Bilişim Hukuku (1)

Bilişim Hukuku (1)

Amerikan Patent Bürosu Başkanı Charles Duell’in 1899’da söylediği “Artık bilimin bulabileceği bir şey kalmadı, bilim, bu noktada tıkandı. Bulabileceğimiz her şeyi bulduk ve bize artık gerek yok” sözleri ve bu nedenle görevinden istifa etmesi beni çok etkilemişti ilk okuduğumda. Bu bilgi o denli çarpıcı gelmişti ki, okuduktan sonra aklımdan bir daha hiç çıkmadı.

 

Buna benzer, önemli mevkilerde görev yapmış ünlü kişilerin öngörüleri de beynimin aynı bölümünde, Duell’in bu sözünün ve kararının yanında duruyor, önlerinde kocaman birer soru işareti ile.

 

1898 yılında İskoçyalı Bilim adamı Lord Kelvin’in “Radyonun geleceği yok!” öngörüsü,

1906 yılında uçağı geliştirenlerden birisi olan Orville Wright’in  “Bir makine hiçbir zaman New York’tan Paris’e uçamayacaktır” sözü, sinema endüstrisinin önde gelen film yapımcı şirketlerinden birisi olan Twentieth Century Fox şirketi Başkanı D. F. Zanuck’un 1944 yılında dile getirdiği ‎”Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemez” düşüncesi, Digital Equipment Corp. adlı bilgisayar şirketinin başkanı Kenneth Olsen’in 1977 yılındaki “İnsanların evlerinde bilgisayar bulundurmaları için bir neden yok” sözü ve ünlü bir Amerikan bankasının 1903 yılında yeni yeni sokaklarda görülmeye başlayan ve atsız olarak kendi motoru ile yollarda gidebilen otomobillerin seri üretimi için bankaya kredi alımı amacı ile başvuran Henry Ford’un talebi üzerine otomotiv sektörü ile ilgili rapor hazırlayan banka müdürünün “Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir” ifadeleri…

 

Bu ünlü kişilerin o günkü düşüncelerini bugün gülümseyerek okuyoruz ve içimizden “amma da yanılmışlar” diyoruz her sözü o günün koşulları ile değerlendirmek gerektiğini unutarak…

 

Kenneth Olsen’in, 1977 yılında neredeyse bir oda büyüklüğünde ve de hayli pahalı olan bir bilgisayarı insanlar evlerinde neden bulundursunlar düşüncesi, o günün koşullarına göre doğru. Yanılgısı ise bilgisayarların 1944 yılındaki cisimsel büyüklüğü ve kapasitesi ile 1977 yılındaki cisimsel büyüklüğünü ve kapasitesini karşılaştırmayarak gelecekte bilgisayarların hacim olarak küçüleceklerini kapasite olarak da büyüyeceklerini görmemiş olması.

 

Keza otomotiv sektörü ile ilgili rapor hazırlayan banka müdürünün 1903 yılındaki öngörüsü de doğru. ABD’deki bütün tekerlekli araçlar son birkaç yüzyıldır at gücü ile hareket ederken, ortaya çıkan içlen patlarlı motorla hareket eden bir aracın devrim yaratacağını ve yüzlerce yıllık at gücüne dayalı bir sektörü yok edeceğini düşünmek yanlış olurdu, özellikle mudilerinden emanet aldığı paraları doğru ve garantili bir şekilde yatırıma dönüştürmeyi görev edinmiş bir banka müdürü için.  Geleceğini net bir şekilde göremediği bir yatırım için riskli kredi vermek istememesi çok doğal söz konusu bu müdürün.

 

17 Aralık 1903 yılında ABD’de ilk defa havadan daha ağır bir maddenin kontrollü bir şekilde motor gücü ile hava da gitmesini sağlayan Wright kardeşlerden Orville’in “Bir makine hiçbir zaman New York’tan Paris’e uçamayacaktır” sözü aslında o günkü yılgınlığını göstermektedir. Wright kardeşler uçağı keşfeden kişiler değillerdir. Uçağı keşfeden, tarihteki ilk yapısal dengeli uçak ile havada gitmeyi başaran Fransız Alphonse Penaud’dur ve bu ilk uçuşu 18 Ağustos 1871 yılında “planophore” adını verdiği uçak modeli ile Fransa’da gerçekleştirmiştir.

 

Bu saydıklarım 20. yüzyılda keşifleri yapılmış ve günümüze gelişerek gelmiş icatlar. Bir de günümüze kadar gelemeyen icatlar var. Onlarla ilgili öngörülerin doğru çıktığı da olmuş ancak insanız neticede, serde kıskançlık var!

 

Tabii ki her yenilik, her icat beraberinde kendine özgü yeni bir kurallar dünyası yaratıyor. Otomobilin icadı kara taşımacılığı ve trafik ile ilgili kuralları beraberinde getirirken, uçak “hava taşımacılığı”, Radyo ve TV “Medya kullanımını”, bilgisayar da önce “Üretim ve Montaj” ile ilgili sonra da internetin yaygınlaşması ile “Yayın Kuralları”nı getirdi beraberinde…

Devam edecek (2)

 

 

Ata ATUN

e-mail: ata@kk.tc

http://www.ataatun.com

1 Mayıs 2013

30 Nisan 2013
Bilişim Hukuku (1) için yorumlar kapalı
Okunma 92
bosluk

Armenian Population in Eastern Anatolia Between Years 1878-1915

Armenian Population in Eastern Anatolia  Between Years 1878-1915

Armenian Population in Eastern Anatolia

Between Years 1878-1915

Prof. Dr. Ata ATUN

Near East University

Lefkoşa, T. R. North Cyprus

E-mail: ata.atun@atun.com    Tel: +90 533 881 1111

 

 

Abstract:

 

Most of the Armenian allegations on the Armenian relocation in the year 1915 based on the Armenian Patriarch’s reports and the book titled “Ambassador Morgenthau’s Story” written by Mr. Henry Morgenthau Sr..

Mr. Morgenthau was the U.S. Ambassador in Istanbul from 1913 to 1916, his book on which the Armenian allegations mainly based on, when cross checked day by day with his diary, reveals the fact that it is tailored rather than conveying the real truth on what happened during this era.

