RUMLARIN LAHEY TUZAĞI

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 16 Eylül 2007 Saat : 5:57


 

Son bir aydır, Rum ve Yunan politikacılarından oluşan bir koro “Türk askeri” aleyhine şarkılar söylemeye başladı.

 

Kıbrıs Rum tarafında Papadopulos başta olmak üzere, AKEL Genel Sekreteri Hristofyas, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dış İşleri bakanı Markulli, Başpiskopos Hrisostomos II., hep bir ağızdan Türkiye’ye saldırıp, Türk askeri adadan gitsin nakaratını söylerken, anavatanları Yunanistan’dan da aynı sesler gelmeye başladı.

Başbakan Kostas Karamanlis, Dış İşleri bakanı Dora Bakoyanni, Atina Başpiskoposu Hristodulos da bu gruba eşlik etmeye ve aynı şarkıyı söylemeye başladılar.

Belli ki bu şarkının sözleri bir yerlerde yazılmış ve hepsine dağıtılmış. Görünmez bir el bunları hep birden idare ediyor.

 

Bu Rum ve Yunan korosu Anavatan Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldırıları devam ederken, Rum hükümet sözcüsü Palmas’ın da Kıbrıs konusunun La Hey Adalet Divanı’na götürülmesini istemesi bir rastlantı değil. Oyunun ikinci perdesi.

 

1946’da göreve başlayan Uluslararası Adalet Divanı’nın statüsü, BM Antlaşması’nın (BM şartı) ayrılmaz bir parçasıdır ve Adalet Divanı’nın çalışma esaslarını belirler. Divan her biri ayrı milletten gönderilmiş 15 yargıçtan oluşur. Dilleri Fransızca ve İngilizcedir. Devletler hukukunu ilgilendiren meselelerde yargılama yapar.  La Hey Adalet Divanı’nın İngilizcesi International Court of Justice (ICJ), Türkçesi Uluslararası Adalet Divanı (UAD) dir. La Hey Adalet Divanı ya da diğer ismi ile Savaş Suçluları Mahkemesi, Merkezi Hollanda’nın Rotterdam kentinin kuzey batısında yer alan yerel ismi ile Den Haag veya The Hague, Türkçe ismi ile “La Hey” kentindedir.

 

Birleşmiş Milletlerin bir kuruluşu olan “La Hey Adalet Divanı”, bütün anlaşmazlıkların barışçı yollarla halledilmesini sağlamaya çalışır ve çarelerini ilgili devletlere bildirir. Divana başvuru sadece devletler tarafından yapılabilir ve sadece devletlerin taraf olduğu bir mahkemedir. Şikâyetçi olduğu ülkenin rızası olmadan, başvuru yapılamaz. Kişiler, kendi kişisel konuları ile ilgili olarak La Hey Adalet Divanı’na başvuramazlar.

Eğer iki devlet kendi aralarındaki bir sorunu ikili diplomatik ilişkilerle çözemezlerse, Uluslararası Adalet Divanı’na, diğer ismi ile La Hey Adalet Divanı’na götürebilirler. Ancak iki devlet arasındaki bir uyuşmazlığın mahkemeye götürülmesinin koşulu, iki devletinde de mahkemeye gitmeye razı olmasıdır.

Birleşmiş Milletler’e üye olan her devlet, Uluslararası Adalet Divanı’nın statüsünü otomatik olarak kabul etmiş olur. Buna karşın bir sorunu mahkemeye götürmek için BM üyesi bir ülke olunsa bile taraflar arasında rıza olmadan UAD uyuşmazlık hakkında karar veremez.

 

Avrupa Adalet Divanı ise başka bir kuruluş olup, kısaltılmış adı (CJE) dir. Avrupa Adalet Divanı (CJE), 27 Avrupa Birliği ülkesinde yaşayan insanlar ve kurumlar arasındaki ihtilafları çözmek yani AB içinde hukuki uyumu sağlamak görevinden sorumludur.

 

Oyun çok açık ve net.

BM çatısı altında oynamak istemedikleri bu oyunu, yıllarca AB içine çekmeye çalıştılar ve şimdi de La Hey Adalet Divanı’na götürmeye uğraşıyorlar.

