Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, seçim zaferinden sonra ilk yurt dışı ziyaretini geçen hafta Kıbrıs Rum Kesimi’ne yaptı.
Yaptığı konuşmalarda, açıklamalarda ve beyanatlarda Türkiye ile ilişkilerin iyi gittiğini ancak saf olmadıklarını iddia etti. Devamla da “Türkiye-AB ilişkileri arasındaki gelişmenin Kıbrıs konusunu ve Türk-Yunan ilişkilerini kapsaması gerekmektedir. Kıbrıs’ta iki devletli çözüm olmaz, olamaz. En büyük hedefimiz Türk askerinin bölgeden çıkması. Kıbrıs’ta tek çözüm federasyondur.” İçeriğinde boyundan büyük sözler, geçmiş yıllarda kendilerinin yaptıklarını inkar eden sözler söyledi.
“Türk askeri bölgeden çıksın” demesine demişte, 1 Oc...
Kıbrıs Rum ve Yunanistan’ın Pembe Hayalleri için yorumlar kapalı

Kağıt üstünde “İnsan Hakları Şampiyonluğu” yapan Avrupa Birliği Kıbrıs’a ve Kıbrıs Sorununa tek taraflı, sadece Rumları haklı gören, sadece Rumların çıkarlarını destekleyen gözlükle bakıyor. Varsa yoksa Rumlar ve Rumların menfaatleri.
Bu nasıl bir bakış, nasıl bir değerlendirme ve nasıl bir insan hakları anlayışı, gerçekten anlamak mümkün değil.
Rumlar, 1974 Kıbrıs Barış Harekatının 2. kısmından 3 gün önce ve daha 2. harekatın yapılacağı belli bile olmadan Gazimağusa ilçemizin Atlılar, Muratağa ve Sandallar köyüne tepeden tırnağa silahlı bir birlikle saldırdılar ve 3 aylık bebekten, 95 yaşındaki yaşlı vatandaşlarımıza kadar bebek, çocuk, genç, yetişkin, ihtiyar, kadın, erkek demeden silahsız, korumasız ...
AB Niye Taraf Tutuyor için yorumlar kapalı

Günlük olaylardan baş kaldırıp, içteki siyasilerin açıklamalarını ve çizdikleri karamsar tabloları göz ardı edip büyük resme bakabilirseniz Türkiye’nin son bir asrın en büyük tehdidi ve saldırısı altında olduğunu net bir şekilde görebilirsiniz.
Kendini dünyanın küresel yöneticileri olduğuna inanan kişilerin gözünde Türkiye artık “cici çocuk” değil. Türkiye’nin, bu küresel yöneticilerin istedikleri her şeyi yapmaması, kendi savunma sanayisini kurması, gıda üretiminde kendine yeterli olması, dış müdahalelere ve iç darbelere dirençli hale gelmiş olması, bölgesel bir güç haline gelmesi ve en önemlisi de kişilik kazanıp söz dinlememesi nedeni ile dövülmesine, söz dinlememeye devam ederse cezalandırılmasına ve de gücü...
Türkiye Saldırı Altında için yorumlar kapalı

1950 yılının 15 Ocak Pazar ve 22 Ocak Pazar günlerinde, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesinin sadece Kıbrıslı Rumların katılabileceği şekilde organize ettiği Plebisit (Latince plebiscitum – Anayasayı değiştirme gücü olmayan ama halkın düşüncesini yansıtan halk oylaması), Kıbrıs adasının yakın tarihinde yer alan önemli bir olay.
Bu Plebisit, Kıbrıs adasında asırladır varlıklarını sürdürmekte olan iki farklı etnik kimliğe sahip halktan birinin tek yanlı olarak adanın Yunanistan’a bağlanması isteğini (İlhak- Enosis) büyük bir oy oranı ile ortaya koydu.
Asıl adı Michael Hristodulu Mouskos olan III. Makarios’un 18 Eylül 1950 tarihinde, mükemmel bir entrika ile en güçlü rakibini tasfiye edip Başpiskopos seçilmesi ve Rum Ortodoks K...
Kıbrıs’ın Kaderinin Değiştiği Gün için yorumlar kapalı

Başta BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide olmak üzere Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs Sorunundan sorumlu ekibinin, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker’in Kıbrıs sorununa ilişkin olarak özel bir rol üstlenmesini istemeleri çok tehlikeli bir gelişme. Bizim sonumuzu getirecek bir gelişme de diyebiliriz buna.
Espen Barth Eide’nin “AB’nin müzakerelere katılımının son aşamasına girdiği” açıklaması kulağa hiçte hoş gelmiyor. İşin içinde gene bir oyun olduğu kesin. BM açıkça Avrupa Birliğini Kıbrıs Müzakerelerinin içine çekmeye çalışıyor. Bunu yıllardır başaramamıştı. Özellikle de III. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, BM’nin ve AB’nin bu konudaki ısrarlı girişimlerine hep “Hayır”...
AB Müzakerelere Katılmaya Kararlı için yorumlar kapalı