Türkiye’nin müzakere süreci ile Kıbrıs sorunu birbirinden ayrıldı

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 7 Ekim 2005 Saat : 12:21


 

3 Ekim gecesi büyük bir politik çekişme ve satranç oyunundan sonra kabul edilen Müzakere Çerçeve Belgesi’nin içeriğine göre, Kıbıs sorunu tamamen Türkiye’nin müzakere sürecinden ayrıldı ve Papadopulos’un tüm çabalarına rağmen AB zeminine giremedi.

Rumlar açısından Müzakere sürecinin başlaması ve  Kıbıs sorunu ile ilişkili olmaması büyük bir dezavantaj oldu.

Rum Meclis Başkanı AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas’a göre  Türkiye, her adımında Kıbrıs’ı karşısında bulacakmış. AB-Türkiye müzakere çerçevesinin kuralları, Kıbrıs’a her adımında Türkiye’nin karşısına çıkma olanağı veriyormuş ve bu nedenle de bu olanağı Ankara’nın Kıbrıs sorunundaki tavrını değiştirmesi yönünde değerlendirmek gerekiyormuş.

Ben bu iddiaya katılmıyorum

Müzakere Çerçevesi Kuralları, tam tersine Rumların ikide birde ve de her fırsatta kullanmayı arzuladıkları VETO silahını ellerinden almış, hayallerini de yıkmıştır.

Bence bu tren 17Aralık 2004 AB Konseyi kararı ve 3 Ekim Müzakere Çerçeve Belgesi ile ellerinden uçup gitmiştir.

Rumlar artık akşam yatıp akıllarına geleni, sabah kalkınca Türkiye’nin önüne koyup, ya bunu kabul edersin ya da VETO diyemiyeceklerdir. Böyle bir yetkileri kesinlikle yok.

Çok dramatik bir örnek olarak akşam yatıp sabah kalkınca “KKTC’de yarın herkes kadın erkek kısa pantolon giyecek. Bu olmazsa öbür gün Türkiye’yi VETO ederiz” gibi bir hakları yok.

Ellerindeki bir tek VETO hakkı, 17 Aralık belgesi neler içeriyorsa ancak o konularda ve de haklı gerekçelere dayanarak VETO haklarını kullanabilmek. O kadar. Daha ötesi yok.

Gelelim Müzakere Çerçevesi Belgesi içindeki 7.ci paragrafa.

7.ci paragrafta da treni kaçırdılar.

AB ile müzakere çerçeve belgesinde yer alan ve Türkiye’nin, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin diğer bazı uluslararası kuruluşlara üyeliğini veto etmesine ilişkin olan 7’nci paragraf konusunda Rumlar çok dramatik bir geri adım attılar ve NATO’ya üyelik baş vurusunda bulunmayacaklarına dair neredeyse bir de taahhüt verdiler.

Müzakere Çerçeve Belgesi’nin ilgili tüm uluslararası örgütleri kapsayan 7.  paragrafının, bu uluslararası örgütler ya da birliğinin ya da AB üye ülkelerinin karar verme özerkliğine ve haklarına halel getirecek şekilde yorumlanması da olası değil.

Peki tüm bu politik çekişmelerde, neredeydi  Rumların kahramanlıkları ve VETO’ları. Ben 3 Ekimde yer alan nefes kesici müzakere çerçeve belgesi sürecinde, Rumları meydanlarda kükrerken görmedim. Esameleri bile okunmadı. Tam tersine adeta kağıttan bir kaplana benziyorlardı.

Özellikle de, İngilizlerin Rumlara en hassas oldukları noktada şantaj yapmalarından sonra tamamen sus pus olup bir köşeye çekildiler.

Bence, süreç söylendiği kadar zorlu geçmeyecek ve gene söylendiği gibi de 10-15 yıl sürmeyecek. Aksine bu yeni jenerasyon ile, akıllı çalışkan, girişken, yaratıcı ve iş bitirici jenerasyon ile sadece 7-8 yıl süreceği inancındayım.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 42
    Türkiye’nin müzakere süreci ile Kıbrıs sorunu birbirinden ayrıldı için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar