





AİHM’nin “Arestis” davasıyla ilgili geçtiğimiz aralık ayında aldığı karar, tarafların temyiz başvurularının Büyük Daire (Grand Chamber) tarafından görüşülmeden reddedilmesi üzerine nihai karara dönüştü ve kesinleşti.
Önce Bayan Aresti bu mülkü nasıl almış ona bakalım.
Aresti’nin dedesi Mavrodi Haji Hambi Mavreli, 15.09.1913 tarihinde Mülhak Vakıf olarak kayıtlara geçmiş Abdullah Paşa Vakfının söz konusu malını tapu oyunu ile adına kaydetmiş. Bu malı da 35 yıl sonra 5.10.1949 tarihinde kızı Anna Mavroudi Haji Hambi’ye bağışlamış. Bayan Anna da söz konusu malı kızı Mira Xenidu’ya yani Mira Xsenti-Arestis’e 28.02.1974 tarihinde hibe etmiş.
İşte dolandırıcılığın ve Türk Vakıf ...
Almanya Federal Parlamentosu Kıbrıs Türk tarafına uygulanan insanlık dışı izolasyonların kaldırılmasını da içeren bir kararı geçtiğimiz gün onayladı. Bu onayın içindeki izolasyonların kaldırılmasına yönelik çağrı ve Kıbrıs sorununa gösterdiği ilgi yeni bir gelişme olmasına rağmen kararın geri kalan kısmı KKTC için pek de parlak değil.
Kararın geri kalan kısımlarında Hükümranlık, Mülkiyet, Güvenlik ve Garantiler gibi ancak kapsamlı bir çözümde ele alınabilecek özlü konulara değinilmesi, bu kararının içerdiği ciddi olumsuz unsurların başlıcaları.
Dikkatle okunursa bu kararın içinde yer alan bazı göz boyayıcı küçük noktaların, ne...
AB kulislerinden gelen haberler, Nicolas Sarkozy’nin Fransa Cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte AB’de yeni bir sürecin başladığına işaret ediyor.
Almanya’nın Hıristiyan Demokrat Partisi başkanlığını 2000 yılında Helmut Kohl’den devir aldıktan sonra 2005 erken seçimlerinde Başbakan adayı olan ve “Türkiye’ye İmtiyazlı Ortaklık verilmelidir” sloganı ile de yarışı kazanarak Almanya’nın ilk kadın Başbakanı olan Angela Merkel, AB içinde kendi görüşlerine pek taraftar bulamadığı için son iki yıldır bu düşüncesini pek dile getiremiyordu.
Fransa’da Nicolas Sarkozy’nin seçimleri kazanması ile şimdi kendine bir müttefik (barya) buldu.
Alman Federal Meclisinin geçen hafta içinde...
The misapplication of harsh politics towards the Turkish Cypriots by Greek Cypriot administration leader Tassos Papadopoulos is exacerbating the partition of the island.
If he is re-elected as the so-called president of the Republic of Cyprus again in the February 2008 presidential election, all hopes of unification for the island will sink with no hope of surfacing ever again.
If Mr. Papadopoulos insists on enforcing his mid-20th century chauvinist politics during his second presidential period from 2008 to 2013, as he did in the first period, separation in the island will defi-nitely become inevitable.
This time there will be no hints of an Annan plan, EU appanage or ample means for Turkish Cypriots to seek a United Cyprus.
Now in the north almost 75 percent...
These words belong to Archbishop Chrysostomos II, the archbi-shop of the Church of Cyprus, taken from his interview given to the Greek newspaper Kathimerini, published on Jan. 5, 2007, and these shameful words start the very last sentence of the first paragraph. Of course this was not the first time he spoke of Turkey or Turkish Cy-priots and targeted them as the eternal enemy.
The sentence “Europe is Christian” also belongs to him. “Of course Christianity is not simply European, but in any case Europe is Christian. Europe before Christianity was just a geographical term. Its inhabitants were distinguished as those who lived within the borders of the Roman Empire or Oikoumene (lands inhabited by Greeks), and those who lived outside the borders, and were generally called ‘ba...