





Prof. Dr. Ata Atun, Kıbrıslı Türklerin Rumlarla bir anlaşmaya varılana dek, Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıs adasının geleceği ve adanın gerek yeraltındaki gerekse de çevr...
Temmuz ayı içinde birbirinden habersiz yapılan iki kamuoyu yoklamasının sonuçları, geçen haftanın sonunda, sanki de söz birliği edilmişçesine birer gün arayla açıklandı.
Bunlardan birini yaptıran Rum tarafındaki önemli bir gazete, üstelik EOKA-B taraftarı bir gazete, diğeri de KKTC’de faaliyet gösteren siyasi bir parti. Her iki kamuoyu yoklamasının ana teması ve varmak istedikleri ana bulgu farklı ama içeriklerindeki ortak noktalar ve ortak kesitler çok fazla.
Tabii bu biraz da, her iki kamuoyu yoklamasına bakış açınıza da bağlı.
Beni ilgilendirenin, her iki kamuoyu yoklamasında yer alan toplam 1482 kişinin “Kıbrıs” konusunda neler düşündükleri olduğu için, iki kamuoyu yoklamasın...
Müzakerelerde uzun zamandır alt yapı hazırlığı yapılan “Al-Ver” Süreci’nin bu gün başlaması gerekiyor ama ne Rum lider Hristofyas, ne de Rum tarafı bu süreci başlatacak gibi görünmüyorlar.
“Al-Ver”in adını bile ağızlarına almak istemeyen Rumlar, müzakerelerin resmi dili olan İngilizce’de sürece bir türlü “Give’n Take” diyemiyor.
Çünkü, Rum yöneticilerin korkuları var.
Hem Rum halkına “Türklerin kurulacak devlette eşit ortak olacaklarını” nasıl açıklayabileceklerinin kâbusunu yaşıyorlar, hem de Rum Ulusal Konseyine bunun hesabını nasıl vereceklerini.
Asıl korkuları da Rum Ulusal Tarihine adlarının “Topraklarımızı Türklere Veren Vatan Hainleri” olarak geçmesi.
Bu nedenle de süreci...
Kıbrıs’ın Güneyinde günlük yayınlanan Simerini Gazetesi, çok daha çirkin kelimeler kullandı aslında.
Ben başlığı biraz yumuşattım.
Başlığın orijinali, “Türkler Havlar Ama Isırmaz” şeklinde…
Simerini’nin bu başlığı kullanmasının nedeni de Rum Stratejik Araştırmalar Merkezinin evvelki gün yayınladığı “Türkiye-Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’daki Güç Dengeleri” başlıklı raporu.
Rapora göre Türkiye, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’daki en büyük askerî güç değilmiş ve Mısır, İran, İsrail, Suriye çeşitli alanlarda Türkiye’den daha üstün durumdaymış!
Söz konusu Merkezin Raporunda, Türkiye’nin asker, tank, savaş uçağı ve savaş gemisi sayısının, Yunanistan’dan fazla olduğu ancak, ...
KKTC’yi kurmak ve Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinde hak sahibi olmak, birbirinden farklı iki ayrı konu.
KKTC’yi kurduk diye 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulmuş olan Kıbrıs Cumhuriyetindeki haklarımız kaybetmiş değiliz.
Bunlar farklı iki kavram.
Kıbrıslı Türklerin Rumlarla bir anlaşmaya varılana dek, Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıs adasının geleceği ve adanın gerek yeraltındaki gerekse de çevresindeki deniz alanları içerisinde yer alan tüm doğal kaynaklarla ilgili olarak uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hakları bulunmaktadır.
13 Şubat 1975 tarihinde Kıbrıs Türk Federe Devletini ve de 15 Kasım 1983 tarihinde KKTC’yi kurmakla bunların hiç birini kaybetmiş değiliz.
KKTC’yi kurmak kendi başına ayrı bir konu, 1960...