Kıbrıs Sempozyumu |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin Ankara’daki Genel Merkezi tarafından organize edilen 1.ci Uluslararası Kıbrıs sempozyumuna katıldığım için sizlerle birkaç gündür beraber olamadım.
Müthiş bir sempozyumdu.
Hatta daha da ileri giderek bu güne kadar katıldığım yüzden ve fazla sempozyum içinde en iyi olanlardan bir tanesiydi de diyebilirim.
İçinde araştırmaya dayalı akademik bilgi, sevgi, dostluk, heyecan, göz yaşı ve hala daha alev alev yanan vatan sevgisi vardı.
Sizlere hem sempozyumdan hem de bizleri çok ilgilendiren “Kıbrıs Türk Kültür Derneği”nden bahsetmem, yapmam gereken en doğru hareket olacak sanırım.
Sempozyumda, hem Kıbrıs konusuna merak salmış genç akademisyenleri görmek hem de Türkiye’ye yerleşmiş Kıbrıslı kardeşlerimizle hasret gidermek beni gerçekten çok mutlu etti. Anavatan Türkiye’yi ikinci vatan etmiş soydaşlarımızı görmek, dinlemek, sarılmak ve hasret gidermek ayrı bir coşku, ayrı bir sevinç oldu.
Sunulan 29 bildiriyi, KKTC ve Türkiye de dahil olmak üzere 5 ülkedeki toplam 14 değişik fakülteden gelen akademisyenler ile Kıbrıs olaylarını birebir yaşayan ve isimleri efsaneleşmiş kahramanlar sundular.
Genç ve yetişmekte olan akademisyenlerin sundukları bildirilerin her biri, tarihimizdeki belli bir zaman dilimini didik didik ederek hazırlanmış, pek çok bilinmeyeni ortaya koyan ve doğruları gözler önüne seren, güvenilir akademik bildirilerdi. Hepsini kalben kutlarım.
1957’lerden itibaren, Enosis’i ülkü edinmiş Rumların bizleri karşı uyguladıkları kıyımlar, katliamlar ve soykırıma karşı kurulmuş olan ve bizleri 1974 Mutlu Barış Harekatına kadar müthiş bir mücadele ruhu ile taşıyan “Türk Mukavemet Teşkilatı”nın temellerini atarak çekirdeğini oluşturan “Em. Albay İsmail Tansu”nun, minnacık “Elmas” adlı tahta tekne ile şanlı mücadelemizde kullandığımız silahlarımızı anavatandan bizlere taşıyan “Ahmet Oğuz Kotoğlu”nun ve Atlılar-Muratağa-Sandallar’da Rumlar tarafından çoluk, çocuk, kız, kadın ve ihtiyar demeden katledilen kardeşlerimizin mezar yerini tespit ederek kazıyı başlatan “Em. Tabip Yarbay Ayhan Çekiç”in anılarını dinlemek bilgilerimize bilgi, heyecanımıza heyecan kattı. Tanıyabilmek fırsatını bulduğum bu üç kahramana ve tanımak fırsatımın olmadığı yakın tarihimizin tüm kahramanlarına da şükranlarımı sunarım.
Onların birinci ağızdan anlattıkları ile eksik olan bilgilerimi tamamladım, yanlış olanları da düzelttim.
Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin Ankara’daki Genel Merkezi tarafından organize edilen 1.ci Uluslararası Kıbrıs sempozyum gerçekten kusursuz ve aksamasızdı. Kıbrıs Türk Kültür Derneği üyelerine dernek faaliyetlerini, çalışmalarını ve etkinliklerini sorduğumda, hepsi de söze öncelikle, şimdi Dernek Başkan olan “Ahmet Göksan dönemi öncesi” ve “Sonrası” diyerek başladılar.
Ahmet Göksan kardeşimiz, yıllarca çalıştığı “KKTC Ankara Büyükelçiliği”nden emekli olduktan sonra, önce K.T.Kültür Derneğinin Yönetim kuruluna girmiş, sonra da derneğin Başkanı olmuş. Dernek yeni başkanı ile yıllar önce yeni bir ruh, yeni bir yapılanma ve yepyeni bir ivme kazanmış. Yönetim Kurulunu oluşturan Kıbrıslı kardeşlerimiz, hala daha hem gönülden hem de büyük bir özveri ile çalışıyorlar.
Yeniden yapılanma ve oluşum ile Dernek gelirleri neredeyse altı misli artmış. Anne veya babası Kıbrıslı Türk olan ve Türkiye’de ikamet etmeleri nedeni ile de KKTC Eğitim Bakanlığından burs alamayan evlatlarımızdan 140 tanesine burs vermeye başlamış derneğimiz. Sempozyumda görevli olarak çalışan bu pırıl pırıl çocuklarımızdan bazılarını görmek ve onlarla konuşmak beni gerçekten çok mutlu etti.
Binalar yenilenmiş, kullanım alanları ve maksatları çağdaşlaşmış ve Türkiye’nin belli başlı 4 büyük şehrinde kurulan şubeler de etkin faaliyetlere başlamış.
Adalı olmanın verdiği haslet ile de, bazı kişiler bu başarıyı hazmedemedikleri için takoz koymaya çabalamışlar ama tabii ki nafileye uğraşmışlar. Umarım kişisel haslet ve kıskançlıkları ile Genel merkezin çalışmalarına engel olmayı devam ettirmezler. Birliğe ve beraberliğe çok gereksinim duyduğumuz bu günlerde, bu tür davranışların kabul görmesi ve tasvip edilmesi olanaksız.
Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Başkanı Ahmet Göksan’ı ve ona her konuda yardımcı olarak özverili çalışan tüm Yönetim Kurulu üyelerini kutlarım. Antalya Şubesinin gelecek ay açacağı “21 Aralık Soykırım Sergisi” ile İzmir Şubesinin faaliyetlerinden önümüzdeki günlerde yer alacak yazılarımdan bir tanesinde detaylı olarak bahsedeceğim.
Mücadelemiz hala daha bitmiş değildir. Elbirliği ile KKTC’nin egemen bir devlet olarak yaşamına ara vermeden devam etmesi için çalışmalarımıza hep birlikte devam edeceğiz.