Rum kayıplar

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 17 Kasım 2010 Saat : 12:12


 

Uzun bir müddettir 1967-1974 yılları arasında Rum tarafından yaşanan olayları araştırıyorum.


Aklımdaki de “Rumlar adaya hâkimken ve her şey istedikleri gibi giderken 15 Temmuz 1974 tarihinde niye darbe yapıldı” sorusu.


14 Temmuz 1974 gününe geri gidersek, Makarios’un, Anayasası tek taraflı yasalara aykırı olarak değiştirilmiş Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Cumhurbaşkanı olduğu, adaya Rumların silah ithalatının serbest bırakıldığı, Rum Milli Muhafız Ordusu’nun neredeyse 60 bini bulan asker ve ihtiyat kuvvetleri ile tüm adaya hakim bulunduğu, Polisin ve Jandarmanın tüm subaylarının ve erlerinin Rum olduğu, Gümrüklerin tamamen Rum idaresi altında işlev yaptığı, Kıbrıslı Türklerin dolaşım özgürlüklerinin bile bulunmadığı, parasız, pulsuz, ilaçsız, gıdasız ve çoğunluğu işsiz adanın yüzde üçü gibi, İngiliz Üslerinden bile daha küçük bir alana sıkıştırıldığı bir koşulda yaşadıklarını görürüz.


Akla da ister istemez “niye darbe yapıldığı” sorusu geliyor.


Gerçekte Rum tarafı, 15 Kasım 1967 Geçitkale ve Boğaziçi olaylarından sonra tam bir kaynayan kazana dönüşmüş. Güç yarışı Rumları üçe, dörde bölmüş.


13 Aralık 1967’de Yunanistan Kralı Konstantin, iktidarı askerlerden geri almak için bir darbe yapıp başarısız olunca İtalya’ya kaçmak zorunda kaldı ve Cunta lideri Yorgo Papadopulos, arkadaşı Yorgos Zoitakis’i Kral vekilliğine atayarak Yunanistan’daki iktidarı tam olarak ele geçirdi.


15 kasım1967 Geçitkale ve Boğaziçi olaylarından sonra da Türkiye ile iyi geçinmek prensibinden dolayı da adadaki Yunan Tümeninin geri çekilmesini onayladı.


Papadopulos’un bu kararı adada hizipleşmeyi, parçalanmayı ve iktidar kavgasını da beraberinde getirdi.


Dönemin, lakabı “Güçlü” olan İçişleri bakanı Polikarpos Yorgacis, bu kararından dolayı Papadopulos’a kin gütmeye başladı ve bir suikast düzenledi.


Başarısız olan suikast sonucunda Yunanistan’daki cunta’nın baskısı ile Makarios, Yorgacis’i istifaya zorlayınca ilk bölünme başladı. Yorgacis taraftarları hem Makarios’a hem de Cunta’ya karşı cephe aldılar.


Makarios’çular ve Yorgacis’çiler olarak sağ kesim ikiye bölünürken Yunanistan’daki Cuntayı destekleyen “Milli Cephe” de sesini duyurmaya ve ciddi bir şekilde örgütlenmeye başladı.


Solda ise AKEL zaten her üçünün de rakibi ve düşmanıydı. Siyasette ise Makarios’çuların karşısında Klerides, Yorgacis ve Tassos Papadopulos üçlüsü ile AKEL bulunmaktaydı. Demokratik Milli Partisi (DEK) faaldi ama taraftar sayısı çok azdı.


14 Temmuz 1974’de gelindiğinde Yunanistan’da şahinler grubunun lideri İyoannidis bir darbe ile demokratik görüşlü Papadopulos’u devireli bir yıl olmuştu.


Ada için için kaynıyordu ve taraflar Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetinde iktidarı ele geçirmek için kıyasıya bir mücadele içindeydi. Yavaş yavaş kendi aralarında da silahlı çatışmalar başlamıştı bile.


15 Temmuz 1974’de Cunta, Helen dünyasının çıkarları için zararlı olduğuna karar verdiği Makarios’u devirmek için Milli Cephe taraftarlarının desteği ile adadaki Yunan asker ve subayları ile bir darbe yaptı.


İlk gün çok kanlı geçti ve taraflar birbirlerini acımasızca katlettiler. Makarios’u savunurken ölen direnişçilerin cesetleri neredeyse üç kamyonu doldurdu ve Lefkoşa mezarlığının dışına atılarak toplu halde gömüldüler.


Onların birkaç metre ilerisine de komandolar gömüldü.


20 Temmuzda başlayan harekât ile de çatışma taraf ve yön değiştirdi.


Birbirlerinin kanlı düşmanları olan Rum gruplar, kendi içlerindeki silahlı çatışmayı bırakıp Türklere yöneldiler.


Darbede ve ardından da Barış Harekatı sırasında ölen Rum ve Yunan askerleri, Rum kesimindeki Konstantino ve Eleni Mezarlığı’nda özensiz ve toplu halde gömüldüler.


Yıllardır hem kendi kamu oylarına hem de dünyaya Kıbrıs Rum Hükümeti tarafından “Barış Harekatı” sırasında öldüklerini söylenen Rum kayıpların toplu halde gömüldükleri mezarlar tespit edilip açıldıkça, Rum Hükümetine karşı açılan davaların sayısı da çoğalmaya başladı.


Bu son bulgulardan sonra “Kayıplar konusunda” Rum Hükümetinin başı çok ağrıyacak. Hem yalancılıkla suçlanacak hem de yüklü miktarda tazminatlar ödemek zorunda kalacak.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 73
    Rum kayıplar için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar