Mağusa’nın Kurtuluşu ve Gazi Oluşu |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Yarın tarihi Mağusa kentinin Rum muhasarasından kurtuluşunun 39. yıl dönümü.
Benim için çok önemli ve tarihi bir gün bu 15 Ağustos, birebir yaşadığım, tarihe şahit olduğum ve anavatandan gelen Türk askeri ile kucaklaşmanın mutluluğunu doyasıya yaşadığım gün olduğu için.
1878’de adanın İngilizlere kiralanması nedeni ile Kıbrıs adasından ayrılmak zorunda kalan Türk askeri ile aradan 96 yıl geçtikten sonra kucaklaşan ve kırmızı beyaz ay yıldızlı bayrağımız altında o tarihi kurtuluşu gününü yaşayan, 11 yıllık soykırımdan sonra özgür olmayı doyasıya içine çeken sayılı Kıbrıslı Türklerden bir tanesiyim. Mutlu Barış Harekatına katılan bir Mücahit olmanın gururunu her zaman yaşadım, her zaman içimde hissettim.
Türk askeri ile kucaklaştığım vakit ne mevziden hiç çıkmadığım 30 günün yorgunluğunu, ne açlığımı, ne susuzluğumu, ne güneşin yakıcılığını, ne de üzerimde lime lime olmuş üniformamın verdiği sıkıntıyı hissetmiştim. Olağan üstü bir mutluluk ve sevinçti hissettiğim sadece, gurur dolu, hasret dolu, mutluluk dolu, göz yaşları içinde. “Nihayet geldiler, artık özgürüz” diye mırıldanmıştım kendi kendime.
Korkunç bir günün akşam üstünde kucaklaşabilmiştik Türk askeri ile. Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) 5. Taktik Komutanlığı 15 Ağustos sabahı, Mağusa bölgesinde yer alan tüm gücünü toplamış ve kalenin etrafına konuşlandırmıştı. Bütün gücünü bir araya getirmiş kaleye girmek için olağan üstü bir atış gücü ile saldırı başlatmıştı sabah sabah. Kale içine attıkları havan sayısı ortalama dakikada 20 taneydi. Dum dum kurşunu kullanmaktaydılar ve bu mermiler vurdukları yerde tekrar bir kez daha patlıyorlardı. Makineli tüfekler ile toplar ise durmak bilmeden ateş kusmaktaydı. Korkunç bir gündü. Ölüm fütursuca aramızda dolaşıyor, önüne geleni alıp götürüyordu.
Akşamüstü Türk askerinin gelişini, Rum askerlerinin mevzilerini, ağır silahlarını, toplarını ve zırhlı araçlarını terk edip kaçmaya başlamalarından anlamıştık…..
Gözyaşları içinde kucaklaşmamız muhteşem olmuştu.
15 Ağustos biz Mağusa’lıların Kurtuluş günü, bu nedenle. Her sene büyük bir coşku ile kutluyoruz kurtuluşumuzu. Ne yazık ki bu günü yaratanlar ve yaşayanlar bir bir aramızdan ayrılmakta.
Kentimize, Rumlara teslim olmadığı için “Gazi”lik ünvanı verildi bir müddet sonra.
Bu konuda 1974 Mutlu Barış Harekatından sonra Bakanlıkların bireysel olarak aldıkları kararlar var ama resmen Bakanlar Kurulunun Mağusa kentine “Gazi”lik unvanının verilmesi ile ilgili özel bir kararı halen yok. Mağusa Belediyesi’nin Meclis kararı da yok “Gazi”lik unvanı ile ilgili olarak.
Mağusa kentinin adının Gazimağusa olarak Resmi Gazetede ilk kez yer alış tarihi 9 Mart 1976. Mağusa Belediyesine kredi verilmesiyle ilgili olarak Kıbrıs Türk Federe Devleti Bakanlar kurulu tarafından alınan 9 Mart 1976 tarihli ve 8024 No.lu kararda ilk kez Mağusa Belediye’sinin adı “Gazimağusa Belediyesi” olarak yer almakta.
Bundan sonra içinde “Gazimağusa” kelimesinin geçtiği resmi yazı 1977 yılında altında dönemin Dışişleri ve Savunma Bakanı Vedat Çelik’in imzasının bulunduğu 1091 sayılı karar ama bu karar da Mağusa kentine “Gazi”lik unvanının verilmesi ile ilgili değil.
“Gazimağusa” adının Mağusa kenti ile ilgili coğrafik olarak kullanımı ve resmileşmesi ilk kez Başbakan rahmetlik Mustafa Çağatay başkanlığındaki Bakanlar kurulunun, dönemin İçişleri Bakanının yaptığı öneri sonrası aldığı Ç87480 sayı ve 17.12.1980 tarihli “Gizli Karar” ile oldu. Karar, eski adı “Mağusa Körfezi” olan coğrafik bölgenin “Gazimağusa Körfezi” olarak değiştirilmesini içermektedir.
Bu karardan sonra Mağusa kentinin adı, tüm resmi evraklarda “Gazimağusa” olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yaptığım araştırmalarda kentin adının “Gazimağusa” olarak değiştirilmesine dair, bir vatandaş olarak ulaşmamın mümkün olmadığı “Çok Gizli Karar” kapsamında olası bir Bakanlar Kurulu Kararı dışında, var olan herhangi bir karar yok.
Ata ATUN
e-mail: ata@kk.tc
http://www.ataatun.com
14 Ağustos 2013