The population and events recorded by various officials, organizations, Armenian Church ecclesiastics and local governments before Armenian relocation on 1915 and after the World War I, reveals the fact that the loss of lives during relocation is far below than the alleged fictitious number.

This paper, going through various non Ottoman documents, tries to reach to actual population before and after the relocation with the intention to figure out the number of loss of lives during this incident.             

 

Key words: Armenian relocation, 1915, Armenian population, Hearings in USA House of Representative, Deportation, 

 

Introduction

 

The Armenian population in eastern Anatolia just before the relocation, according to non Ottoman records, contradicts with the Armenian allegation of 2.5 million, which forms the basis of lives lost during the deportation in 1915.

 

The Armenian allegations based on mainly to the declarations of Patriarch Nerses Varjabedian on 1878, Patriarch Hovannes Arsaruni’s estimation through Mr. Kirkor Zohrab on 1912 and to book “Ambassador Morgenthau’s Story” written by Ambassador Henry Morgenthau on 1918 where a serious research revelaed later that the ghostwriter Morgenthau was Burton J. Hendrick.

 

Patriarch Nerses Varjabedian had forwarded statistics bearing large figures, as over 2.5 million on 1878 to Berlin Conference as the Armenian population living in eastern Anatolia.

 

The Armenian Patriarch Hovannes Arsaruni[1] (1912-13) estimated the Armenian population as over 2.1 million on 1912.

 

Both figures are not based on the birth or baptize or death records of the Patriarchate or to any kind of official register but purposely puffed up to demand autonomy from the Sublime Port of Ottoman Empire.

 

Patriarch N. Varjabedian’s declaration of Armenian Population on 1880

 

The Patriarchate sent an informative statistical letters to the embassies of the than Great Power States on the year 1878 and 1880, giving details of the Armenian population in the Ottoman Empire, mainly in the Anatolia region[2].

His figures, as seen in below chart, almost had a difference of 586,315 people within 2 years.

 

The year 1878 figures were submitted to Berlin Congress on 1878 by the Patriarch.

The year 1880-a figures were submitted to the British Ambassador on 24 June 1880[3] by the Patriachate. On July 1880, Odian Effendi of Patriarchate submitted a further list to Sir Charles Dilke (F.O[4]. 424/106/200[5]) of the British Foreign Office in London. Later on Patriarch sent another one with amended figures on September 10, 1880[6].

The year 1880-b figures are the Patriarch’s corrected list (F.O. 424/106/273), with the Sivas correction (F.O. 424/107/135).

 

Year 1878       Year 1880-a       Year 1880-b

Erzurum               –                    215,177             111,000

Van                  1,150,000          184,000

Bitlis                    –                    164,500             252,500

Diyarbekir           –                         –                      88,000

Elaziz                   –                         –                    155,000

Sivas                    –                         –                    199,245

TOTAL             1,150,000          563,677             805,745

 

 

 

 

Patriarch N. Varjabedian’s declaration of Armenian Population on 1881[7]

 

The Armenian population in six provinces (including Catholics and Protestants), according to the Patriarchate, were:

 

Year 1881

Erzurum            128,478

Van                    133,859

Bitlis                  130,460

Diyarbekir              –

Elaziz                 107,059

Sivas                  243,515

TOTAL                743,371

 

Patriarch N. Varjabedian’s declaration of Armenian Population on 1882[8].

 

Year 1882

Erzurum            280,000

Van                    400,000

Bitlis                  250,000

Diyarbekir               –

Elaziz                 270,000

Sivas                  280,000

TOTAL             1,630,371

 

Marcel Leart[9]’s findings on Armenian population on the year 1882, alleging that it was taken from the Patriarchate’s list.

 

Year 1882[10]

Van                    400,000

Bitlis                  250,000

Diyarbekir         150,000

Erzurum            280,000

Elaziz                 270,000

Sivas                  280,000       

Total of 6 provinces 1,630,000

 

Adana                280,000

Aleppo               100,000        (Antep, Urfa, Kilis, Marash)

Total of 2 provinces                   380,000

 

Trabzon             120,000

Bursa                   60,000

Aydın                   50,000

Ankara               120,000        (Ankara, Kastamonu, Konya)

Grand Syria         40,000        (Syria, Beirut, Musul, Baghdad, Basrah)

Izmir province     65,000              

Total of 6 provinces                   455,000

 

Istanbul             135,000        (Istanbul and surroundings)

Edirne                  50,000

European Turkey 10,000        (Ottoman territories in Eastern Europe)

Total of 2 provinces and Balkans 195,000

 

Grand Total for Ottoman Empire: 2,660,000

 

When both lists put together side by side as below, it can be clearly seen that while Patriarch’s first list revealing a population of Armenians living in the area totaling 743,371 for the year 1881, the second list for the year 1882 of both Patriarch’s and Marcel Leart’s, which primarily was based on the Patriach’s list[11], reveals an incredible number of 1,630,000, alleging that within a year the Armenian population living in the above mentioned  6 provinces, namely Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbekir, Elaziz and Sivas did increase a mere 886,629 Armenians.

 

Year 1881      Year 1882 (Patriarch and Leart)

Erzurum            128,478           280,000

Van                    133,859           400,000

Bitlis                  130,460           250,000

Diyarbekir         –                      150,000

Elaziz                 107,059           270,000

Sivas                  243,515           280,000

TOTAL                743,371        1,630,000

 

Major Henry Trotter, who was an expert on population in the British Embassy realized immediately the discordant figures in the consecutive reports of the Patriarchate and wrote down a memorandum to his ambassador on February 15, 1882 on the matter.

 

According to Major Henry Trotter’s report[12], dated February 15, 1882, the Armenian population in Bitlis, Hekkari, Erzurum, Van region totaled as 373,500 Armenian and 85,000 Nestorian.

 

Major Trotter’s deposition  in his report “During a meeting of the Armenian National Assembly, in the last autumn, Mr. Sdépan Papazian, the presumed author of the statistical figures presented to the Berlin Conference, took on violently to the patriarch to have communicated to the Embassies the statistical figures without having consulted first the National Assembly, what consequentially drew the attention of the opinion to the enormous differences between the figures of Berlin and those supplied more recently by the patriarchy and to provoke remarks on the doubtful character of these two series of figures (…) In the list of Berlin, by an apparently dishonest manipulation of the official figures, the purpose aimed at was to prove that, according to these figures, the Armenian population of Erzurum and Van (including Erzurum and Hakkari) amounted to 1,150,000 souls. I demonstrated afterward that the real number did not exceed doubtlessly 450,000. As for the figures supplied by the Patriarch in the embassy in 1880, they indicated a population of 373,500 Armenians, and 85,000 Nestorians.” clearly proves that the population figures supplied by the Patriarch were purposely inflated from 373,500 of the year 1880 to 1,150,000 in the year 1882. An unbelievable and non logical birthrate and increase of 777,000 souls in population within 2 years time period only.

