TC-KRC Gümrük Birliği |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
17 Aralığın gelişi kendini belli ediyor. Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Thasos Papadopulos ve Rum Dış işleri Bakanı Yakovu, yavaş yavaş akılarındakini ortaya koyuyorlar.
VETO kullanmayacağız diyorlarsa, emin olun ki, veto işine sıkı sıkı sarılmak var kafalarında.
Her zamanki isteklerini sıralayacaklar.
Türk Askeri adadan çıksın. Türkiye’li göçmenler geri dönsün, Rumların kontroluna daha fazla toprak verilsin, Kuzeyde daha çok Rum yaşasın.
Güneydeki Türk koçanlı mallar Türklerindir ve millileştirilmemiştir ama.. Mustafa Arif şimdilik malını kullanamaz. Buna karşın Türkler kuzeydeki Rum mallarını geri versin..
Rumlar aslında her şeyi kendilerine göre yorumluyorlar ve kendilerine göre Kıbrıs konusunun merkezi onlar. Onların her düşündüğü doğru ve Türklerden istedikleri her şey, Türkler tarafından gasp edilmiş doğal hakları. Türklerin hiçbir hakları yok. Tavizler hep Türkler tarafından verilmeli ve Rumlara göre Annan Planı, ancak Türklerin bir dizi tavizleri ile kabul edilebilir.
Gümrük Birliği yapıldı ya. Arkasından gelecek olan talep, Türkiye Kuzeye göndereceği malları güney limanlarından göndersin. Mağusa’dan giren mallar, Türkiye’nin de üye olduğu Avrupa Gümrük Birliği üyelerinin kabul etmediği limandan giremeyeceğine göre, ya Kıbrıs’a girecek ticari emtia güney limanlarından girer, ya da Türkiye ile ticaret AB’ye şikayet edilerek bu konuda , İKO benzeri AB Konseyi kararı alınır.
Gerçi böyle bir girişim yok ama, yakında olur ve daha şimdiden kokusunun çıkmaması zaten beni şaşırtıyor. İleriki günlerde hep birlikte göreceğiz Rumların nasıl Türkiye-Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Gümrük Birliği anlaşmasının arkasına saklanıp, Mağusa limanını ve Türkiye tarafından KKTC’ye gönderilen mallara felik koyacaklar.
Birde AB’nin KKTC’ye vereceği ekonomik yardım var. Zaten bu yıl ki bütçede yarısını kırpıp çıkardılar. Şimdi bizi bekleyen sürpriz, “Hazır olun duymaya” KKTC’ye kayıtlı hiçbir Kıbrıs’lı Türk firmanın bu ekonomik yardımın kullanılacağı yatırıma teklif veremeyeceğidir. Eğer bir Kıbrıs’lı Türk şirket söz konusu AB ekonomik yardımı para ile yapılacak yatırıma teklif verecekse, illaki Lefkoşa’nın Rum kesimindeki ticaret odasına kayıt olacak ve şirketi Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti şirketler mukayyitliğine kayıtlı olacaktır. Ya da Rum bir ortağı olmalıdır.
Gördünüz mü, insanlarımıza Referandumda EVET dedirten vaatlerin arkasında yatan gerçekleri. Yavaş yavaş bizim kendi öz kuruluşlarımız bir bir ekarte edilerek, toplum olarak bizi Kıbrıs (RUM) Cumhuriyeti idaresine altına sokma taktiği uygulamaya konmuş ve bize çaktırmadan empoze edilmektedir.
Bu koşullar inşallah bizi KKTC’yi yitirmeye doğru götürmez…