatandaşlığına alındığını hatırlatan Aygün, iddia edildiği gibi yarım saatte vatandaşlığa alınmadığını, bu sürecin 6 ay sürdüğünü ifade etti. Aygün, “İşte Talat’ın bizlere, Türk milliyetçiliğine, Türk vatanperverliğine bakışının ne olduğunu görüyorsunuz. Sadece Denktaş’ın devletteki kadrosunu tasfiye edip, gayri milli kadroyu getirmekle kalmadı. Şimdi de dışarıdaki kadrosunu tasfiye etmeye çalışıyor. Kimlik olması çok önemli değil. O benim kalbimdedir. KKTC bayrağı da yakamdadır. Bu kararı çok önemsemiyorum” şeklinde konuştu.

Vatandaşlıktan çıkarıldığını gazetelerden öğrendiğini belirten Aygün, mahkeme kararının henüz kendisine ulaşmadığını söyledi. “Bu nasıl bir yargılama, bu karar nasıl alındı, anlamıyorum” diye tepki gösteren Aygün, tüm yasal yollara başvurarak, hakkını arayacağını vurguladı. Yapılanın haksız ve yanlı bir uygulama olduğunu herkese göstereceğine işaret eden Aygün, şöyle konuştu:

“Çok fazla konuşmak istemiyorum. Talat’a seslenmek istiyorum, ancak KKTC halkını üzmek istemiyorum. KKTC Cumhurbaşkanlığı makamını sıkıntıya sokmak istemiyorum. Gönlümdeki vatandaşlık hala bitmedi. Mehmet Ali Talat gibilerin de bunu sökmesi mümkün değil.”

 

KKTC lideri Mehmet Ali Talat’ın 4 yıl önce muhalefet lideriyken açtığı çok tartışılan vatandaşlık davası sonuçlandı. ATO Başkanı Sinan Aygün ile işadamı Jak Kamhi’nin de aralarında bulunduğu 156 kişinin KKTC vatandaşlığı iptal edildi.
Yüksek İdare Mahkemesi, KKTC Bakanlar Kurulu’nun 2002-2003 döneminde verdiği vatandaşlıklarda usulsüzlük yapıldığını hükme bağladı.
KKTC lideri Talat, 2003 yılında muhalefet lideriyken, 2002 ve 2003 yılları arasında 15 ayrı Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık verilen çoğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 223 kişi aleyhine dava açtı.
Hala iktidarda bulunan Cumhuriyetçi Türk Partisi de (CTP), o dönemdeki liderleri Talat’a katılarak davacılar arasında yer aldı. 5 Şubat 2003 tarihinde açılan dava 4 yıl sürdü ve mahkeme geçtiğimiz çarşamba günü haklarında dava açılan 223 kişiden 156’sının vatandaşlığını iptal etti.
Talat’ın avukatı Emine Erk’e göre, Sinan Aygün’ün KKTC kimliğinde gösterdiği adres sahte çıktı. Davalılar arasında yer alan NET Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk’un vatandaşlığı ise geçerliliğini korudu.
Tetiği Sinan Aygün çekti
Talat’ın avukatı Erk dava açmalarına, ATO Başkanı Sinan Aygün’ün KKTC’de bir konferansta, KKTC kimliğini göstererek “Yarım saat içinde vatandaş oldum” demesinin neden olduğunu belirterek, “Kendisinden Allah razı olsun, bu sonucu almamıza yol açtı” dedi.
Annan Planı referandumu öncesinde Kıbrıs sorununda ‘Denktaş çizgisi’ takip eden Sinan Aygün, Talat ve CTP’nin büyük tepkisine yol açıyordu. Avukat Emine Erk, Sinan Aygün’ün adres olarak gösterdiği adresinin de sahte çıktığını belirterek, “Noter huzurunda yapılan yoklamada, bu kişinin bu adreste oturmadığı da tespit edildi” diye konuştu.

Kamhi ailesi de atıldı
Sinan Aygün, 29 Şubat 2003 tarihinde iktidarda bulunan Derviş Eroğlu liderliğindeki UBP ve Serdar Denktaş liderliğindeki koalisyon hükümetinin Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaş yapılmıştı.