 

Vahan Vardapet’s declaration of entire Armenian Population on 1886 living in the Ottoman Empire.

 

In an Armenian news paper published in Istanbul and titled Ceride-i Şarkiye (Djeridei Sharkieh[13]) dated  December 3-15, 1886 an Armenian clerical writer Vahan Vardapet gave the figure of 1,263,000 as the total population of the Armenians living with in the territories of Ottoman Empire. His figures included Catholic, Orthodox and Gregorian Armenians.

 

Marcel Leart’s findings on Armenian Population on year 1912

 

Marcel Leart’s findings on Armenian Population in the provinces of Erzurum, Van, Bitlis, Harput, Diyarbekir and Sivas for the year 1912 totals as 2,615,000 where Moslems were 666,000 and Armenians 1,018,000. The numbers were based on Patriarchate’s again for the year 1882.

 

 

Details of Leart’s findings.

Total of population

Province     Including minorities             Turks           Armenians

Erzurum               630,000                       240,000        215,000

Van                      350,000                         47,000        185,000

Bitlis                    382,000                         40,000        180,000

Harput                 450,000                       102,000        168,000

Diyarbekir           296,000                         45,000        105,000

Sivas                    507,000                       192,000        165,000

TOTAL              2,615,000                       666,000       1,018,000

 

 

Richard Hovannisian’s findings on Armenian Population before 1914

 

Richard Hovannisian[14] in his book titled “Armenia On The Road To Independence”, alleges that before 1914 the Armenian population in Turkey was between 1,500,000 and  2,000,000.

Hrant Pasdermadjian’s findings on Armenian Population on year 1914

 

Hrant Pasdermadjian[15] in his book titled “Histoire de l’Armenie” alleges that, in the year 1914, 2,100,000 Armenians were living in Ottoman Empire,  1,700,000 in Russia and total of 4,100,000 Armenians in the world.

 

 

 

Arshak Chobanian’s findings on Armenian Population on year 1914

 

Arshak Chobanian[16], as the member of the Armenian National Delegation led by Boghos Nubar Pasha, prepared a report on the Armenian population in the territories of Ottoman Empire and on the world stating 2,380,000 Armenians living in the Ottoman empire and 4,160,000 on the world.

 

Jacques de Morgan’s findings on Armenian Population on year 1914

 

Jacques de Morgan[17], in his book titled “Histoire du Peuple Armenian” alleges that in the year 1914, 2,380,000 Armenians were living  in the Ottoman Empire and total of 4,160,000 io the world. (It is strongly believed that he obtained the population  figures from Arshak Chobanian’s report)

 

Letter sent by the U.S. Consul in Aleppo, J.B. Jackson sent on Feb.8th, 1916 to U.S. Ambassador Morgenthau.

 

U.S. Archive Doc. 59.867.48/21 is a Report – Letter sent by the U.S. Consul in Aleppo, J.B. Jackson sent on Feb.8th, 1916 to U.S. Ambassador Morgenthau, and gives a list of various camps in Syria region totaling to 486.000 and without referring to any killings[18].

 

Memorandum given by the Armenian Delegation to Paris Peace Conference on Feb. 12, 1919 signed by A. Aharonian and Boghos Nubar.

 

Refer to this memorandum given by the Armenian Delegation to Paris Peace Conference on Feb. 12, 1919 signed by A. Aharonian and Boghos Nubar. This memorandum says that 1.400.000 Armenians is alive at that time. The same is almost confirmed by Greek PM Venizelos at the same Conference[19].

Near East Relief Report on Armenians alive in Syria in the year 1921

 

The report states that[20] after F. Bouillon’s Treaty with Kemalist Turks 300.000 Armenians returned to Cilicia after British-French occupation, but that they evacuated the region in 1921. The report clearly declares that around 200.000 to 300.000 Armenians were alive in Syria region seeking for relief.

 

Near East Relief Report on Armenians alive in Armenia in the year 1921. 

 

The report states that the number of resident Armenians in (Caucasus) Armenia is 1,000,000 in the year 1921 and half of these people around, 500,000 applied to Relief Organization for relief[21].

 

 

Near East Relief Report[22] does not mention the word or an incident of massacre or genocide or any other word with similar meaning or context  in any paragraph.

 

The report does not speak of or mention in any line or paragraph the word “massacre or genocide” or any other word with similar meaning or context.

 

The report US Senate Resolution No. 266, April 22

 

The report US Senate Resolution No. 266, April 22, 1922 resolves that on 31.12.1921 there was 1.414.000 Armenians living in Turkey-Syria-and Russia. There is no indication of any massacre at all[23].

 

U.S. Document Authority Letter 1-8-58, signed by State Department W.R. Anderson in the year 1922.

 

U.S. Document[24] “Authority Letter 1-8-58, signed by State Department W.R. Anderson” gives the number of all Armenians on the whole world in the year 1922. This document states that the total population is 3,004,000 of which 817,873 are refugees from Turkey and that 281,000 Armenians live in Turkey.

 

The Memorandum submitted to the Lausanne Peace Conference on 1923

 

The Memorandum given to the 1923 to the Lausanne Peace Conference on 2.2.1923 states that 760,000 Armenians are alive[25].

 

Ethnic Cleansing by Dashnagtzoutun Party during the years 1918-1920

 

Soviet historian Mr. A. A. Lalaian, who was originally an Armenian and a journalist as well, published his findings in Russian language on the “Tashnak” period of Caucaus Armenia,  in the Russian magazine“Revolyutsionniy Vostok” (Revolutionist East) No. 2-3 of 1936 under the title  “Anti-Revolutionist Tashnaksyutin and Imperialist War 1914-1918”. The magazine was edited and printed by Russian National and Colonial Studies Organization.

