





ABD Başkanı Joe Biden’ın NATO Liderler Zirvesi kapsamında bulunduğu Madrid’de “(Türkiye’ye) F-16 uçaklarını satmalıyız ve aynı zamanda uçakları modernize etmeliyiz. Bunu yapmamak bizim çıkarımıza değil.” şeklindeki açıklamaları, ABD’deki Türkiye karşıtı lobileri harekete geçirdi. Bu lobiler, ABD Kongresinde yer alan 35 milletvekilinin imzaladığı bir yazı ile Başkan Biden’a “Türkiye’ye F-16 satmayın” mesajı, arkasından da Biden’a Türkiye’yi kötüleyen skandal bir mektup gönderdiler. Lobilerin Türk karşıtı hamleleri bizi şaşırtmıyor ancak meydanı bu dezenformasyon ustalarına bırakmak da doğru değil.
Şimdi gelelim ABD bu lobilerin etkisinde kalır mı konusuna; ABD’nin Balkanlar, Ad...
US President Joe Biden remarked while attending the NATO Summit in Madrid on June 30, “We should sell them [Turkey] the F-16 jets and modernize those jets as well. It’s not in our interest not to do that.” His statement sparked American anti-Turkey organizations to take action. In a scandalous letter signed by 35 members of the US Congress, these lobbies asked President Biden “Not to sell F-16s to Turkey”. We are not surprised by those anti-Turkish actions, but it is wrong to hand over control of the floor to these masters of misinformation.
The US’s policies in the Balkans, the Sea of Islands, the Eastern Mediterranean, the Middle East, the Caspian Region, the Caucasus, and the Black Sea Region are all dependent on Turkey, indispensable ally and strategi...
The draft report that Guterres provided to the parties on the extension of the UN Peacekeeping Force’s mandate in Cyprus differs from previous Greek and pro-Greek reports in terms of content, language, and methodology.
This time, the report bears little resemblance to earlier rulings regarding Cyprus and the UN’s guidelines. The previously agreed-upon solution to the Cyprus issue is not mentioned. In other words, no mention has ever been made of the bi-communal and bi-zonal Federation.
Guterres’in Kıbrıs’taki BM Barış Gücünün görev süresinin uzatılmasına ilişkin taraflara gönderdiği rapor taslağının içeriği, kullanılan dil ve yaklaşım, geçmişteki Rum ve Yunan yanlısı raporlara pek benzemiyor.
Bu defa raporda Kıbrıs konusunda geçmişte alınan kararlarla ve BM’nin ortaya koyduğu parametrelerle pek bir bağlantı yok. Geçmişte Kıbrıs sorununun üzerinde mutabık kalınan çözüm zemininden de hiç söz edilmiyor. Yani iki kesimli ve iki toplumlu Federasyona hiç değinilmemiş.
GKRY lideri Nikos Anastasiadis, KKTC’de faaliyet gösteren bir üniversitenin diploma töreninden sonra yaptığı açıklamada “hiçbir tavizde bulunmak istemediklerini” vurgulayan T.C. Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’a, mesaj göndererek, “revizyonist politika izleyenlerin, münasebetsiz davranışlarının yolundan gitmelerinin söz konusu olmadığını” iddia etmiş.
Ağlar mısın, güler misin yoksa lanet mi okursun kendini Kıbrıs’ın tek ve mutlak Başkanı sanan Nikos Anastasiadis’e. Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık, Türkiye revizyonist!
Peki nedir bu revizyonistlik? Revizyonizmin uluslararası politikadaki genel anlamı, mevcut Uluslararası düzeni (statükoyu) değiştirmek istemek veya değiştirmek isteyen devlet deme...