Tek Egemenlik, Tek Vatandaşlık

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 2 Temmuz 2008 Saat : 12:12


 

Liderlerin 1 Temmuz görüşmesinden sonra yapılan resmi BM açıklamasından, Kıbrıs sorununa çözüm getirmek amacı ile Kıbrıs konusu ile ilgilenen tüm taraflarca başlatılması istenen “Kapsamlı Müzakerelerin” sonbahara kaldığı anlaşılmakta.


4.5 saat süren uzun toplantıdan sonra BM Genel Sekreteri’nin Özel Temsilcisi ve BM Misyon Şefi Taye-Brook Zerihoun’un okuduğu ortak açıklama sadece ve sadece 3 cümle.


1.ci cümlenin ilk yarısı toplantının yapıldığını söylerken ikinci yarısı “Çalışma Grupları ile Teknik Komitelerin” yaptıkları çalışmaların ilk kez liderlerce tartışıldığını açıklıyor.


2.cü cümle Kıbrıs sorununun çözümünde omurgayı oluşturacak olan “Tek Egemenlik ve Tek Vatandaşlık” konusunun liderlerce ilk kez tartışıldığını ve “Kapsamlı Müzakerelerde”  ele alınacağını söylüyor.


3.cü cümle de, bir sonraki toplantının 25 Temmuz’da yapılacağını ve  “Çalışma Grupları ile Teknik Komitelerin” yaptıkları çalışmaların bu toplantıda son kez gözden geçirileceğini söylüyor.


Liderlerin, BM gözetiminde yaptıkları 21 Mart 2008 görüşmesinden sonra dönemin BM BG Misyon Şefi Michael Möller tarafından yapılan resmi açıklamanın 2.ci paragrafı, “Çalışma Grupları ile Teknik Komitelerin varacağı sonuçları kullanarak, BM Genel Sekreteri gözetiminde tam teşekküllü müzakereleri başlatmak konusunda liderlerin anlaştıklarını” söylemektedir.


Hristofyas’ın iş başına gelmesinden sonra gerçekleştirilen 21 Mart, 23 Mayıs ve 1 Temmuz görüşmelerinden sonra açıklanan mutabakatlara özellikle Rum tarafı sadık kalacaksa, 25 Temmuz toplantısının liderlerin son “Peşrev”, yani birbirlerini yoklama toplantısı olacağını ve bundan sonraki toplantının da artık “Kapsamlı Müzakerelerin” ilk toplantısı olması gerektiği düşüncesindeyim.


Bunun nedeni de 25 Temmuz toplantısında Çalışma Grupları ile Teknik Komitelerin varacağı sonuçlar son kez değerlendirilecek ve 21 Mart mutabakatına göre iş artık konunun özünü tartışmaya yani Kıbrıs sorununu masaya yatırarak kapsamlı bir şekilde müzakere edilmesine geçilecek. Yeni ekipler kurulacak, yeni stratejiler belirlenecek ve son konjonktüre göre yeni yan yollar ve hedef belirlenecek.


Ama benim yıllardır kişisel olarak tanıdığım Hritofyas ve Yakovou, bu süreci başlatmamak veya sulandırılmış bir şekilde başlatmak için münferiden veya birlikte, elden geleni her şeyi yapacaklardır.


Süreci başlatmamak için ilk sorun veya buna ipe un sermek de diyebilirsiniz, bence Rum tarafının, Çalışma Grupları ile Teknik Komitelerin her hangi yapıcı bir sonuca varmadıkları, bu nedenle de “Kapsamlı Müzakerelerin” hemen başlatılmaması ve Çalışma Grupları ile Teknik Komitelere daha somut sonuçlara varabilmeleri için biraz daha zaman verilmesi gerektiği iddiasını ortaya atmaları ile başlayacak.
 
Türkiye’nin önde gelen bir TV kanalının görüşmeler biter bitmez açıkladığı “liderlerin, tek egemenlik ve tek vatandaşlık konusunda prensipte anlaştığı” haberinin acele ile kaleme alınmış olduğu ve esnek bilgiler içerdiği inancındayım.


Bu habere dayalı olarak da ertesi gün birçok gazetenin kullandığı “Liderler 3. turda tek egemenlikte anlaştı” başlığı ise bence gerçekleri yansıtmıyor.


Zaten işin içinde iseniz ve terimler ile tanımları biliyorsanız, bu haberlerin iyi niyete dayalı, basit düzeyde mesajlar olduklarını hemen anlayabilirsiniz.


Liderler bu konuyu görüşmeyi ve tartışmayı anlaşmış olabilirler ama özellikle “Tek Egemenlik ve Tek Vatandaşlık” konusunda şimdilik kesin bir mutabakat yok. Zaten bu aşamada olamaz da. Olması mümkün bile değildir.


Hiçbir hazırlık yapılmadan, hedef seçilmeden ve stratejiler belirlenmeden Hangi “Tek Egemenlik ve Vatandaşlık” konuşulmuştur ve üzerinde mutabakata varılmıştır.


Referans olarak, 23 Mayıs Anlaşmasında kayıtlara geçen “Kıbrıs Türk Kurucu Devleti”nin yani “Turkish Cypriot Constitent State”in, T.C. Dış İşleri Bakanlığı resmi sayfasında (http://www.mfa.gov.tr/annan-plani-ile-kurulmasi-ongorulen-kibris-turk-kurucu-devleti_nin-anayasasi.tr.mfa) yayınlanan Anayasa’sındaki “Egemenlik” ve “Vatandaşlık”mıydı tartışılan?


Yoksa, 1977 ve 1979 üst düzey anlaşmalarına dayanan, BM Güvenlik Konseyi’nin özellikle 367 (1975), 649 (1990), 716 (1991) 750 (1992) sayılı kararları ile uyumlu olan 18 Haziran 1992 Gali Fikirler Dizisinin Bölüm II- YÖNLENDİRİCİ İLKELER, Madde 12’sinde tanımlanan vatandaşlık mı?


T.C. Dış İşleri Bakanlığı resmi sayfasında “Egemenlik”  “BİRİNCİ BÖLÜM, GENEL İLKELER, Madde 1”de,  “Vatandaşlık”  ise “DÖRDÜNCÜ KISIM, Madde 74” tanımlanmaktadır. Şimdilik bunlardan başka resmi tanımlama yok, ama kişisel iddialar var tabii.


Tek Egemenlik, bu hakkını, yukarıdaki madde 1.de tanımlandığı gibi iki halktan mı alıyor, yoksa Rumlar, Türklerin üzerinde egemen mi?


Tek Vatandaşlık, “Kıbrıs Türk Kurucu Devleti”nin ayrı, “Kıbrıs Rum Kurucu Devleti”nin ayrı mı, yoksa ikisi bir tek vatandaşlığı mı oluşturuyor?


Aslında beni rahatsız eden bunların tanımlanmasından ziyade, “Tek Egemenlik ve Tek Vatandaşlık” konusunun, sanki bir bütünün parçası değillermiş gibi tek başına, “Kapsamlı Müzakere” olarak tanımlanmayan 1 Temmuz görüşmesinde, Hristofyas’ın ısrarı ile ele alınması.


Hristofyas’ın 23 Mayıs mutabakatının rövanşını almak için özenle seçtiği ve günlerce anonsunu yaptığı bu konuyu, iç tribünlere oynamaktan ziyade, Türk tarafını köşeye sıkıştırmak ve Müzakereleri koparmak amacı ile “Bir bütünün içinden cımbızla çekip, masaya koyduğu” duygusunu taşımaktayım.


Her ne kadar Rumların ve BM’nin açıklamaları, “Kapsamlı Müzakerelerin” Eylül ayının sonlarında başlayacağını iddia ediyorsa da, benim 1 Temmuz görüşmesinin içeriği ve havası nedeni ile bu görüşmelerin sağlıklı bir şekilde başlayacağından ciddi şüphelerim var.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • Kıbrıs Rum Yönetimi-ABD Anlaşması
  • AB Kıbrıs Müzakerelerinin neresinde?
  • Savaş Gerçekleri
  • Su Savaşları Başladı
  • İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı?  
  • Sıra Kimde?
  • İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi?
  • Coni niye Kıbrıs’ta?
  • Ata Atun – Netflix, “Famagusta” adlı dizi
  • Netflix eğlence platformu mu, propaganda aracı mı?
  • Okunma 52
    Tek Egemenlik, Tek Vatandaşlık için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar