KKTC-TC Gümrük Birliği Antlaşması (2) |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Türkiye’den adamıza su getirilmesinin gerçekleştirilmesi, bölgesel enterkonnekte sisteme bağlanmak ve ucuz elektrik kullanımı amacı ile elektrik kablosu çekilmesi projesi ile birlikte Türkiye ile KKTC arasında “Serbest Bölge Ticaret Antlaşması” yapılmasının ya da “KKTC-TC Gümrük Birliği Antlaşması”nın hayata geçirilmesinin zamanı gelmiştir.
Bilindiği gibi, 8 Ağustos 2003 tarihinde, Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi’nin Girne’de yapılan toplantısında iki ülke arasında Gümrük Birliği oluşturulmasına yönelik teknik konular üzerinde anlaşma sağlandı ve “Gümrük Birliği Çerçeve Anlaşması” imzalandı.
AK Parti hükümetinin 8 bakanının da hazır bulunduğu bu törende imzayı atanlar KKTC adına dönemin Başbakan yardımcısı Serdar Denktaş ve Türkiye adına da Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener idi. Günümüzde Cumhurbaşkanı olan Dr. Derviş Eroğlu Başbakanlık, rahmetlik Rauf R. Denktaş da Cumhurbaşkanlığı görevini ifa etmekteydiler.
“KKTC-TC Gümrük Birliği Çerçeve Anlaşması”, KKTC’de üretilen mal ve hizmetlerin Türkiye üzerinden AB başta olmak üzere dünyanın diğer ülkelerine serbestçe ulaştırılabilmesini sağlayacak, ambargo ve izolasyonlar altındaki KKTC’yi ekonomik ve ticari yönden dünya piyasaları ile buluşturacak nitelik ve güçte bir antlaşma.
Karşılıklı olarak Türkiye ile KKTC arasında, günümüzde Avrupa Birliği’nin üzerine kurulduğu 3 ayaktan bir tanesinin içinde yer alan “Mal, Hizmet ve Sermayenin serbestçe dolaşımı” ilkesinin yürürlüğe girmesini sağlayacak olan bu antlaşma, Rumların tüm engellemelerine rağmen Kıbrıs Türk halkının dünyayla entegre olmasını önündeki engeller arasında ekonomik ve ticari yönden olanların ortadan kaldırılmasına büyük katkı koyma amacıyla imzalandı.
Anadolu’dan su ve elektriğin bağlanması ve Türkiye ile KKTC arasında “KKTC-TC Gümrük Birliği Çerçeve Anlaşması”nın yürürlüğe konmasından sonra atılacak adım ABD ile Porto Riko arasındaki işbirliği modelini uygulamak olmalı.
Bu uygulama yürürlüğe girdiği vakit, günümüzde olduğu gibi KKTC bağımsızlığını koruyacak ama Dış İşleri ve Savunma politikaları bu sefer resmi olarak Türkiye ile birlikte yapılacak. Porto Riko’nun ABD ile yaptığı antlaşma, ABD’ye Porto Riko’yı savunma ve Porto Riko’nun Dış İlişkilerini birlikte yürütmek hakkını vermekte.
Bu yönde atılacak ilk adım resmi olarak “Türkiye ile KKTC arasında bir savunma işbirliği Antlaşması” yapılması ve KKTC’de deniz ve hava üslerinin kurulması olacaktır. Zaten bu üsler halihazırda kurulmuş durumdadır ve bu ikili anlaşma ile yasal bir statüye kavuşacaklardır.
Sonraki adımlar sırası ile;
İki ülke arasındaki gümrük duvarlarının ve her türlü ticari ve bürokratik engellerin kaldırılması,
KKTC bankalarının Türkiye ve dünya mali piyasalarına entegre edilmesi,
KKTC’de ekonomik istikrarın sağlanması,
Kamunun ekonomi içindeki payının azaltılması,
Vergi reformunun yapılması,
Türkiye’de tüm sektörlerin yararlandığı kredi koşullarından, KKTC’deki aynı sektörlerin de yararlandırılması.
Hava ve Deniz Ulaşımı sektörlerinde işbirliğinin daha da artırılması olacak.
“KKTC-TC Gümrük Birliği Çerçeve Anlaşması”nın yürürlüğe konması sonrasında KKTC üzerinde uygulanmakta olan ambargoların ve izolasyonların bir kısmının daha kırılacağına hiç kuşku yok…
Ata ATUN
e-mail: ata@kk.tc
http://www.ataatun.com
16 Nisan 2014