 

The Republic of Armenia (Hayastani Hanrapetutyun, May 1918 to December 1920) was founded in month May of 1918 and the first Prime minister Mr. Hovhannes Katchaznouni ruled the country from May 1918 to 1919.

According to Lalain[26], in the year 1918 within the boundaries of Caucasus Armenia, total of 1,200,000 people of mainly 5 different nations were living[27].

 

During the dictatorship of Dashnags, under the reign of Prime minister Katchaznouni from 1918 till 1920 the population decreased by a total of 430,000 man, woman and children of the 5 different nations. The Armenians decreased by 35%, the Turks by 77%, the Kurds by 98% and the Yezidis by 40% total amounting to 430,000.

 

The below table shows the decrease by year and by per nation.

 

Nations                   1918               1920              % Loss

Armenians           885,000           690,500           22 %

Turks                    260,000             60,000           77 %

Kurds                     25,000                  500          98 %

Yezids                       8,000              5,000           40 %

Russians                 15,000            14,000            7 %

Other nations          7,000               4,000          43 %

Total                 1,200,000           774,000          35.5 %

 

 

Conclusion part of  Mr. Şükrü Server Aya’s review of the report “Near East Relief Report dated 31 December 1929” of the US Senate. 

 

“Conclusion[28]: According to this report, the Armenian deaths are unbelievably low if we are to add 1 million alive in 1921 (say 800.000 in Armenia after loss of 200.000 by starvation plus 200.000 or 300.000 in Syria district) we have a figure of 1.1 million alive and by adding those who went to other countries, Greek Islands etc. we arrive to about 1.3 million alive in 1921. If we are to depend on this report which is an official U.S. document, the deaths due to several reasons are much to less and only around 300.000 (or 20% versus 40% estimated by McCarthy for Turks and Armenians in the area)”.

 

 

Comparative estimates of Armenian population existed with in the territories of Ottoman Empire during years 1880 and 1920.

 

Year       Source                                                  Estimated Population

1878      Patriarchate (Subm. to Berlin Conf.)   1,150,000

1880      Patriarch N. Varjabedian                        563,677 and 805,743[29]

1881      Patriarch N. Varjabedian                        743,371[30]

1882      Patriarch N. Varjabedian                     1,630,371[31]

1882      Marcel Leart (Kirkor Zöhrap)               1,660,000[32]

1886      Vahan Vardapet[33]                                 1,263,000[34]

1892      Vital Cuninet[35]                                      1,475,011[36]

1895      Francis de Presence                             1,260,000[37]

1896      Felix Weber                                          1,000,000[38]

1900      Tournbize[39]                                           1,300,000

1901      H. F. B. Lynch[40]                                      1,325,000[41]

1901      Ludovic de Constenson[42]                      1,383,779[43]

1905      Ottoman State Census                         1,294,851

1910      Encycloapedia Britannica (Year 1910) 1,500,000[44]

1912      Marcel Leart (Kirkor Zöhrap)               1,018,000

1912      British Blue Book                                  1,056,000

1913      Armenian Patriarchate                        1,915,651

1913      Ludovic de Constenson                         1,056,000-1,400,000[45]

1914      Richard Hovannisian                            1,500,000-2,000,000[46]

1914      Daniel Panzac[47]                                    1,5000,000-1,600,000[48]

1914      Justin McCarthy[49]                                 1,698,303

1914      Ottoman Empire Census[50]                   1,229,007[51]

1914      Patriarch Ormanian                             1,579,000[52]

1914      J. Lepsius                                              1,600,000

1914      Christopher V. Walker                          1,500,000-2,000,000[53]

1914      Stanford J. Shaw[54]                                1,294,851

1914      David Magie[55]                                      1,479,000[56]

1914      Clair Price                                            1,500,000[57]

1914      Vital Cuinet                                          1,475,000[58] (Asian territories)

1914      Hrant Pastirmadjian                             2,100,000[59]

1914      Alexander E. Powell                             1,500,000[60]

1914      Arshak Chobanian                                2,380,000[61]

1914      Jacques de Morgan                              2,380,000[62]

1914      Grabill (All over Ott. Empire)              1,800,000-2,000,000[63]

1910      Encycloapedia Britannica (year 1914) 1,500,000

1915      National Geographic                            2,000,000 (Ottoman, Russia, Persia)

1915      New York Times (Oct 22, 1915)           1,200,000

1917      Russian Official Statistics                     1,700,000[64]

1918      Encycloapedia Britannica (Year 1918) 2,000,000

1918      A. A. Lalaian                                            885,000 (Only in Armenia)

1919      A. Aharonian and Bohos Nubar            1,400,000[65]

1919      Akaby Nessibian                                   1,080,000[66]

1920      Ohannes Katchaznuni[67]                        1,000,000   (after emigration)

1920      Kevork Aslan                                         1,800,000[68]

1921      Near East Relief Report                       1,000,000[69]

 

Conclusion

 

According to the above 45 reports, findings and estimates of researches, historians, diplomats, institutions and clergy, the minimum Armenian population seems was 743,000 and the maximum 2,380,000.

 

Based on the mean value of the above findings;

Between years 1878 and 1914, around 1,475,565 and years 1878 and 1921, around 1,398,020 Armenians were living in the area.

 

When the population of Armenians estimated by Christian researches or clergies are compared with the Ottoman Empire’s Statistical Department’s records for the period between 1892 to 1914, it seems they are remarkably close to each other.

 

A mathematical study shows that for the period between 1878 to 1914, the minimum average Armenian population lived within the Empires boundaries was around 1,596,417 and the maximum was 1,667,228.

 

The alleged death of 1,500,000 Armenians during relocation in the year 1915 do not match with the population figures lived in the area pre 1915 and post 1916.

 

Physically it is almost impossible to kill 1,500,000 lives within 5 months in the year 1915 conditions in Eastern Anatolia, where four fifth of the alleged victims were adults. Lack of ammunition and shortage of military troops do not make the accusation sensible or logical, when taking into consideration a total of 10,000 persons were executed every day.

 

Using a pickaxe and a shovel, to dig a mass grave big enough to hold 10,000 bodies of a volume 2,160 cubic meters, would need 5000 hrs of work and 5,000 workers per day, subject no rain and good food and rest place for a nonstop 150 days, with no week end resting.

Even after 30 years with a better and an advanced technology and machinery the Germany’s Nazi leader Adolf Hitler, in his death camps couldn’t executed and disposed 10,000 bodies per day.

 

Even if such an execution were carried on for 150 days on run, where were these bodies disposed or buried. Till today not even a single mass graveyard was discovered or detected.

 

It is obvious from the above figures that the Armenian allegations of 1,500,000 loss of lives during relocation in the year 1915 is just a hoax.


[1] Morgan, Jacques de, “The History of the Armenian People”, Hairenik Association and Press, Boston, 1918, p.368-9.

[2] Gürün, Kamuran. “Ermeni Dosyası”, Remzi Kitapevi, İstanbul, 2008, p.41

[3] F.O. 424106, No.273, Enclosure I.

[4] F.O.: Foreign Office

[5] F.O. 424/106/200: As is coded in The National Archives

[6] F.O. 424/107, No. 135, Enclosure I.

[7] F.O. 424/132/46

[8] Leart, Marcel. “La Question Armenienne a la Lumiere des Documents”, Paris, 1913, pp. 59-60

[9] Marcel Leart: actual name Kirkor Zöhrap, served as a Member of Parliament  on 1908 and 1914 Assemblies, used the name Marcel Leart in his research papers. (Gale Encyclopedia of the Mideast & N. Africa: Krikor Zohrab)

[10]    Leart, Marcel. “La Question Armenienne a la Lumiere des Documents”, Paris, 1913, pp. 59-60

[11] Ibid, pp.58-59

[12] Report of the Major Henry Trotter, dated February 15th, 1882 (Reference : Foreign Office 424/132, n°46, annexe 5)

[13] Djeridei Sharkieh meaning Eastern Newspaper, published in Istanbul during the years 1885-1913, in Armenian language.

[14]    Hovanissian, Richard. Armenia On The Road To Independence, Los Angeles, 1963, p.9

[15]    Pastermadjian, Hrant. Histoire de l’Armenie, Paris, 1949, 2.nd Ed. Douredjián, 1987, p.374

[16]    Arshak Chobanian (Tchobanian)(1872-1954), A well known Armenian poet, translator and Member of National Delegation led by Boghos Nubar Pasha, Secretary of the Armenian Committee in Paris, to Jean Gout, Assistant Director of Asia, Ministry of Foreign Affairs of France.

[17]    Morgan, Jacques Jean Marie de.  Histoire du Peuple Armenian, Berger-Levrault, Paris, 1919, p.297

[18]    US Senate, 67th Congress 2nd Edition, Document No. 192, Near East Relief, Report of the Near East Relief for the year ending December 31, 1921, Washington, Government printing Office, 1922

[19]   http://armenians-1915.blogspot.com/2008/07/2719-armenian-authorities-on-issue-of.html

Armenian Genocide Resource Center. The Largest Resource Center On Armenian Genocide, Covering 3000+ Articles, 160+ Free E-Books, 300+ Research Papers, Historical Newspaper Screen Shots Dates Back to 1800’s, 90+ Videos, Eyewitness Accounts, Regular Updates.

[20]    Ibid p. 4

[21]    Ibid p.5

[22]    Ibid from page 1 to 29

[23]    http://armenians-1915.blogspot.com/2008/02/2335-free-e-book-near-east-relief.html

Armenian Genocide Resource Center. The Largest Resource Center On Armenian Genocide, Covering 3000+ Articles, 160+ Free E-Books, 300+ Research Papers, Historical Newspaper Screen Shots Dates Back to 1800’s, 90+ Videos, Eyewitness Accounts, Regular Updates.

[24]    http://armenians-1915.blogspot.com/2008/02/2335-free-e-book-near-east-relief.html

[25]    http://armenians-1915.blogspot.com/2008/02/2335-free-e-book-near-east-relief.html

[26]    A. A. Lalaian, Counter Revolutionary Role of the Dashnagzoutiun Party 1914-1923.  Kaynak Yayınevi, ISBN: 9789753434836, 103 pages

[27]    http://www.tallarmeniantale.com/lalayan.htm

[28]    Şükrü Server Aya. Review of Near East Relief Report 31 Dec 1921, US Senate, 67th Congress 2nd Edition, Document No. 192, Washington, Government printing Office, 1922

http://armenians-1915.blogspot.com/2008/02/2335-free-e-book-near-east-relief.html

[29]    F.O. 424106, No.273, Enclosure I.

[30]    F.O. 424/132/46

[31]    Leart, Marcel, p.59-60

[32]    Leart, Marcel, p.59-60

[33]    Armenian Clericai writer

[34]    Djeridei Sharkieh Newspaper, Istanbul, 1886

[35]    Vital Cuninet, La Turquie d’Asie, Paris, 1992

[36]    H. Özdemir, K. Çiçek, Ö. Turan, R. Çalık, Y. Halaçoğlu, Ermeniler: Sürgün ve Göç, TTK Yayınları, Ankara, 2005. p.49-50

[37]    Annex 2-AJR-2, Assembly Joint Resolution No. 2, Introduced by Assembly Members Gatto and Achadjian, December 3, 2012, California Legislature 2013-14 Regular Session

[38]    Yusuf Halaçoğlu, Ermenilerin Suriye’ye Nakli: Sürgün mü, Soykırım mı, Belgeler, Türk Tarih Kurumu,  Ankara, s.25

[39]   Şükrü Server Aya, 2062) Letter To Wes Allison Ref: Deaths in WWI Era Dated 11th Oct, 2007.

http://armenians-1915.blogspot.com/2007/10/2062-letter-to-wes-allison-ref-deaths.html

[40]    H. F. B. Lynch, Armenia, Travels and Studies, Beirut, 1965

[41]    H. Özdemir, K. Çiçek, Ö. Turan, R. Çalık, Y. Halaçoğlu, p.49-50

[42]    Ludovic de Constenson, Les Reformes en Turquie d’Asie, Paris, 1913

[43]    Halil Gülşen, Tehcir Öncesi Osmanlı Ermeni Nüfusu Üzerine Değerlendirme, Ermeni Araştırmaları, Sayı 36, 2010, ISSN: 1303-068X, AVİM, Terazi Yayınları, Ankara, p.247

