Karadenizliler Derneğindeydim |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Bana göre ülkemizde dernek olarak gerçekten faaliyet gösteren kuruluşlardan birisi Karadeniz Kültür Derneği. Hiç bıkmadan, usanmadan çok çeşitli faaliyetler ve etkinlikler organize ediyorlar.
İşin güzel tarafı, yerel kültürümüzle harmanladıkları Karadeniz kültürünü canlı tutmaya ve sürdürmeye çalışıyorlar.
Bizim kendi yerel giysilerimizi giyip Kıbrıs halk müziğini söyleyip halk danslarımızı yapan gençler, yarım saat sonra bakıyorsunuz Karadeniz’e has kıyafetleri giymiş, kemençe eşliğinde horon tepiyorlar.
Dernek 1992 yılında 6 Karadeniz sevdalısının bu yola baş koyup çalışmaları başlatmaları sonunda kurulmuş. Kısa zaman içinde de neredeyse adadaki tüm Karadenizlileri etraflarına toplamışlar. Derneğin üye sayısı 20 binden fazla. Elimde resmi bir veri yok ama sanırım adada aktif üye sayısı en fazla olan dernek. Bu güne değin 8 başkanı olmuş. Bunlardan ikisi şimdi Milletvekili.
Başkanlardan ikisi Milletvekili dedik ama derneğin kapısından içeriye siyaseti hiç sokmuyorlar. Dernek yapı itibarı ile partiler üstü.
Karadeniz Kültür Derneği’nin diğer derneklerden bir başka farklı yanı bir yıl içinde 10 tane sosyal etkinlik yapması.
Hedefleri Karadeniz Kültürü ile Kıbrıs Kültürünü birlikte yaşatmak.
Faaliyetleri her sene Esentepe Zerdali festivali ile başlıyor. Festivalin bir gecesi tamamen Karadenizlilere ait oluyor. Bu gecede dernek folkloru ile, çalışmaları ile sanatçısı ile üyelerine ve katılımcılara dolu dolu bir gece yaşatıyor.
Sonraki etkinlik İskele festivali içinde yer alıyor. Geçen yıl 19’uncusu yapılan bu etkinlik artık “Geleneksel” olarak adlandırılıyor. Unutmadan; geçen yılki bu etkinliğe yaklaşık 5 bin üye katılmış.
Ağustos ayında “Yayla Şenliği” hazırlıkları başlıyor ve Eylül ayının ilk pazarında da şenlik gerçekleştiriliyor. Bu şenliğe Karadenizli olsun olmasın herkes davetli.
Yayla Şenliği ya da başkanın tabiri ile Festival; piknik, halay, horon, şarkı, oyun ve eğlenceden oluşuyor. Katılımcılar tam tabir ile ‘felekten bir gün’ çalıyorlar o gün. Dernek bu sene yeni bir uygulama başlatarak, hijyen ve insan sağlığı konusunu da etkinliğin faaliyet alanı içine sokmuş.
Festival alanında satılan her tür gıda maddesinden örnek alıp, Devlet Laboratuarında analiz yaptırarak, toplumsal duyarlılığın en güzel örneğini sergiliyorlar.
Her yıl Aralık ayında “Horon Günü” tertip ediliyor. Bu günde, her iki kültür birlikte yaşatılıyor.
Horon Günü Kıbrıs Türk halk oyunları ile başlıyor. Binlerce kişiye güle oynaya horon çektiriliyor o gün. Bilmeyene de öğretiliyor.
Ocak-Şubat ayı içinde de “Hamsi Festivali” yapılıyor. Tam 3 ton temizlenmiş hamsi ikram ediliyor katılımcılara. Bu yıl hamsi ile birlikte şeftali kebabı da sunulması planlanmış. Hedef her iki yörenin en ünlü simgesel yemeklerini birlikte katılımcılara sunmak.
Pazar günü Pamuklu köyündeki Mehmet Şükrü Güneş koruluğunda fidan dikme ekme etkinliği yapılmış.
6 Nisanda ise kış balosu yapılacak. Baloda yerel bir müzik grubu, hem yerel müziği hem de Karadeniz türkülerini ve müziğini çalacak.
Sonra da büyük bir otelde Oratoryo yapılacak.
Kendi kültürünü yaşatmanın yanında, içinde yaşadığı toplumun kültürünü de özümseyen Karadeniz Kültür Derneği seçim dönemlerinde ise tüm faaliyetlerini durduruyor.
Ata ATUN
ata.atun@atun.com
http://www.ataatun.com
24 Şubat 2012