Vatandaşlıktan çıkarılanlar arasında birçok ünlü isim bulunuyor. Sinan Aygün ile aynı Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık hakkı kazanan ünlü işadamı Jak Kamhi, Tüli Kamhi, Şinasi Kerim Kamhi ve Hayati Kamhi de vatandaşlıktan çıkarılanlar arasında yer aldı.
21 Ağustos 2002 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla gerçek ismi yerine sahne ismi vatandaşlık verilen ses sanatçısı Murat Göğebakan da vatandaşlıktan atıldı.
Besim Tibuk kurtuldu
KKTC’de turizm ve otelcilik alanında büyük yatırımlar yapan NET Holding’in sahibi Besim Tibuk da dava edilenler arasında yer aldı. Ancak CTP ve Talat 2 yıl önce Tibuk’un da aralarında bulunduğu 67 kişi hakkında açtıkları davayı geri çekti.
Bu nedenle Tibuk’un KKTC Bakanlar Kurulu kararıyla verilen vatandaşlığı geçerliliğini korudu. Talat’ın avukatı Emine Erk, vatandaşlıkları iptal edilenlerden bir çoğunun başvuru dahi yapmadığını, adreslerin yanlış olduğunu, vatandaşlık başvurusu için gerekli olan sabıka kaydı gibi belgelerin de bulunmadığı ve bir çoğunun adının Resmi Gazete’de bile yayımlanmadığına dikkat çekti.
Denktaş: “Kamhi ve Aygün’ün büyük hizmetlerini gördük” KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise, Jak Kamhi ve ATO Başkanı Sinan Aygün gibi isimlerin KKTC vatandaşlıklarının iptal edilmesini, “Çok ayıp ettiler. Bu kişiler Kıbrıs davasına büyük katkıları olmuş ve olmaya devam eden isimler. Türkiye’den gelen kardeşlerimizin vatandaş yapılmasını sindiremiyorlar, üzülerek izliyoruz ama elimizden bir şey gelmiyor” dedi.
Denktaş, geçmiş dönemde Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık verilen Türkiyeliler arasında büyük hizmetler yapan şahsiyetler bulunduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Örneğin Sinan Aygün. Bir başka örnek ise Kamhi ailesi. Kamhi ailesi sadece Kıbrıs sorununa değil, Türkiye’nin tüm meselelerinde Yahudi lobisini harekete geçiren, onlara baskı yapan, Türkiye’ye hizmet eden bir aile. Cumhurbaşkanlığım döneminde bir çok konuda yardımlarını gördük. Hala da Kamhi ailesiyle görüşüyorum, mektuplaşıp, bayramlarda konuşuyoruz.” Denktaş, CTP işbaşına geldikten sonra da yine Bakanlar Kurulu kararıyla çok sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının KKTC vatandaşlığından çıkarıldığına dikkat çekti.

 

 

KİMLERVAR

Vatandaşlıktan çıkartılanlar arasında birçok ünlü isim bulunuyor. Sinan Aygün’le aynı bakanlar kurulu kararıyla vatandaşlık hakkı kazanan ünlü işadamı Jak Kamhi, Tüli Kamhi, Şinasi Kerim Kamhi ve Hayati Kamhi de vatandaşlıktan çıkartılanlar arasında yer aldı. Bu arada Jak Kamhi’nin adının yanlışlıkla “Jack” şeklinde nüfus kaydına geçtiği de dikkat çekti.

Vatan ve Alman hastanelerinin sahibi, Universal Hospitals Group Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu ile sahne ismiyle vatandaşlık verilen ses sanatçısı Murat Göğebakan da vatandaşlıktan atıldı.

Onur vatandaşlığı verdiler mahkeme kararına uyarım

PROFİLO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Jak Kamhi, KKTC vatandaşlığından mahkeme kararıyla çıkarıldığını Hürriyet’ten öğrendi. Jak Kamhi vatandaşlığın öyküsünü şöyle anlattı:

“Ben Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili çalışmaların içinde çok bulundum, çok emek verdim. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bu çalışmalar sırasında bana ‘onur vatandaşlığı’ teklif etti. Seve seve kabul ettim. Mahkeme kararıyla vatandaşlığımın son bulmasını sizden öğrendim. Hemen KKTC İstanbul Başkonsolosluğunu aradım. Kendisinden ‘Asla böyle bir şey yok. Siz bizim vatandaşımızsınız’ yanıtını aldım. Mahkeme kararı neyse ben ona uyarım. Zaten KKTC vatandaşlığına özel olarak bir ihtiyacım yok. Sayın Denktaş teklif ettiği için kabul etmiştim.”

DENKTAŞ: Çok ayıp ettiler

KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Jak Kamhi ve ATO Başkanı Sinan Aygün gibi isimlerin KKTC vatandaşlıklarının iptal edilmesini “Çok ayıp ettiler. Bu kişiler Kıbrıs davasına büyük katkıları olmuş ve olmaya devam eden isimler” dedi. Denktaş şöyle konuştu: “Kamhi ailesi sadece Kıbrıs sorununa değil, Türkiye’nin meselelerinde Yahudi lobisini harekete geçiren, baskı yapan, Türkiye’ye hizmet eden bir aile.”

Besim Tibuk kurtuldu

KKTC’de turizm ve otelcilik alanında büyük yatırımlar yapan NET Holding’in sahibi Besim Tibuk da dava edilenler arasında yer aldı. Ancak CTP ve Talat 2 yıl önce Tibuk’un da aralarında bulunduğu 67 kişi hakkında açtıkları davayı geri çekti. Bu nedenle Tibuk’un KKTC Bakanlar kurulu kararıyla verilen vatandaşlığı geçerliliğini korudu.

Talat’ın avukatı Emine Erk, vatandaşlıkları iptal edilenlerden birçoğunun başvuru dahi yapmadığını, adreslerin yanlış olduğunu, vatandaşlık başvurusu için gerekli olan “sabıka kaydı” gibi belgelerin de bulunmadığı ve bir çoğunun adının Resmi Gazete’de bile yayınlanmadığına dikkat çekti.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 115
    SİYASİ KAN DAVASI FELAKETE DÖNÜŞTÜ için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar