Rum tarafındaki suç patlaması

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 30 Mayıs 2011 Saat : 7:20


 

Rum tarafı kimilerince “Cennet”, kimilerince de “Yaşanılası yer” diye hayal edilir ve sık sık buna benzer kelime ve tanımlarla da dile getirilir.

Çok değil daha 4 ay önce yapılan bir mitingde bazı kişiler Rum tarafının bayrağını açarak bir takım sloganlar atmışlardı.

Bir sendikamızın başkanı da her faaliyetini Rum tarafına bağımlı ve bağlantılı olarak sürdürmek politikasını izliyor yıllarca.

Bu hayranlığı ve Rum tarafına olan aşkı anlamak mümkün değil bizler gibi 1974 öncesini yaşamış, Rumları yakinen tanımış ve Barış Harekatına katılmış Kıbrıslı Türkler için.

Güney Kıbrıs’ta yaşayan Rumlardan ve yabancılardan tanıdığım kişiler, Rum tarafındaki yaşam koşullarının son beş yıl içinde çok büyük değişikliklere uğradığından ve artık insan ve konut güvenliğinin neredeyse sıfırlandığından bahsetmekte.

Bana verdikleri resmi istatistiki bilgiler gerçekten de ilginç.

KKTC’deki yaşamı Güney Kıbrıs ile kıyaslayanlara ve her seferinde de Güney Kıbrıs’tan ağızları dola dola övünçle bahsedenlere tavsiye ederim bu resmi verileri okumalarını.

Hırsızlık ve konut soygunları artık kontrolden çıkmış bir vaziyette Güney Kıbrıs’ta.

2009 yılında polisin bilgisine gelen ev açma olayları 2,504 iken, 2010 yılında bu sayı yüzde 29 gibi çok ürkütücü bir oranda artarak 3,232’ye yükselmiş.

Polisin ise başarısızlığı ve bu konudaki performansı da artık vatandaşlar arasında yüksek sesle tartışılmakta.

2008 ile 2010 yılları arasında Rum Polisinin bu olayları gerçekleştirenleri yakalaması ve olayı çözme başarısı ise yüzde 42.5’dan yüzde 34.3’e düşmüş. Yani Rum polisi her yüz ev açma olayının sadece üçte birini yakalayabilmiş ve yargının önüne koyabilmiş.

Geri kalan üçte iki ise ya ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar ve çaldıkları malları satarak keyiflerini sürdürüyorlar ya da mesleklerini yerine getirmeye devam ediyorlar.

İki binli yıllardaki ortalama yıllık ev açma artış oranı 2010 yılında 645’e yükselmiş.

Bu da mevcut sayıya ilaveten her gün iki adet daha fazla ev soyuluyor demektir.

2011 yılı verileri ise çok daha korkunç ve ürkütücü.

Gerek Yunanistan’daki ekonomik kriz ve bunun artçı dalgalarının Kıbrıs Rum ekonomisine ve günlük yaşamına olan olumsuz etkileri, gerekse de Güney Kıbrıs’taki ekonomik durgunluk ve ticari gerileme belli ki 2010 yılının ikinci yarısı ve 2011 yılının birinci yarısında işlenen suç sayısını adeta patlatmış.

Eğer 2011 yılının Ocak ile Nisan ayları arasındaki sadece ev soygunu, gasp ve hırsızlık olaylarının sayısı temel alınıp ileriye dönük bir yıllık tahmin yapılırsa bu sayı yıllık 8,387 olayı işaret etmekte ki, geçmiş yılların istatistiki bilgilerine göre yaz aylarında artan soygun ve hırsızlık olaylarının ortalamaya etkisi bu hesaba dahil edilmiş değil.

Hırsızlığın da önünü almakta aciz kalmış Rum Polisi.

Rum Polisine yapılan resmi başvurulara göre bildirilen hırsızlık olayları 2009 yılında 1,285 iken 2010 yılında yüzde otuz artarak 1,670’e çıkmış.

Silahlı işyeri soygunları ise almış başını gitmiş.

2008 yılında gerçekleştirilen 71 olaya karşın bu sayı 2009 yılında yüzde yüz artarak 142’ye, 2010 yılında da 156’ya çıkmış.

Bu da 2010 yılında ortalama her bir buçuk iş gününde bir silahlı soygun yaşanmış demektir.

Ortalama olarak yüzde 30’luk suç artışı 2011 yılı için esas alınırsa 2011 yılında her bir takvim gününde bir işyeri silahlı soygunla soyulmuş ve soyulmaya da devam edilecektir demektir.

Güney Kıbrıs’ta katillik, ırza tecavüz, saldırı ve uyuşturucu suçlarının toplamı 2009 yılında 7,094 iken, 2010 yılında yüzde onsekiz buçuk bir artışla bu sayı 8,387’ye çıkmış. 2011 yılında ise diğer suçlardaki ortalama artış benzeri bir oranla yapılan tahminler toplamın 10,903’e çıkacağını göstermekte.

Buna paralel olarak bu yıl ortaya ikinci bir suç şekli daha çıkmış.

Sigortadan haksız bir kazanç elde etmek için danışıklı soygunların düzenlenmesi.

Holiganların işledikleri sosyal suçlar ise AB içinde 1. sırada. 17 Aralık’ta Güney Kıbrıs’ta oynanan basketbol maçında neredeyse Türkiye’den gelen basketbolcuları esir almaya kadar vardırılan eylemlerin sonuncusu Omonia-Apoel maçında yaşandı.

Biz Kıbrıslı Türklere 1963-1974 yılları arasında “Soykırım” uygulamasına rağmen aramızdaki bazı kişilerin hayranlık duyduğu Rum tarafının suç tablosu aynen böyle. AB’de nüfusa oranla gerçekleşen cürüm sıralamasında ilk beşe girmiş bile Kıbrıs Rum tarafı.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ABD GAZZE’de Liman istiyor
  • Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim
  • Aile Vakfımızın İftar Yemeği
  • Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler
  • 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
  • Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
  • BRTK TV Programı
  • Müzakerelerin İçeriği Değişir mi?  
  • Doğu Akdeniz ve KKTC başlıklı KONFERANS
  • Soğuk Savaş Kızışıyor
  • Okunma 43
    Rum tarafındaki suç patlaması için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 kktc-bayrak kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar