





Kıbrıs adasına yaşanan iki halk arasındaki çatışma ve yıllardır yaşanan huzursuzluklar, hep Rumların adanın tümüne egemen olmak arzu ve hayallerinden kaynaklandı.
Sanki de tüm Rumların gözleri kör ve hiçte yıllardır kafalarına akıl koymadılar.
Hala daha gerçekleri göremiyorlar ve aynı hayalci kafada devam ediyorlar.
1968 yılından beridir sürdürülen müzakereler, ada üzerinde Rumların yıllardır sürdürdükleri baskıcı sahiplenme arzuları nedeni ile hep çıkmaza girdi.
Rumların tek bir arzuları ve hedefleri var “Adanın tümünü sahiplenmek.
Adayı bizlerle bölüşmek ve hep birlikte barış içinde yaşamak gibi bir düşünceleri de yok. Bu nedenle de ellerindeki her tür olanağı, bu kötü emelleri doğrultusunda ku...
Rumlar ve Rumları temsil eden Dimitris Hristofyas hala daha hayal içinde yaşıyorlar ve kendi çıkar ve1796 patentli ülküleri doğrultusunda pembe hayaller kuruyorlar.
21 Aralık 1963’ün üzerinden tamı tamına 46 sene 7 ay geçmiş olmasına rağmen hala daha akıllanmamışlar ve adanın gerçeklerini de bir türlü kavrayamamışlar.
Rum Cumhurbaşkanı Hristofyas evvelki gün, ABD’den Kıbrıs Rum tarafına gelen Rum ve Yunan kökenli çocuklara yaptığı konuşmada kafasındaki çözüm modelini de ortaya koyuverdi.
Hristofyas “İki bölgeli, iki toplumlu, biri Kıbrıs Türk öteki Kıbrıs Rum olmak üzere iki eyaletten oluşan bir federasyon” istiyormuş ama, bunun bir de aması var tabii, “Güçlü ...
Rumlar ve Rumları temsil eden Dimitris Hristofyas hala daha hayal içinde yaşıyorlar ve kendi çıkar ve1796 patentli ülküleri doğrultusunda pembe hayaller kuruyorlar.
21 Aralık 1963’ün üzerinden tamı tamına 46 sene 7 ay geçmiş olmasına rağmen hala daha akıllanmamışlar ve adanın gerçeklerini de bir türlü kavrayamamışlar.
Rum Cumhurbaşkanı Hristofyas evvelki gün, ABD’den Kıbrıs Rum tarafına gelen Rum ve Yunan kökenli çocuklara yaptığı konuşmada kafasındaki çözüm modelini de ortaya koyuverdi.
Hristofyas “İki bölgeli, iki toplumlu, biri Kıbrıs Türk öteki Kıbrıs Rum olmak üzere iki eyaletten oluşan bir federasyon” istiyormuş ama, bunun bir de aması var tabii, “Güçlü ...
Akşehir, Konya’da Türkiye boyutlarına göre küçücük bir yerleşim yeri.
Buna Belde de diyebilirsiniz, Kasaba da, İlçe de.
Gerçekte her ad yakışır Akşehir’e.
Geçmişin derinliklerinden günümüze kadar bozulmadan gelmiş, dünün güzelliklerini coşku ile içinde yaşatan, Nasreddin Hocası ile ünlü bir kent.
Bana göre, bir adalıya, bir Kıbrıs’lıya göre Akşehir bir kent. Hem de nüfusu yetmiş beş bin civarında olan kocaman bir kent. Pırıl pırıl, tertemiz, bakımlı, modern ve çağa ayak uydurmuş yaşayan bir şehir Akşehir.
Hem kente, hem de insanlarına hayran kaldım.
Geçen sene gene konferans vermeye gittiğimde, çok az kalıp kenti tanıyabilmek fırs...
Matyatlı Türkler, Kıbrıs tarihindeki şanssız köylülerimizden.
1963-1974 yılları arasında bizlere sadece ve sadece Türk olduğumuz için Rumlar tarafından acımasızca uygulanan “Soykırım”ın en güzel örneklerinden bir tanesi Matyat’ta yaşananlar.
Lefkoşa’ya bağlı ve Lefkoşa’nın 26 kilometre güneyinde, 1960 nüfus sayımına göre 201 Rum ve 208 Türk’ün yaşadığı karma bir köy olan Matyat’ın Türk mahallesi, 23 Aralık 1963 günü öğle vakti Matyat’lı Rumlar ve komşu Rum köylerinden gelen yüzlerce silahlı Rumun saldırısına uğrar.
Köyün diğer erkekleri işlerindeyken köyü beklemekle görevli 15-20 Türk, av tüfekleri ile askeri silahlarla donanmış ...