





24 Nisan 2004 Referandumundan sonra, aralarında Kıbrıs Rumları olmadığı için iyi niyetle AB tarafından çıkarılan Mali Yardım ve Direk Ticaret Tüzükleri, aradan 4 gün geçip de Rumların da AB’ye katılmasından sonra, tam anlamı ile battos oldu. (tamir edilemeyecek şekilde bozuldu)
Rumlar AB’ye girer girmez her iki tüzüğün de çalışmaması için ellerinden geleni yaptılar ve koydukları engellerle bunda çok başarılı da oldular.
Zaten diğer AB üye devletlerinin, Kıbrıs’ta nelerin olduğunu ve nelerin cereyan ettiğini pekte merak ettikleri yok. KKTC’nin ambargo altında yaşadığı, izolasyonlarla dünyadan koparıldığı çok da umurlarında değil.
AB tüzüğünde KKTC diye bir terim yer almadığı i...
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini, 22 Ocakta yapılacak AB Dış İşleri Bakanları toplantısında AB’nin KKTC ile doğrudan ticaret başlatmasına karar verilmesini beklediğini söyleyip, KKTC halkına bir AB balonunu daha yutturmaya çalışıyor. Üstelik birde “Bu, AB’nin KKTC için atacağı ilk ciddi adım olacaktır” diyerek sanki önemli bir şeyler söylüyormuş havasını da verdi sözlerine.
Doğrudan Ticaret Tüzüğü ile ilgili 22 Ocakta AB’nin kodamanlarının alacağı karar, aynen ikiz kardeşi Mali Yardım Tüzüğü gibi hiçbir işe yaramayacak. Zaten Avrupa Birliği Dışişleri bakanları, Malî Yardım Tüzüğünü, beraber doğduğu kardeşi Doğrudan Ticaret Tüzüğünden ayırmakla her ikis...
Cumhurbaşkanı Talat’ın son Lokmacı harekâtı hem KKTC’de hem de Türkiye’de bayağı olumsuz dalgalar ve mesajlar yaydı. M. A. Talat ile TSK arasında bir savaşa dönüşen bu “köprü ve barikat krizi”, KKTC’de büyük bir kitleyi çok olumsuz etkiledi.
KKTC’deki sessiz çoğunluğun gönlünde yer etmiş olan TSK’yı Talat’ın bir öcü bir göstermeye çalışması kendisine çok puan kaybettirdi. Aynı şekilde Türkiye’deki önde gelen siyasilerin bir çoğu da konuya aynı görüş açısından bakıyor.
Zaten bu olay, Talat’ın TSK’ya karşı, daha doğrusu hem Güvenlik Kuvvetlerimize hem de Türk ordusuna karşı ilk hasmane vukuatı değil.
Hatırlarsanız bir evvelki ramazan bayramında, Kıbrıs Türk Liderliğ...
You’ll be reading my maiden article in “my column” on Jan 21st, 2007, right after the first couple of issues of Today’s ZAMAN.
Most probably you’ll be wondering “who’s this guy” and what would be the contents of his column.
Actually I am a Turkish Cypriot and an academician with a very interesting background.
Well educated in US universities and elected as a Member of Par-liament, representing the constituency of Famagusta in the National Assembly at the age of 26.
Of course, after entering the politics at so young age, I couldn’t escape from it, nor the politics could wiped me out.
Political experience as a parliamentarian, turned out to be a fur-ther postgraduate study for me, later in my life.
In depth history knowledge on top ...
Adaya stratejik açıdan ilk bakan, adanın askeri stratejisini ilk değerlendiren ve askeri önemini ilk fark eden devlet yöneticisi Kanuni Sultan Süleyman olmuş.
Kanuninin gözünü açan ve Akdenizdeki bir adanın, önündeki denize stratejik açıdan hakimiyetini ispatlayan Rodos adası olmuş. Kanuni 1522’de Rodos’u alınca işin önemini iyice kavramış. Viyana’yı kuşattığı 1529 yılında, sadece ve sadece lojistik desteksizlik nedeni ile kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmasını unutmayan Kanuni, o dönemde Kıbrıs adasının kendine yeteceğinden daha fazla zirai ürün yetiştirmesi, hayvancılığın gelişmiş olması ve bol miktarda hayvanın bulunması gerçeğini göz önüne alarak, Ortadoğuda düzenleyeceği seferlere adadan ikmal yapmayı planlamı...