





Yurdagül ATUN
Ortadoğu’da birbiri arkasına gelişen olaylar bir yolun kilometre taşları.
Dünya, büyük güçlerin ellerinde yeniden şekilleniyor. Uluslararası aktörler, medyaları, akademisyenleri, sivil toplum kuruluşları bu değişimde önemli rol oynuyor.
Siyaset bilimcilere göre Irak ve Suriye İslam Devleti’nin (IŞİD) bir sonraki hedefi Kafkasya. Bu bölgedeki teröristlerin gözü Kuzey Kafkasya’ya, özellikle de -Türkiye’ye, İran’a ve Hazar Denizi üzerinden Orta Asya’daki eski Sovyet Cumhuriyetlerine kapı açan önemli coğrafik konumu ve petrol zenginliği nedeni ile- Azerbaycan’a dönmüş durumda.
Geçtiğimiz günlerde oturup uzun uzadıya sohbet ettiğimiz Suriyeli siyaset bilim...
14 Ağustos 1974 günü Mutlu Barış Harekatı’nın ikinci aşaması başladığında, bugün adı Yıldırım olan Milya köyünde oturan sözüm ona kahraman EOKA’cılar, hızla Mağusa’ya doğru yola çıkmış olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ellerindeki son model silahlarla karşı koyup kahramanca dövüşmeyi seçeceklerine, Atlılar Muratağa, Sandallar köylerine oturan silahsız ve en küçüğü 16 günlük, en yaşlısı da 96 yaşında olan masum insanları bebek, çocuk, kadın yaşlı demeden hunharca şehit edip sonra da tabanları yağlayarak son hızla kaçmayı tercih etmişlerdi.
15 Ağustos 1974 günü, Türk Silahlı Kuvvetleri Mağusa şehrine ulaştıktan sonra kendiliğinden oluşan sınır hattının kuzeyinde kalan köyler tek tek tara...
Ankara’daki terör saldırısı, tüm evleri cenaze evine çevirdi.
Göğüskafesinin içinde kalp taşıyan her insan o acıyı, anaların, kardeşlerin, amcaların, evlatların feryatlarını yüreğinde hissetti.
Hepimizi hedef aldı o terör. Hepimiz orada olabilirdik.
Her zaman söylediğimiz bir şey vardır. Terör kimden, nereden gelirse gelsin asla ve asla desteklenemez, zaten terörü destekleyen ve medet umanların tek niyeti ülkeyi parçalamak, hedef şaşırtmak, insanları birbirine düşürmek, düşmanlık tohumları ekmektir.
Bunun başka bir sonucu olamaz. Yani şerden hayır çıkmaz.
Fikir ayrılıkları elbette olacaktır ama bu fikir ayrılıklarıyla güzeldir hayat.
Ayrıca Allah’ın verdiği canı Allahtan başka kimse...
Maraş’ın Vakıf malı olduğuna vurgu yapan Benter, İngiliz zamanında çeşitli şekillerde Rumlara verildiğini belirterek ekledi
“Maraş’a sahip çıkamadık”
Yurdagül ATUN
*** “Şu anda vakıflar tarihinde yapmadığı kadar hayır işi yapıyor ve tarihinde olmadığı kadar mevduatı var”
*** “Siyasilerin direk olarak müdahil olması çok ciddi sıkıntılar doğurdu geçmişte…”
*** “Çocuk okula gidene kadar üç tane bet ofisin önünden geçiyor. Elindeki 10 lira harçlığı almak isteyenlerin önünden…”
*** “1900 yılında vakıf malı Rum’a verilmiş. 1900 yılında burası İngiliz kontrolünde, o yılda kim nereye gidip şikayet edecek?”
[caption id="attachmen...Ermenilerin 1915 yılına dönük hayali katliam iddiaları var.
Güya bir milyon 500 bin Osmanlı Tebaası Ermeni vatandaşı Mayıs 1915 ile kasım 1915 tarihleri arasında katledilmiş. Katledilmiş de ortada mezarları yok.
Toplu olarak gömülmüş olsalar 150 tane futbol sahası büyüklüğünde bir çukur veya da 150 tane çukur ister. Zaten iddiaya göre hepsi de 155 gün içerisinde katledilmiş. Tehcir Mayıs 1915’de başlamış, Kasım 1915’de bitmiş. Her gün asgari On bin kişi katletmek, çukurlarını açmak, gömmek ve üstünü örtmek gerekiyor. 1915 yılında kimler hangi aletle kazmış bu çukurları ve neden hala bulunamamış bunu kimse açıklayamıyor. Hiç mi bu insanları kurşuna dizenlerin, çukurları açanların ve de gömdü...