Kuzey Irak: ABD ile ayrıldığımız bölge

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 6 Haziran 2007 Saat : 7:02


 

Türkiye ile ABD’nin çıkarlarının ayrıldığı yer Kuzey Irak’tır. Ve bu durakta Türkiye önemli bir kararın eşiğindedir.

 

PROF. DR. ATA ATUN (*)

Türkiye’de gün be gün değişen politik gelişmeler ve yaklaşan seçimlere yönelik gelişen siyasi olaylar dünya kamuoyunda ve medyasında birincil haber olarak başa oynuyor. TV’lerde hangi ülke olursa olsun Türkiye ilk üç haberin içinde, basında illaki ön sayfada, hatta bazen manşetlerde bile yerini alıyor.

 

Türkiye’nin son yıllarda gösterdiği performans dış dünyanın Türkiye ile ilgilenmesine yol açıyor. Türkiye, dünyanın ve dünya medyasının çok yakından izlediği bir ülke konumunda artık.

 

Peki niye bu ilgi Türkiye’ye de başka bir ülkeye değil. Bunun ana nedeni Türkiye’nin bir çok tabuları yıkarak dışa, yani dünyanın dört bir köşesine açılması. Türkiye dünyayı açılırken ve bir çok sınırlardan içeri girerken, dünya da Türkiye’nin kapılarını açarak içeri adımını attı.

 

RUSYA’DAN TÜRKİYE’YE

Tüm bunlara ilaveten bir de izlediği politikalar da dikkatlerin bu tarafa çevrilmesine yol açıyor. AB ile üyelik sürecindeki gelişmeler, Yunanlıların ve Kıbrıs’lı Rumların tüm fesatlıklarına ve kendi çıkarları uğruna AB’yi kullanma stratejilerine rağmen Türkiye’nin izlediği “görüşmelere devam” politikası Avrupalıların dikkatlerini Türkiye’ye çevirmesine yol açtı.

 

AB içinde Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkanlar kadar Türkiye’yi üye görmek isteyenlere ilaveten İslam ülkeleri de Türkiye’nin ne yaptığını, ne tarafa gitmekte olduğunu öğrenmek istiyor. Onlar bize kendi açılarından bakarken biz onlara nasıl bakıyoruz. Daha doğrusu Türkiye içinde esen politik fırtınalar nedeni ile biz onlara yeterince bakabiliyor muyuz?

 

Arka ve ön bahçemizde esen fırtınalardan haberimiz var mı bu günlerde. Mesela ön bahçemizde Rusya Devlet Başkanı Putin’in ve İngiltere Başbakanı Blair’in büyük bir olasılıkla, çok yakında görevlerinden ayrılmak zorunda kalacaklarını biliyor muyuz?

 

Aslında her ikisi de Türkiye’nin dostları.

 

Biri AB içinde, diğeri de AB dışında Türkiye’ye destek veriyorlar ve Türkiye’yi yanlarında görmek istiyorlar. Vladimir Putin, Rus Parlamentosu’nda yani kısa ismi ile Duma’da, Nisan’ın üçüncü haftasında son kez cumhurbaşkanı sıfatı ile “Ulusa sesleniş” konuşması yaptı.

 

Konuşmasında Rusya’nın Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması’nı askıya alacağını söylerken, ABD’nin Doğu Avrupa’ya füze kalkanı yerleştirme planını kabul etmediğini belirtti. Türkiye’ye de seslenerek, Rusya’da yabancı evliliklerde başı çeken Türkiye’dir ve Rus halkının Türklere sempatisi bulunmaktadır. Bırak AB’yi gel biz seninle beraber bir “Rus-Türk-Avrasya Birlik”i kuralım çağrısı yaptı. Rus strateji uzmanlarının Putin’e verdiği raporda “Yıllar önce 70 milyonluk Türkiye, AB’ye üye olmak istediğini ilan etti. Ancak son yıllarda Avrupa Birliği ülkelerinin büyük çoğunluğunun bu dev Müslüman devleti aralarında görmek istemediği havası hakim olmaya başladı. ABD’nin Irak’ta yaptıkları ve ülkede İslamcılığın yükselişiyle birlikte artan Amerika karşıtı hava, Türk dış politikasının rotasının yavaş yavaş düzelmesi için zemin oluşturuyor. Yalıtma ve karışmama stratejisi artık geçmişte kaldı. Rus-Türk-Avrasya birliği gelecekte hem eski Sovyet bölgesinde, hem de Büyük Yakın Doğu bölgesinde güçlenebilir” diye yazınca, Putin yüzünü Türkiye’ye döndü.

 

VE SURİYE İLE IRAK

 

Suriye ile ilişkiler ne kadar düzelmiş ve iyi gidiyor gözüküyorsa, İrak’la da o kadar ters gidiyor.

 

Kürtler, hiçbir çıkarlarının olmadığı Birinci Dünya Savaşı’na katıldılar ve sonucunda büyük can ve mal kaybı verdiler. Kürtler, hep büyük devletlere bel bağlayarak davalarının çekişmelerde koz olarak kullanılmasına izin verdiler, oyun bitince de mutfağa başları eğik geri döndüler.

 

Düşledikleri “Kürdistan” devletinin kurulacağı vaadinde bulunan herkese kandılar. Oysa bölge iyice incelenirse, böyle bir düşün mevcut uluslararası koşullar altında gerçekleşmesinin olanaksız olduğu görülür. Coğrafya onları, bölgenin dört güçlü devleti olan Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında, hiçbir çıkışı olmayan kapalı bir toprak üzerine yerleştirmiştir. Bu ülkelerin hiçbiri, üzerinde Kürdistan devleti kurulsun diye bir karış topraklarının koparılmasına asla izin vermezler, veremezler.

 

Irak’ın kuzeyi ile Türkiye’nin güneyi arasındaki sınır bölgesi, Ankara ve Irak Kürdistanı denilen Kürt yönetiminin karşılıklı tehditlerin ateşi altında daha fazla ısınmaya ve tırmanmaya aday ve bu yaz içine de sıcak bölgesel çatışmalara gebe gözüküyor. Sınırda durumun birden alevlenmesi, sadece yasa dışı PKK militanlarının izini sürmek için Kuzey Irak’ta ansızın yapılan Türk askeri operasyonlarına karşı Irak Kürtlerinin, maksatlı olarak Türkiye Kürtlerini Ankara’ya karşı kışkırtma tehdidi, sadece Irak’ın federal çatı altında bölünmesine yol açacaktır. Türk Genelkurmayı, Kuzey Irak’ı ele geçirme kararını fiilen almış olup, 1974 Barış Harekâtı deneyimi ile bir harekât için eksiklerini gidermiş, hazırlıklarını tamamlamış ve aksamasız lojistik destek planlarını bitirmiştir. Asker artık hükümetin siyasi kararını beklemektedir.

 

İşte tam bu noktada, Amerika ve Türkiye’nin çıkarlarının, Afganistan ve Kosova’da birleşirken, İrak’ta ters düştüğü görülmektedir. İç siyaset ile dış siyasetin hiç aksamadan beraber götürülmesi gerekmektedir. Dış siyasette bazen en küçük bir tereddüt veya çekimserlik, büyük kayıplara neden olabilmektedir. Dünya tarihi bunun örnekleri ile doludur. Arka bahçeye dikkat.

 

* Yakındoğu Üniversitesi Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 47
    Kuzey Irak: ABD ile ayrıldığımız bölge için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-3

    Arşivler

    Son Yorumlar