





Hatırlayacaksınız “Demokrasi, Terörizm ve Güvenlik Zirvesi” için İspanya’nın başkenti Madrid’e giden Başbakan Tayyip Erdoğan, 11 Mart günü BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile de etraflı bir görüşme yapmıştı.
Erdoğan 3 Ekim’de AB ile yapılacak müzakerelerin sıkıntısız bir şekilde başlaması arzuladığından, Kofi Annan ile yaptığı görüşmede öncelikle Kıbrıs sorununa çözüm getirecek barış görüşmelerini tekrar başlatmak niyetinde olduğunu çok açık bir dille kendisine iletmiş ve aşağıdaki isteklerini de sıralamıştı.
1- BM Genel Sekreteri’nin barış sürecinin tekrar başlatıldığını ilan etmesi.
2- Barış görüşmelerinin ancak olumlu bir sonuç garantisiyle başlatılacağ...
YSK bu seçimleri Cumhurbaşkanlığı seçimi diye ilan etti ama benim hala 17 Nisan’da neyi seçeceğimiz konusunda aklım biraz karışık. Cumhurbaşkanını mı seçeceğiz yoksa Kıbrıs Türk toplumunun liderini mi seçeceğiz bir türlü anlayamadım gitti. Abilerime sorayım diyorum ama, benden başka herkes bana abi dediğinden, ben kendi sorularımı sorabileceğim bir abi bulamıyorum.
Denktaş ben kendimi bildim bileli bu toplumun, yani Kıbrıs Türk toplumunun lideri. Hatırladığım kadarı ile 1968 yılında Cemaat Meclisi Başkanı iken resmen Türk Toplumu lideri olarak kabul edildi ve görüşmelere başladı. Arkasından Cumhurbaşkanı muavini oldu. 1974 Barış harekatından sonra Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı, arkasından Kıbrıs Türk Federe ...
Gelelim işin özüne. AB artık hanyayı ve konyayı anladı. Kıbrıs konusunda çözümü hangi tarafın istediği, hangi tarafın da istemediği Referandum ile ortaya çıktı. Referandum sonrası Rumların takındığı tavırlar bu kanıyı iyice pekiştirdi.
AB bir şekilde kendini artık çaresizlik içerisinde hissediyor. Zira Helsinki zirvesinden beri sürdürdüğü ve çözümsüzlüğün kuzeyden kaynaklandığı ve güneyi güçlendirerek kuzeyi ve Ankara’yı çözüme ikna edebileceğini varsayan tez, güneyin Annan Planı’nı reddi ile tamamen şekil değiştirdi ve çöktü. Brüksel bu tür bir gelişmeye hazır değildi, zira güneyden defalarca çözümün Rumlar tarafından engellenmeyeceğine yönelik “güvence” almıştı. G...
Dün Seçim Kurulu (YSK), 17 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri için başvuran Cumhurbaşkanlığı adaylarını geçici olarak ilan etti.
YSK’nın 42 numaralı duyurusuna göre 9 tane cumhurbaşkanı adayımız var. Adayların isimlerini burada yazmama hiç gerek yok zaten tüm gazeteler onların isimlerini ve belkide isimleri ile birlikte hem resimlerini hem de öz geçmişlerini de yazmıştır.
İlan edilen adaylara yönelik her türlü yasal itiraz bugün saat 08.00’den 17.00’ye kadar yapılabilecek. İtirazlar değerlendirildikten sonra 20 Mart’ta kesinleşecek adaylar 21 Mart’ta YSK tarafından son kez ve kesin olarak ilan edilecek.
Ben aslında genel bir itiraz yapmak istiyorum. Eğer itirazım YSK tarafından kabul olunmazsa, ...
“Demokrasi, Terörizm ve Güvenlik Zirvesi” için İspanya’nın başkenti Madrid’de bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, dün BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile etraflı bir görüşme yaptı. Aslında bana göre Madirid’e hem Annan’la hemde başta AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso olmak üzere diğer tüm AB üst düzey yetkilileri ile Kıbrıs ve 3 Ekim konularını görüşmek için gitti. Dış temasların ve insanlarla yüz yüze konuşmanın ne kadar önemli olduğunun farkında. Politikada bazen kazanımlar masada değil yüz yüze konuşulurken elde ediliyor.
Erdoğan 3 Ekim’de AB ile yapılacak müzakerelerin sıkıntısız bir şekilde başlaması arzuladığından, öncelikle Kıbrıs sorununa çözüm getirecek barış görüşmelerini tekrar ba...