[44]    H. Özdemir, K. Çiçek, Ö. Turan, R. Çalık, Y. Halaçoğlu, p.49-50

[45]    H. Özdemir, K. Çiçek, Ö. Turan, R. Çalık, Y. Halaçoğlu, p.49-50

[46]    Hovanissian, Richard. Armenia On The Road To Independence,  p.9

[47]    Halil Gülşen, p.25

[48]    H. Özdemir, K. Çiçek, Ö. Turan, R. Çalık, Y. Halaçoğlu, p.49-50

[49]    Justin McCarthy, Death and Exile, New Jersey, 1995, The Darwin Press

[50]    1914 Census records by Statistics Bureau of Ottoman Empire

[51]    H. Özdemir, K. Çiçek, Ö. Turan, R. Çalık, Y. Halaçoğlu, p.49-50

[52]    Şükrü Server Aya, The Genocide of Truth, Istanbul Trade University, Istanbul, 2008,

ISBN 978-975-6516249

[53]    Christopher V. Walker, Armenia, the Survival of a Nation, London, 1980

[54]    Stanford J. Shaw, G. K., History of the ottoman Empire and modern Turkey, Cambridge University Press, 1977

[55]    Halil Gülşen, p.25

[56]    H. Özdemir, K. Çiçek, Ö. Turan, R. Çalık, Y. Halaçoğlu, p.49-50

[57]    Clair Price, The Rebirth of Turkey, New York, 1923

[58]    Cuinet Vital, La Turquie d’Asie, Paris, 1892

[59]    Pastermadjian, Hrant, p.374

[60]    Alexander E. Powell, The Struggle for Power in Muslim Asia, New York, 1923

[61]    Arshak Chobanian (Tchobanian)(1872-1954),

[62]    Morgan, Jacques Jean Marie de.  Histoire du Peuple Armenian, Berger-Levrault, Paris, 1919, p.297

[63]    Grabill, p.51

[64]    Şükrü Server Aya, The Genocide of Truth Continues, Derin Press, Istanbul, 2010 ,

ISBN 978-6055-500078, p.103

[65]    http://armenians-1915.blogspot.com/2008/07/2719-armenian-authorities-on-issue-of.html

Armenian Genocide Resource Center.

[66]    Akaby Nassibian, Britain and the Armenian Question, p.253

[67]    Ohannes Katchaznuni, Dashnagtzoution Has Nothing T Do Anymore, Istanbul, 2006, Kaynak Press

[68]    Annex 2-AJR-2, p.2

[69]    US Senate, 67th Congress 2nd Edition, Near East Relief Report 1921

 

http://www.ataatun.org/wp-content/uploads/PAPER-Armenian-Population-in-Eastern-Anatolia-on-1915-A-Brief-History-of-Armenian-Hoaxes.doc

 

http://www.ataatun.org/wp-content/uploads/04.22.13-Armenian-Population-in-Eastern-Anatolia-in-the-years-1878-to-1915.doc

29 Nisan 2013
Armenian Population in Eastern Anatolia Between Years 1878-1915 için yorumlar kapalı
Okunma 861
bosluk

Yunanistan’da Durum Kötüleşiyor

Yunanistan’da Durum Kötüleşiyor

Kıbrıs konusunun hareketlendiği bu günlerde, Yunanistan adeta bir iç yıkım yaşıyor.

Troika’nın yaptırımlarını harfiyen uygulamaya koyan Yunanistan’da işler iyiye gideceğine kötüye gidiyor.

 

Yunanistan’daki mali krizin yarattığı yıkım dalgası artık insanları da vurmaya başladı. Sıkı para politikası ve devlet harcamalarının kısıtlanması sağlık sektörünü olumsuz etkiledi.

 

Sağlık sektöründe yapılan yüzde 40 kesinti ilaç eksikliğinin yanında kökü kazındığı zannedilen hastalıkların hortlamasına yol açtı. Yunan sağlık sektöründe, Yunanlılar gereksinim duydukları ilaçları temin edemiyorlar, sağlık hizmetini de çağdaş bir insana yaraşır şekilde alamıyorlar artık.

 

Parasızlıktan bıçak kemiğe dayanmadıkça doktora gitmiyor Yunan halkı. Ne vakit hastalıkları geri dönüşü zor bir evreye giriyor, o vakit gidiyorlar doktora.  Başa bela olan işsizlik ve parasızlık artık insan hayatına mal olmaya başladı.

 

Avrupa Sağlık Sistemi ve Politikaları ve Gözlem Merkezi’nin yayınladığı istatistikler Yunanistan’da mali krizden ve sıkı para politikası uygulamasından sonra intiharların arttığını söylüyor.

 

Yunanistan’daki “Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü” yaptığı açıklamada hastanelerin kapasitesi azaltılırken, sağlık hizmetlerinde yapılan kesintilerin doktor, cerrah, hemşire ve tıp personelinin sayısının azalmasına yol açtığını bu nedenle de gerektiğinden çok düşük bir seviyede bulunduğu yolunda.

 

Sadece Atina’da 2011 yılında kayda geçen HIV enfeksiyonu sayısı, 2010 yılına kıyasla yüzde bin 500 yüz artmış durumda. 2012’deki durum ise daha da vahim. Nedeni de hastalara verilen “disposable” yani kullanıp atılan enjektörlerin az sayıda olması ve hastalar tarafından birbirlerine ödünç verilmesi.

 

Parasal kesintiler Yunanistan’da yıllardır görülmeyen ve kökü kurutulduğu iddia edilen “Sıtma”,  “Deng Humması” ve “Verem” gibi hastalıkları da hortlatmış durumda.

 

Özellikle son 60 yıldır Yunanistan’da hiç görülmeyen ve bu yönde bir tek kayıtın bile olmadığı “Sıtma”, bu günlerde Yunanistan topraklarında tekrardan hayata gözlerini açmış vaziyette ve yaşamını karartacak canların peşinde koşuyor. Yunan Hükümetinin 2011 yılındaki tasarruf tedbirlerinden nasibini alan sivrisinekle mücadele harcamaları sıfırlanınca, adeta sivrisinek cennetine dönen Yunanistan’da aşırı çoğalan sivrisinekler beraberlerinde sıtmayı da getirdiler.

 

Tüm bunlara ilaveten bir de Yunanlılar arasında depresyon belası baş göstermeye başladı. İstatistikler parasızlıktan ve işsizlikten dolayı depresyona girenlerin sayısının son 2 yıldır iki kat daha artmış durumda olduğunu gösteriyor.