 

Bu çabalarının arkasında üç ana hedef var.

 

Aslında Papadopulos, Türk askerinin adadaki varlığının 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anlaşmaları, Bölüm II, Ek: I, Bölüm B, Garanti Antlaşması uyarınca olduğunu çok iyi bilmektedir. Yıllarca ekibi ile birlikte uğraşmasına ve yaptığı araştırmalara rağmen bunun aksini söyleyebilecek hiçbir madde bulamamıştır. Son çare olarak BM’nin genel tanımları altına saklanmak istemektedir. Bu savı bir evvelki sözcüsü Kypros Hrisostomodis resmi yollardan birkaç kez dile getirmiş olmasına rağmen pek taraftar bulamamıştır.

 

Rum politik beyinlerin çizdiği hedeflerinden bir tanesi, kendileri tek başlarına La Hey’e gidemedikleri için, Avrupa ve Amerika’da kamuoyu oluşturarak Türkiye’yi, kendilerini muhatap alarak La Hey’e gitmeye zorlamak ve 21 Aralık 1963’de yıktıkları ve o günden beridir de kendilerini resmen tanımayan Türkiye’ye Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetinin meşruluğunu kabul ettirmektir. Türkiye AB ile sürdürdüğü müzakereyi koparmak pahasına halen daha Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetini politik olarak tanımamakta ve limanlarını Rum bayraklı gemi ve uçaklara açmamaktadır.

 

Bir diğer hedefleri de Türkiye’yi La Hey Adalet Divanına götürmeye zorlamakla, Türkiye’yi “Savaş Suçlusu” konumuna sokmak istemektedirler. Kendi yaptıkları katliamları ve 1948’de BM’nin yayınladığı “Soykırım” tanımına uygun bir uygulama ile bizleri soykırıma uğratmalarını hasıraltı edip, Türkiye’yi durup dururken adaya çıkmakla suçlamak istemektedirler.

 

Bir başka hedefleri ise, Makarios’un kendi elleri ile yıktığı Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Anayasa Mahkemesi yerine sadece Rum hâkimlerden oluşan GKRY Yüksek Anayasa Mahkemesine meşruluk kazandırmaktır.  Makarios’un 21 Mayıs 1963 tarihinde istifaya zorladığı KC Yüksek Anayasa Mahkemesi Başkanı Dr. Ernst Forsthoff’un görevden ayrılması ile bu mahkeme yasallığını kaybetmiştir.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına göre Türk Askerinin adadaki varlığını anayasal açıdan tartışabilecek yegâne merci işte bu Makarios’un kendi elleri ile lav ettiği Yüksek Anayasa Mahkemesidir.

1960 KC Anayasasında halklar arasında sorun olduğu vakit La Hey Adalet Divanına gidilir diye bir madde yoktur. Aslında keşke olsaydı. O vakit Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ister istemez KKTC’nin yasallığını kabul etmiş olurdu.

1960 KC Anayasa’sı, adada yaşayan iki halk arasındaki anayasal sorunların sadece Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Anayasa Mahkemesi tarafından çözümlenebileceğini emretmektedir.

 

Papadopulos, kendi halkını ve batı dünyasını yanıltmaya yönelik pis bir Bizans oyunu oynamaktadır.

Adadaki en adil çözümün adadaki iki halkın varlığının artık tanınması gerektiği gerçeği Avrupa’da yüksek sesle dile getirilmektedir.  İşte Papadopulos, ortaya La Hey konusunu atarak bu gündemi değiştirmeye çalışmaktadır.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı?  
  • Sıra Kimde?
  • İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi?
  • Coni niye Kıbrıs’ta?
  • Ata Atun – Netflix, “Famagusta” adlı dizi
  • Netflix eğlence platformu mu, propaganda aracı mı?
  • Niyet başka akıbet başka!
  • İsrail Fikir mi Değiştiriyor?
  • Ata Atun, Kıbrıs TV
  • AB Elçiliklerini Neden Kapatıyor
  • Okunma 70
    RUMLARIN LAHEY TUZAĞI için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3

    Arşivler

    Son Yorumlar