 

Avrupa Birliği içinde ise işsizlik rekor düzeye çıktı. EuroStat’ın verilerine göre Şubat ve Mart aylarında işsiz kalanların sayısı 60 binden fazla. Euro bölgesi içindeki devletlerde işsizlerin sayısı ise 19 milyonu aşmış durumda. Sadece geçen yıl neredeyse 2 milyon kişi işsiz kaldı bu bölge içinde.

 

AB’nin kendi başına sürecek merhemi olmadığından Yunanistan’a yeterli yardımı yapamıyor. İlk başta Kıbrıs Rum Yönetimine verilmesi planlanmış olan 11.2 Milyar Euro, üye ülkeleri birbirine düşürdü ve reddedildi. Hiç bir üye ülke Kıbrıs Rum kesimine yardım için kendi payından kesinti yapılmasını kabul etmedi. İngiltere hazine Sekreteri Greg Clark bu konuda açıkça rest çekti ve önerinin kabul edilemez olduğunu açıkladı.

 

Üye ülkeler şimdi kendi açıklarını kapatabilmek için vergi arttırma, harcamaları kısma ve bazı alt yapı projelerinden vazgeçme veya erteleme zorundalar.

Müthiş bir “kredibilite kaybı” sorunu yaşayan AB, içinde bulunduğumuz 2013 yılının faturalarını bile ödemekten aciz durumda. Kimin kime yardım edeceği belli değil, kimin sürüneceği, kimin de batacağı ise hiç belli değil. Her an birileri gidebilir. Bilinen bir tek şey var; AB’nin önümüzdeki 3-5 yıl içinde  kolay kolay belini doğrultamayacağı…

 

Ata ATUN

e-mail: ata@kk.tc

http://www.ataatun.com

29 Nisan 2013

28 Nisan 2013
Yunanistan’da Durum Kötüleşiyor için yorumlar kapalı
Okunma 109
bosluk

Gelişmelerin Yönü Rumların Aleyhine

Gelişmelerin Yönü Rumların Aleyhine

Kıbrıs konusundaki gelişmeleri ve Doğu Akdeniz’de sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin tek taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge ile ilgili konuları yakından takip ediyorum. Görünüşe göre Rumların güvendikleri dağlara öyle bir kar yağdı ki, kendilerini ciddiye alan kimse yok.  Bırakın dağları, tepeler bile karların altında kalmış.

 

Papadopulos doğalgaz konusuna, Güvenlik konseyine üye bir devlette kurulmuş ve faaliyet göstermekte olan bir şirketi bulaştırabilmek için elden geleni yapmış, vergi ve istihdam kolaylıkları dahil her kapıyı da sonuna kadar açmıştı. Amacı da -Münhasır Ekonomik Bölgeyi tek taraflı ve tüm komşularıyla eksiksiz bir şekilde imzalamadan ilan ettiğinden- ileride Türkiye ile çıkabilecek sorunlarda söz konusu şirketin faaliyetlerini sürdürdüğü devleti yanına çekip aklınca Türkiye’ye karşı direnebilmekti.

 

Bula bula yönetim kurulunda üç Yunanlının yer aldığı Nobel şirketini buldu. Nobel şirketi ABD kayıtlı ve Teksas’da faaliyet gösteriyor. Pek başarılı bir şirket olmayan Nobel’in, yurtdışı olarak sadece Azerbaycan’da kuyuları var.

 

ABD hükümeti bu olaya ilk başlarda hiç taraf olmadı. Ne nala ne de mıha vurdu ancak

Orta Doğu’da işler karışıp, Suriye krizine ilaveten bir de İran sorunu çıkınca Türkiye’nin bölgedeki politik önemi bir anda tavan yaptı.

 

Pazartesi günü ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi John Koening’in, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı olarak ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge” içerisindeki 5 ve 6. parsellere araştırma izni verilmesi durumunun, Doğu Akdeniz bölgesinde hakim olan gerilim ortamını kötüleştireceği ve termometrenin ısınacağı şeklinde mesajı Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e iletmesi, bölgedeki dengelerin nasıl değiştiğinin ve ABD’nin de Kıbrıs sorununa hangi açıdan baktığının mükemmel bir göstergesi.

 

Anastasiades hükümetine verilen bu mesajın gerçek manası “Türkiye’yi bu aşamada gücendirmek istemiyoruz, sen ayağını denk al ve bizim işimizi bozacak hareketlerden kaçın”dır.

 

ABD’nin bu mesajına paralel olarak Rusya Başbakanı Medvedev’in ve Enerji bakanı Novak’ın “Doğu Akdeniz’deki doğalgaz konusu Türkiye ile olan ilişkilerimiz tehlikeye sokabilir” şeklindeki açıklamaları da, gerçekte ABD’nin pazartesi günü Rum Yönetimine verdiği mesajın bir başka versiyonu.

 

Belli ki ne ABD ne de Rusya günümüz koşullarında Türkiye’yi karşılarına almak istemiyorlar.

Bu gruba şimdi İsrail ‘de dahil oldu. İsrail’in İran tehdidinden kurtulabilmesinin yegane yolu Türkiye’den geçiyor.

 

İsrail’in Tamar ve Leviathan parsellerinden çıkacak doğalgaz deniz içinden Türkiye’ye kadar döşenecek borularla Avrupa’ya ulaşacak. Rum siyasileri kendi halklarının lanetine uğramamak için şimdilik “Hayır, asla, kesinlikle olmayacak” diye açıklamalar yapıyorlar ancak nafile. İmzalar atıldı bile. Zamanın beni haklı çıkaracağını hep birlikte göreceğiz.

 

“Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görürmüş” misali, Türkiye-AB müzakerelerinde başlıkların açılacağı sinyalleri gelmeye başladığı için birkaç haftadır rahat uyku uyuyamayan Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis de içi biraz geçtiğinde aynı rüyayı gördü. Ve bu nedenle de etti edemedi, işi garantiye bağlamak için Brüksel’in yolunu tuttu.

 

Avrupa Birliği’ndeki (AB) temasları çerçevesinde AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stephan Füle ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) katılım sürecinde yeni müzakere başlıklarının açılmasının, “kapalı bölge Maraş’ın BM’ye iadesiyle” mümkün olabileceğini dile getirmesi ne denli büyük hayaller içinde olduğunu gösteriyor.

 

Ekonomik krizden sonra içine düştükleri acınacak durumları nedeni ile artık AB’nin kuklası olduklarının hala daha farkında değil Rum Yöneticiler anlaşılan. AB için Rumlar artık “yat Arap, kalk Arap”tan öteye değiller. Zaman içinde başlıkların hepsi tek tek açılacak ve Rumların hayalleri tarumar olacak…

Ata ATUN

e-mail: ata@kk.tc

http://www.ataatun.com

26 Nisan 2013

25 Nisan 2013
Gelişmelerin Yönü Rumların Aleyhine için yorumlar kapalı
Okunma 61
bosluk

Kıbrıs Sorunu Masaya Doğru

Kıbrıs Sorunu Masaya Doğru

Suriye’de yaşanan olayların bölgeye yaygın bir şekilde yöresel sıcak çatışmaları getirebilmesi olasılığı Lübnan’ı, İsrail’i ve ABD’yi tedirgin ederken, İran ile İsrail arasında birkaç yıldır devam eden sessiz harp de batılı ülkeleri belli ki iyice germiş.

 

Doğu Akdeniz’de varlığı tespit edilen doğalgazın bir yerde Avrupa Birliği’ne üye (sözde) bir ülkenin tek taraflı olarak ilan ettiği (sözde) Münhasır Ekonomik Bölge içinde yer alması bölgenin önemini arttırmaya başladı.

 

Soğuk savaş döneminde, bir taraftan Kıbrıs adasına “Komünizm” gelmesin diye ABD’den çuvallarla para alan Kara Papaz Makarios, diğer taraftan da dönemin diğer kutup başı olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (Günümüz Rusya’sı ile o dönem çatısı altındaki devletler) güdümündeki “Bağlantısızlar Grubu”nun liderliğine oynamaktaydı.

 

Makarios’un şeytani özelliklerinden biri olsa gerek; sağa bakan gözü ABD’ye, sola bakan gözü de SSCB’ye göz kırpıyordu.

 

Rumlar bu ikiyüzlü diplomasiyi o denli geliştirmişlerdi ki, AB içinde Çin ve Rusya’nın Truva atlığını yaparken, onlar da kendisine BM Güvenlik Konseyinde arka çıkmaktaydı. İsrail ile iyi ilişkiler sürdürürken, Filistinlilerin silahlı mücadele kuruluşu olan “El fetih” Örgütüne de her tür silahın gönderilebilmesi için Limasol limanının Filistin yönetimince transit merkezi olarak kullanılmasına izin vermişlerdi.

 

Düşmanımın düşmanı benim dostumdur felsefesi ile Türkiye’ye besledikleri düşmanca duyguları tatmin için 1976 yılında Ermeni militanları yetiştirmek ve eğitmek için ASALA’ya, 1982 yılında da Kürt militanları yetiştirmek ve eğitmek için de PKK’ya Trodos dağlarında kamp yerleri vermişti. PKK lideri Abdullah Öcalan’a, dünya üzerinde serbestçe dolaşabilsin diye ünlü Rum gazeteci Mavros Lazaros adına düzenlenmiş ve Öcalan’ın resmi yapıştırılmış C015918 numaralı resmi Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti pasaportu vermişlerdi.

 

Makarios’un bıraktığı ikiyüzlü politika mirası nihayet ömrünü tüketti. Özellikle bir evvelki Rum lider büyük arsızlıkla bu mirası yiyip bitirdi.

 

Ekonomisi iflas etmiş, yıllarca dünyayı kandırmış, bir dönem uyuşturucu maddelerin transit merkezliğini yapmış, kara para aklamaktan halen daha sabıkalı ve soruşturma altında olan Kıbrıs Rum Yönetimini artık pek ciddiye alan yok.

 

Gözler artık, bölgede sözü geçen Türkiye’nin üzerinde.

Rusya’nın -özellikle Kıbrıs konusunda- Türkiye’ye bakış açısı neredeyse yüz seksen derece değişmiş durumda. Evvelki hafta Rusya Başbakanı Medvedev’in, geçen hafta Rusya Dışişleri bakanı Lavrov’un ve geçen gün de Rusya Enerji bakanı Novak’ın, “Doğu Akdeniz bölgesindeki doğalgaz için Türkiye ile ilişkilerimizi tehlikeye atmak istemeyiz” sözleri, gerçekte Rumlara yönelik, batıya değil.

 

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin son iki ay içinde Türkiye’yi 3, İsrail’i de 2 kez ziyaret etmesi ve de dün ABD Başkanı Barack Obama’nın Güney Kıbrıs’taki ABD Büyükelçisi John Koeing aracılığıyla Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’den Federasyon çözümüne bağlılığının teyidini istemesi hiçte boşuna değil.

 

Gerek İran’ın İsrail’i tehdidi, gerekse de Doğu Akdeniz’de varlığı tespit edilen doğalgazın sorunsuz bir şekilde Avrupa’ya aktarılması konuları, Rumlar üzerinde, ekonomik çöküntüye ilaveten bir de siyasi baskının oluşturulmasına yol açtı.

 

2013 yılının son çeyreği ile 2014 yılının ilk çeyreği içinde Kıbrıs sorununun barışçıl çözümü için Rumlar üzerinde ve de doğal olarak bizim de üzerimizde büyük baskıların kurulacağı gün gibi aşikar.

 

Rumlar istese de istemese de, Türkiye’nin dikte edeceği koşullarla masaya oturmaya ve Kıbrıs sorunu çözmeye bir yerde mecbur artık. Kaçarı da yok.

Aksi takdirde doğalgaz’dan para kazanmak yerine hava alacakları kesin…

 

Ata ATUN

e-mail: ata@kk.tc

http://www.ataatun.com

24 Nisan 2013

23 Nisan 2013
Kıbrıs Sorunu Masaya Doğru için yorumlar kapalı
Okunma 68
bosluk
  • Sayfa 1 ile 3
  • 1
  • 2
  • 3
  • >
Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
Samtay Vakfı
kıbrıs haberleri
kibris 1974
atun ltd

Gallery

Şehitlerimiz-1 kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

Arşivler

Son Yorumlar